Vakit Kahramanları
Vaktin gerçek kahramanları her zaman bugünü düşünmüş, bugünü değerlendirmiş; dünü, yarını da bugünün mebdei ve akıbeti olması itibarıyla mülâhazaya almış ve sonrakileri birer atkı, ilkini de hayat dantelamızın örgüsüne esas unsur olarak kabul etmişlerdir. Bunların bir adım daha önünde bulunan zaman üstü hak erlerine gelince, onlar, zamanın her parçasını Hakk'a tahsis-i nazar etmek yoluyla, öyle sihirli bir hale getirmişlerdir ki: "Men lem yezuk lem ya’rif" fehvasınca onların örfânesine iştirak etmeyen, ne onların mazhar oldukları vâridât sağanağını, ne de girdaplar sırlılığındaki marifet ve haz ufuklarını kavrayabilir. İşte böylelerinin idrak ufku itibarıyla vakit; sağanak sağanak yağmurla coşan bir semâ ve üfül üfül yeşilliklerle salınan bir zemin halini alınca, sâlik yer yer geçmiş vâridleri düşünerek hep: "Ya ben çok şükreden bir kul olmayayım mı?" (Buhari, Teheccüd 6) der, iki büklüm olur; zaman zaman da minnet hislerini kelâm-ı nefsîye dönüştürerek iç mülâhazalarının enginliklerinde kendini şükran dalgalarının kucaklayıcılığına salar ki, böyle bir kutlunun nazarında sorumluluklar hep hayra ve berekete, hayır ve bereketler de temkin ve tedbir çizgisinde bir salih daireye inkılâb ederek sürer gider.
- tarihinde hazırlandı.