Cimri zekâtı

Aslında İslâm’da cimri zekâtı diye bir kavram yoktur. Bunu geçmiş yıllarda bir münasebetle ifade etmiştim. Ve bunu ifade ederken de, “Allah’ın sizlerden istediği şeyleri minimum ölçüde olsun verin.. evet, hiç olmazsa bu kadarcık malla olsun Allah yolunda fedakârlıkta bulunun.” demek istemiştim.

Bugün de diyorum; bulunduğumuz durum itibarıyla İslâm’a ciddî bir dava şuuru ile uyanan insanlar, kırkta bir zekâtla hiçbir şey yapamayacaklarını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. İslâm davası bugün bizden çok daha fazla fedakârlıklar beklemektedir. Nitekim –Allah’a binlerce hamd ü sena olsun– bu düşünceye uyanmış nice kutsî dava erleri var ki, işi o ölçüde götürmekteler. Bugün birer ümit kaynağıdır bu insanlar. Evlerinin, arabalarının, fabrikalarının anahtarlarını, tapularını getirip milletimizin ilim, irfan seviyesini yükseltme adına bunları istediğiniz yerde kullanın demektedirler. Bu bana hep Bedir öncesi “Malımızdan istediğin kadar al, istediğin kadar da bırak, istediğini istediğin yerde kullan!” diyen Sa’d İbn Muaz’ı hatırlatmaktadır.[1]

Ümit ediyorum, güzel ülkemizde başlayan bu gelişme, insanlık tarihinde ve geleceğin içtimaî coğrafyasında çok büyük bir mânâ ifade edecek ve bu mânâ umumî coğrafya üzerinde müessir olacak, onun bizim adımıza genişlemesinin bir vesilesi hâline gelecektir. Ne var ki, bütün bunlar gördüğümüz gibi cimri zekâtı ile olacak türden şeyler değil.

Rabbim’den niyazım, bizi içten içe çürütmesin. Göz açıp kapayıncaya kadar bizi bizimle ve nefsimizle baş başa bırakmasın. O’nun lütfuyla başlatılan bu vetire sonuna kadar devam etsin!

[1] Bkz.: İbn Ebî Şeybe, el-Musannef 7/353.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.