Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları -3
İlk, konulu ve akademik okuma
Hocaefendi kitaplarını okumada üç usulün adını vermiştim son yazıda; ilk/temel, konulu ve akademik.
Son fasla girmeden önce bir kez daha ifade edelim ki, okuyucunun uzun bir yolculuğa çıktığını bilmesi ve kararlı olması lazım. Kararlılık önce kitapların tamamının okunması, ardından anlaşılması ve yorumlanması ekseni etrafında olmalı.
İlk okuma, adı üzerinde Hocaefendi'nin kitaplarını ilk defa okuyacaklar için söz konusu. Buna temel okuma da diyebiliriz. Bu okuma diğer okumalardan farklı olarak kitapların tamamını satır satır okumayı kapsayacağı için baştan bir okuma planına ihtiyaç duyar. Bu aşamada okuyucu 67 kitaplık listeyi önüne alıp ayırabileceği zamana bağlı olarak bir plan yapmalıdır. Herkesin Hocaefendi okumalarına ayıracağı zaman farklı olacağı için bu plan elbette şahsa özel olacaktır. Diyelim ki bir okuyucu kitapların tamamını okumak için bir yıllık bir zaman dilimini öngördüyse, kitaplar bu bir yıllık zamana, ay, hafta, gün, saat şeklinde ve mutlaka okuma saatlerine göre yerleştirilmelidir. Bu tür uzun soluklu okumaların en küçük bir aksamaya kurban gidebileceği unutulmamalıdır. Bir günlük okumayı terk, bazen bir haftalık bir soğumaya sebep olduğu çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle okur, önüne çıkacak her türlü engele rağmen bu planını "kitapla randevum var" diyerek uygulamadan dur olmamalıdır.
Şahsa özel ilk/temel okuma adına iki teklifte bulunabilirim. Birincisi; Kırık Testi serisinden ve onun son kitabı olan "Yaşatma İdeali"nden başlayıp ilk kitabı "Kırık Testi"ye uzanmak. Neden? Açıklaması basit; malum Kırık Testi, Hocaefendi'nin Amerika hayatındaki sohbetlerinden derlenmiş kitap serisi ve derleme dünden bugüne değil bugünden düne doğru yapılıyor. Böylece hem konular itibarıyla güncel ve aktüel olanı yakalama fırsatı elde ediyor hem de günümüz Hocaefendi'si ile onun gündemini buluyorsunuz. Aynı şeyi 1970'li yılların ikinci yarısında Bornova Camii'ndeki yatsı namazlarından sorulan sorulara irticali cevapların verildiği Asrın Getirdiği Tereddütler serisinde bulamazsınız. Orada, o yıllardaki gündemi ve yine o yıllardaki Hocaefendi'yi bulursunuz. Yanlış anlaşılmasın; bu demek değildir ki onların hiçbir ehemmiyeti yok; hayır tabii ki onlar da okunacak ama başlangıç bugün olmalıdır, dün değil.
İkincisi; Kırık Testi serisi bitinceye kadar Mehmet Gündem, Nuriye Akman ve Müslim World dergisine verdiği röportajlar haricindeki eserleri okuma planına almama. Ne kazandıracak bu bize? Günümüz ve yakın geçmişteki Hocaefendi'yi, hem "mütefekkir ve entelektüel" arka planıyla hem de kendisine Hocaefendi dedirten alim/arif ve toplumsal liderlik yönleri ile bir bütün halinde tanıma imkânı verecek. Röportajlarla gündelik yaşamından Türkiye ve dünya gündemine ait hadiseleri değerlendirişini görecek, Kırık Testi serisi ile de dinî, sosyal, kültürel vb. birçok alanda Hocaefendi ile birlikte fikrî bir seyahat yapmış olacağız.
Kitaplarla Hocaefendi portresi
Bu seri bittikten sonra basitten mürekkebe eşzamanlı okumalara başlayabiliriz. Nasıl olacak? Bir önceki yazımda ifade ettiğim 11 kategorideki eserleri okuma planı içine serpiştirmeliyiz. Müşahhas misal içinde; eğer eşzamanlı üç kitap okuyacaksak Çağ ve Nesil, vaaz ve Fasıldan Fasıla serisinden birer kitap okuyabiliriz. Bu seriler bitince yerlerini diğer kategorilerdeki eserler almalıdır. Burada da serilerin ilk kitaplarından değil, en son kitaplarından başlayıp ilk kitaba doğru gidilmesi daha iyi olur. Gerekçe aynı, dünden bugüne değil imkân nisbetinde bugünden düne, dünden evvelki güne gitmek için.
