Her olağanüstü dönemin bir numaralı kişisi…

Fethullah Gülen tam 43 yıldır yargılanıyor.

Her askeri darbe döneminde olduğu gibi şimdilerde yaşanan “sivil darbe” döneminin de bir numaralı “suçlusu” yine o.

Havuz medyasının onunla ilgili dünkü başlıklarına baktım da, mesleğimden, ülkemden, vatanımdan, ülkemi yönetenlerden, insanlığımdan utandım.

Burada 43 yıldır her türlü olağanüstü dönem yargılamalarından bile alnının akıyla çıkan birisinden söz ediyoruz.

Fakat o olağanüstü dönemlerin hiçbirinde ona yönelik suçlamalar bu kadar alelade, kin ve nefret hukuksuzluğu ile olmamıştı.

Ülkenin “sivil majesteleri”nin emrindeki medya organlarının her gün ama her gün manşetlerden küfür ve hakaret ettiği Gülen hiçbir dönemde böylesi “devlet düşmanı” ilan edilmemiş, onu suçlamak için hiçbir olağanüstü dönemde hukuk bu derece örselenmemişti.

Hem ülkenin en büyük medya patronunun emir ve komutasında her gün küfür ve hakaret ediyorlar hem de bütün bunlar karşısında onun mahkemelere başvurup hukuk talep etmesini yadırgıyorlar.

Fethullah Gülen 12 Eylül darbesinin ardından yasaklandı. Yasaklı yıllardan sonra ilk defa Nisan 1986’da İstanbul Çamlıca Camii’nde ilk vaazına çıktı. O gün orada söylediklerini bugünlerde yeniden hatırlamakta fayda var:

“Zaman durmadan deveran ediyor. Karanlıkları ışıklar takip ediyor. Gündüzler gecelerin arkasından süratle geliyor. Tatlı haller sıkıntılı halleri takip ediyor. Fena günlerin arkasından iyi günler içimize inşirah salıyor.

Allah’ın muhteşem kudret elinde daima dönüp duruyoruz. Allah zamanı eline takmış çeviriyor. Zaman dairevi olarak hareket ediyor. Zaman, Müstakim bir hat gibi gitmiyor.

Bugün birilerine bayram yarın başkalarına bayram.

Bugün birilerine sevinç yarın başkalarına sevinç.

Bugün birileri derenin dibinde emekleyip duracaklar.

Ama yarın bunlar zirvelerde gezmeye namzet.

Bugün ortalık kurak ve çorak olabilir. Ama bugünün toprağının bağrına dökülen cennetlerden daha kutsi gözyaşları yarını çemenzar haline getireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın…”

Tahşiyeciler dosyasında olmayan belgeler!

Önceki dönemin suçluları bugün mazlum ve mağdur edasıyla ekranlara çıkıp konuşuyor. İyi ki de konuşuyorlar. Çünkü böylece bu dönemin hukuksuz davaları hakkında ortaya çok ilginç gerçekler çıkıyor.

Şimdi… Mesela İlker Başbuğ…

Geçen akşam Ahmet Hakan Coşkun’un programında “Tahşiyeciler’e kumpas kuruldu” dedi.

Eyvallah…

Varsayalım öyle oldu…

Peki 13 Mart 2009 tarihli askeri istihbarat belgesinde Tahşiyeciler ile ilgili belgeye ne diyor?

Bu tarihte kendisi Genelkurmay Başkanı sıfatını taşıyordu ve bu belgede imzası olan Korgeneral İsmail Hakkı Pekin onun emrinde çalışıyordu.

Belgeyi dünkü köşesinde Nazlı Ilıcak yayınladı. Bu belgede Tahşiye grubunun El Kaide ile ilişkisi anlatılıyor…

Yine Sevilay Yükselir ve Fidel Okan ikilisi Ahaber kanalında “Bomba belge açıklıyoruz” diye Tahşiye grubuyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’ne de gönderildiği anlaşılan, Ali Fuat Yılmazer imzalı bir belge yayınladı. Tarihi 3 Aralık 2008.

Bu belgede Genelkurmay’ın belgesi gibi Tahşiyeciler denilen grubun El Kaide bağlantısı hakkında MİT’ten ve yardımcı elemanlardan toplanmış bilgilere yer veriliyordu.

Şimdi...

Peki, madem öyle 14 Aralık’ta “Tahşiyeciler’e kumpas” iddiasıyla yine Tahşiyeciler’in şikayeti üzerine yapılan operasyonun polis fezlekesinde bu belge neden yok?

Polis, fezlekeyi hazırlarken Ocak 2009’dan önce ve sonrasında Tahşiyeciler’le ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığını Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak soruyor. Cevap yazısını da fezlekeye koyuyor. Kasım 2014’te gönderilen bu yazıda “22.10.2010 tarihi öncesinde “Radikal Tahşiye grubu, El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu veya benzer isimle terör örgütü çalışmasına rastlanılmamıştır” deniliyor.

Demek ki fezleke hazırlanırken delil karartma yoluna da gidilmiş ve her şeyin Fethullah Gülen’in Tahşiye konuşmasını yaptığı tarihten sonra başladığını ispata yönelik davranılmış. Bu belgeler çok açık.

Kaldı ki MİT’in de Gülen’in söz konusu konuşmasından önce Tahşiye grubu ile ilgili uzun süreli çalışmaları olduğu da belgelenmişti.

Yani Tahşiyeciler’le ilgili çalışmalar Fethullah Gülen’in konuşmasından çok önce başladı fakat Fethullah Gülen’i suçlayabilmek için önceki resmi belgeler ve yazışmalar gizlendi, fezlekeye konulmadı!

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.