Bir medeniyet projesi: Gönüllüler hareketi

Kainat'ın merkezinde insan vardır. Çevre merkeze göre şekilleneceğine göre, bütün bir alem de insana göre şekillenmekte. Bu yüzden olsa gerektir ki, insanın yaşamı, yaşatılması çok önemli bir vecibeyken, onun hayatına kast etmek "bütün insanlığı öldürmek kadar" ağır bir cürüm olarak addedilmiştir, yüce dinimiz İslam tarafından.

İnsan, kainattaki zerrattan seyyarata her şey ile bir şekilde alakadardır. Bir devlet yöneticisinin, halkının her şeyiyle ilgilenmesi gerekmesi misali, dünyanın efendisi olan insan da kendi dışındaki bütün mahlukatla bir şekilde içli-dışlı olmak durumundadır. Bu, bazen zorunlu olarak ortaya çıktığı gibi bazen de yaratılış amacı gereği meydana gelmektedir.

Günümüz modern dünyasında ihtisaslaşma ön plana çıkmış olsa da, bu, hayatın bir bütün olduğu realitesini ortadan kaldırmaz. Özellikle,konu, çok yönlü bir muamma olan insan olunca, mesele tecezzi kaldırmaz, bütüncül bakabilmeyi gerektirir.

İhtiyaçları namütenahi olan insan, bu ihtiyaçlarının karşılanması mümkün olanlarını, fıtri bir arzu olan medeni bir şekilde karşılayabilmek için bir çok müesseseye ihtiyaç duymakta. Bu müesseselerin fonksiyonunu icra edebilmeleri içinde donanımlı insanlara muhtaç olduğu gerçeği su götürmez bir vakıa.

Modern insan yetiştiren kurumlar

İlk başta "modern" kelimesini "günümüz şartlarına en uygun" manasında kullandığımı belirtmek istiyorum. Gönüllüler hareketinin en meşhur olduğu ve ismini en çok duyurduğu alan, malum olduğu üzere eğitim alanıdır. İnsanın, maddesi kadar mana dünyasını da göz ardı etmeyen bu müesseseler, yeni bir medeniyetin inşasında rol alacak fertleri yetiştirmektedirler.

Bu kurumların, Türk toplumu hatta bütün dünya toplumları tarafından büyük bir hüsn-ü kabul görmesinin sırrı da, insanı bir bütün olarak ele alabilmesinde yatmaktadır. İnsanı, sadece maddi yönüyle ele alıp, eğitimini ona göre veren sistemler güdük kaldığı; gönüllüler hareketinin kurumları ise insanı madde ve manası, fizik ve metafiziği ile bir bütün olarak ele alabilmeyi başarabildiği, ancak bu şekildeki bir eğitim sistemiyle, insan fıtratında istendik davranışlar oluşturulabildiği için hüsn-ü kabul görmektedir, hareketin eğitim kurumları.

Aslında hareketin eğitim faaliyetlerinden insanlığın büyük bir kısmı memnun iken,başka alanlarda faaliyet göstermesi bir takım kesimleri çok rahatsız etmektedir. Bu konuya bir anlam veremedikleri için de, farklı, yanlış çıkarsamalara gitmektedirler. O zaman nedir gönüllüler hareketinin hayatın bir çok alanında aktif olmasının sebebi?

Medeniyet projesi

Yazımın başında insanın bir bütün olduğunu, ona parçalı bir yaklaşımla eğilmenin yanlış olacağını belirtmiş idim.insan, bir bütün olduğu gibi hayat da öyledir. İnsanın bir şekilde alakadar olduğu hayatın her alanında insani muameleye, insani bir yaklaşıma ihtiyacı vardır. Bu meselenin bir yönü.

Bir diğer yönü itibariyle de, insanın gerek bedeni, gerekse de ruhi yönü, dinimiz tarafından "haram" yani yasak olarak addedilen şeylerden negatif olarak etkilenmekte. Bir manada haramlar surda gedikler açılmasına sebep olmakta. Bu yüzden olsa gerek yüce kitabımız Kur'an'ı Kerim, "yediklerimizin temiz ve helal" olması noktasına birçok ayetinde dikkat çekmektedir.

Meseleye bu noktadan baktığımızda aslında islami olanların aynı zamanda insani olduğunu müşahede ederiz. İslam'ın bir fıtrat dini olması konusunun anlamı da bu olsa gerek.

İşte, İslami bir yaklaşımla neş'et eden gönüllüler hareketinin hayatın, okuldan, hastaneye, medya dünyasından, üniversitelere, finans kurumlarından, gıda sektörüne kadar bir çok alanda faal olup, hüsn-ü kabul görmesinin sebebi islamla insanın kesişme noktasıdır. İslam'ın muamelat yönünü temsil edebilmesidir. Bu nokta, hareketin aynı zamanda dili, dini, ırkı farklı dünya milletleri tarafından da hüsn-ü kabul görmesinin sırrıdır. İnsanlar, bu harekette kendilerinden bir şeyler bulabilmektedirler.

Beşer planında, hareketi planlayan, projelendiren insanların bulunması son derece doğal. Ancak; ilahi planda, gönüllüler hareketinin hayatın her alanında faaliyet göstermesinin, beşeri olmaktan ziyade ilahi olduğunu düşünüyorum. Her alanda faaliyet bir planlamadan ziyade, fıtri bir süreçtir,bir ihtiyaçtır, insanın her şeyle alakadar olarak yaratılmış olmasının bir neticesidir.

Bütün bu faaliyetler neticesinde bir medeniyet inşa edilmektedir. Sağlıklı bir medeniyetin, insanın her ihtiyacına cevap verebilmesi gerektiği için, gönüllüler hareketi her alanda faaliyet göstermektedir. Ancak bu medeniyet, yeni, yepyeni, hiç tanıyıp adını duymadığımız bir medeniyet olmayıp, tam tersi kendisine son derece aşina olduğumuz, insanlık tarihi boyunca defaatle kurulmuş olan "insan" medeniyetidir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.