İlk/temel okuma bitince aynı metotla ikinci bir okumaya başlanabilir ve başlanmalıdır da. Ama bu defa okuma zihnimizde genel bir Hocaefendi portresi çizmek için yaptığımız ilk okumadan farklı olarak daha uzun süreye yayılmalı ve ağır ağır okunmalıdır. Bu safhada elde mutlaka kalem, önümüzde not defteri olmalı ve önemli görülen yerlerin altını çizme, anlatımlar arasında münasebet yakalama ve tamamlayıcı unsurları bulma, anlamadığımız yerleri bir bilene sormak için kaydetme ve notlar alma ihmal edilmemelidir.
Konulu okumaya gelince; belirli konu başlıkları etrafında Hocaefendi okuması demek bu. Mesela, insan, namaz, Ramazan, çocuk eğitimi, kibir, gıybet, hürriyet, cihad, dua, edebiyat, demokrasi, siyaset, bilim, felsefe, Kürt sorunu, Alevilik, kültür, medeniyet vb. kavram ve meseleler etrafındaki düşüncelerini, görüşlerini, yorumlarını bir bütün halinde okuma. Bunun için önce derin okumaların yapılacağı başlıkların belirlenmesi; ardından o başlıklar altında derleme çalışmasının yapılarak bir dosya oluşturulması gerekir. Bilgisayar teknolojisi söz konusu dosyanın oluşturulmasında yardımcı olabileceği gibi, bu konuda uzun zamandır çalışan kimselerden de yardım alınabilir. Hocaefendi'nin ilmi mirası üzerine çalışanlarla fikir teatisi yapmak bu tür okumalarda karşılaşılan birçok zorluğun kolayca aşılmasını sağlayabilir.
Peki konulu okumaya ne zaman başlamalı? Şahsî kanaatime göre tüm seri bir defa bitirilip ikinci defa okunmaya başlandığı zaman. Malum, temel okumanın ikincisinde ağır ağır elde kalem, önde not defteri diyorduk; işte bu tarz okuma yapılırken eşzamanlı olarak konulu okumaya başlamanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Akademik okumanın önemi
Akademik okuma; kitap okuma usulü ile alakalı daha önce yayınlanan bir yazıda ifade ettiğim karşıt veya çapraz okuma ile birlikte onu bir adım daha ileriye götüren bir usul. O da şu; kişi uzmanı olduğu ya da uzman olmasa da mukayeseli bir biçimde Hocaefendi'nin düşüncesini başka düşüncelerle karşılaştıracak ve üzerine kendi yorumlarını katacağı okuma tarzı bu. Akademik okuma tabiri bu işi yapacak olanların illa akademisyen olmasını gerektirmiyor. Derin, nitelikli, sistematik ve mukayeseli her okumayı böyle sayabiliriz. Yeter ki insan kendini yeterli görüp bu deryaya dalma cesaret ve kararlılığını göstersin.
Bu üç okuma tarzının hepsinde 10 kişiyi aşmayacak şekilde bir grup oluşturup haftada bir kez gerçekleştirilecek fizikî beraberliklerle önceden tesbiti yapılan bir makalenin, bir konunun birlikte okunarak karşılıklı müzakerelerinin yapılması, benim Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları bağlamında yapacağım son teklif olabilir. Müzakerelerin, Hocaefendi'yi okuma, bilme, anlama ve yorumlama seviyesinin artmasına bağlı olarak fikrî katılımların artacağı ve yeni düşüncelere yelkenlerin açılacağı bir zemin olacağından eminim.
Üç haftadır teklif ettiğimiz bu okuma metodu etrafında daha birçok şey söylenebilir. Ancak yazılan şeylerin de bu yöntemin temel iskeletini verdiğini düşünüyorum. İlk başlayacaklar için biraz göz korkutucu olabilir. Ama bir şeye ulaşabilmek için mutlaka bir arayış içerisinde olmak lazımdır. Elbette her türden aramanın bir usul ve yöntemi olacaktır. Bizim yaptığımız da yalnızca bir yöntem teklifinden ibaret. Gerçek kararı azimli okurlar verecektir.
Son söz: "Her şey her aramada bulunmayabilir. Ama tarih boyunca bulanlar hep arayanlar olmuştur."
- 27.01.2012 Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları -2
- 20.01.2012 Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları -1
- tarihinde hazırlandı.