Ölen Duygular Canlandırılabilir mi?
Canlandırılacak olanları da vardır, canlandırılamayacak olanları da. Üstad, İnsanda bazı duygular vardır söner ve ölür.' buyuruyor. Ben kendi tecrübemle onların neler olduğunu bilemeyeceğim. Ancak, öyle anlaşılıyor ki insanın kemalâtına medar bazı letaif, eğer ihmalle ölmüşse, bir daha dirilmeyebiliyor. Dolayısıyla insan o ihmalin cezası olarak belli bir noktadan ileriye geçemez.
Ama imana esas teşkil edecek duygular, meselâ, insanın lâtife-i rabbaniyesi, kalbin bedene nispeti gibi kalbe nispeti olan sırrı bunlar günahlar yüzünden tıpkı güneşin kaybolmasıyla kapanan çiçekler, tomurcuklar gibi kapanır, güneş doğunca da yeniden açılabilirler. Ne var ki, bu açılıp kapanmanın da herhalde bir sınırı olsa gerek... Çünkü 'Her bir günah içinde küfre giden bir yol vardır.' Bu itibarla da insan o kadar karanlıkta kalınca, ihtimal bir daha belini doğrultamayabilir. Onun için insan, 'Kayıp düşsem de kalkar, doğrulur, yine yoluma devam ederim.' deyip kendini günahlara salmamalıdır. Çünkü her zaman kötü düşme ve kalkamama da söz konusudur.. evet insan, hiç düşmeyecek şekilde hareket etmelidir.
Gaflet ve temkinsizlikten kaynaklanmayan düşmeler mazur görülebilir Allah ekstra ihsanda bulunup böyle bir kulunu yeniden ihyâ edebilir. Tıpkı cahiliye insanından -cahiliye yaşamış olmasına rağmen- sahabi çıkardığı gibi. Günümüzü de aynı şekilde düşünebiliriz. Zira çağ ifrit bir çağ ve şeytan fitneye körük çekmekte...
İçinde bulunduğumuz şartları ve fırsatları düşününce, meseleye, bazılarımızın durumu itibarıyla bakabilirsiniz. Ailelerimiz dindardır ve dinî bir muhitte hayata gözlerimizi açmışızdır ve bu konumumuzla, yerde İsrafil'in (a.s) azametli heykelini her an müşahede etmemiz lâzım gelirken, ne acıdır ki sıradan birer insan olduğumuz bile münakaşa edilebilir. Ayrıca kendimizi içinde bulduğumuz iman ve İslâm zemini bizim birer iyi insan olmamız için imkânlarımıza sunulmuş teyit edici, destekleyici bir faktör, sağlam bir zemin, bir vasat, bir ortam teşkil etmektedir ki, değerlendirilmemesi büyük ihmâl sayılsa gerek.
- tarihinde hazırlandı.