İslâm Hakikati - 2. Kelime-i Şehadet ve İslâm
Makale Dizini
2. Kelime-i Şehadet ve İslâm
Cibrîl hadisinde de görüldüğü gibi kelime-i şehadet, İslâm’ın beş ana rüknünden birincisini teşkil eder. Başka bir ifadeyle İslâm’ın ilk şartı, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhû” diye ifade edilen kelime-i şehadet veya “Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah” sözüyle ifade edilen kelime-i tevhitten ibarettir. Zira bu iki kavram, İslâm’ın özünü ve ruhunu ihtiva eden iki mânâyı içermektedir. Bunlardan biri, iz’ân-ı kalbe tercüman olup kâinatın bütün zerrelerini şahit tutarak, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah” demek suretiyle Cenâb-ı Hakk’ın, yegâne Mâbud-u mutlak, Maksud-u bi’l-İstihkak olduğuna şehadet etme; ikincisi ise “Muhammedun Resûlullah” veya “Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhû” deyip Resûl-i Zîşân Efendimiz’in şahsında bütün peygamberlere iman etmedir. Çünkü Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), elçilik manzumesinin kafiyesi, doğruluğu bozulmamış esasların temsilcisi ve tasdikçisi, inhiraflar neticesi bozulmuş değerlerin de tashihçisidir. Bütün sözler gelip kendisinde toplanmış, sikkeyi O basmış, turrayı O kesmiş ve insanlığın terakkisi de ancak O’nunla tamamlanmıştır. Dolayısıyla O, insanlığa kâmil bir dinle, kâmil bir peygamber olarak gelmiş ve Hz. Âdem’den Hz. Mesih’e kadar bütün peygamberlerin peygamberliğine şahitlik etmiştir. İşte, “Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhû” sözü bunu ifade eder.
Bu ikisi öyle kutsî kelimelerdir ki, Allah nazarında onlardan daha ağır, daha değerli bir söz yoktur. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), bunu, “Duaların en faziletlisi Arafat’ta yapılanı; ben ve benden evvel peygamberlerin söylediği sözlerin en faziletlisi de ‘La ilâhe illallah’tır.”[3] sözleriyle ifade etmiştir.
Hz. Ebû Zerr’in rivayet ettiği bir başka hadis ise şöyledir: “Bir seferinde Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yanına uğramıştım. Bu sırada O, uyuyordu. Uyanınca yanına oturdum ve konuşmaya başladık. Konuşmamız sırasında, ‘La ilâhe illallah deyip sonra da bu söz üzerine ölen her kul Cennet’e girer.’ buyurdular. Ben hayretle, ‘Zina etse ve hırsızlık yapsa da mı?’ diye sordum. Cevaben, ‘Evet, zina etse ve hırsızlık yapsa da!’ dedi. Ben dayanamayıp tekrar, ‘Zina etse, hırsızlık yapsa da mı girer?’ dedim. Resûlullah yine, ‘(Evet), zina etse de hırsızlık yapsa da!’ cevabını verdi. Bu sözünü üç defa tekrar etmişti. Dördüncü seferinde, ‘Ebû Zer istemese de Cennet’e girecektir.’ buyurdular.”[4]
- tarihinde hazırlandı.