Sâlikin En Bariz Özellikleri
Hâsılı, hedefini iyi belirlemiş ve bulunduğu ufkun farkında olan bir sâlik; dert kaynağı sayılan canı da, teni de teneşir tahtasına bırakır ve bütün varlık sermayesini gönül kapısının önüne saçar. Yol kesen her türlü ağyar düşüncesinden sıyrılarak kalbine yönelir ve onun dilini anlamaya çalışır. Göz ve kulaklarını basiretinin emrine vererek, fizik ötesi saf mülâhazalar âlemine dalar. Böyle bir mazhariyetle bazen bir hamlede lâmekânîliğe yükselir ve ikinci hamlede de sesini bütün semâvât ehline duyurur. Gönlün bütünüyle can hâtifine çevrildiği bu nokta, bir sıçrayışla insanı sonsuzluk kapısına fırlatacak bir rampa gibidir. Böyle bir rampada çevkâna dönen boyunlar, bir adım sonra baş ve ayağın aynı noktada bir araya gelmesiyle, arşiye ve ferşiye kahramanını bir halkaya dönüştürür ki, işte böyle bir an dilek kuşunun uçurulması gerektiği andır.. evet böyle bir durumda sadece kalbin ılık nefesleri duyulur.. bütün dilin-dudağın sesi kesilir. Baş daha bir bükülme gayreti göstererek, sırtını kalbe verir ve kendi kendine "va'bud Rabbeke hattâ ye'tiyekel yakîn (Sana ölüm, yakîn âvâzıyla gelip çatıncaya kadar Rabbi'ne ibadete devam et!)" (Hicr, 99) duygularını mırıldanır.
- tarihinde hazırlandı.