Sahte mi, Sahih mi?

Yine iki kampa ayrıldık! Bir kesime göre, "İrtica Eylem Planı" sahih, yani 'otantik'tir, öyle değilse bile öyle olmalıdır! Bu belge ordu içinde antidemokratik eğilimlere sahip elemanlar bulunduğunun kanıtıdır...

Öbür kesime göre ise, sahte olabilir, hatta mutlaka sahte olmalıdır! Polise sızmış Fethullahçıların marifetidir mesela...

Belgenin sahte mi, sahih mi olduğu konusundaki kesin kararı teknik incelemelere göre yargı verecek; bunda şüphe yok. Ama böylesine önemli bir olay ortaya çıkınca "Durup bekleyelim, bakalım yargı ne diyecek?" diye olayı küçümsemek, demokratik kamuoyunu pasifleştirmek doğru değildir.

Olay böyle manşetlerde dolaşmayıp kamuoyunda yoğun tartışmalara konu olmasaydı, araştırma ve soruşturmalar bu kadar süratli ve dikkatli yürür müydü?

Aynı Kurmay Albay'ın hazırladığı "Lahika-1" adlı belge, benzer nitelikte olduğu halde, unutulup gitmedi mi?

Hukuka uygun işlem

Ben, belgenin sahih olduğu ama Genelkurmay'ın bilgisi dışında, belki de öneri olarak sunulmak üzere hazırlandığı kanaatindeyim. Çünkü...

Söz konusu belge, Ergenekon şüphelisi Serdar Öztürk'ün bürosunda arama sırasında bulunmuştur. Böyle olmadığı halde, sonradan "Orada bulduk!" diye birileri, mesela "Fethullahçı polisler" tarafından dosyaya konulmuş olamaz mı?!

Fakat Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 121'e göre, böyle durumlarda, koruma altına alınan veya el konulan eşya ile belge ve kâğıtların "tam bir defteri yapılır ve resmi mühürle mühürlenir"; onaylı bir listesi "şüpheli" tarafına da verilir.

Olayımızda bu işlem yapılmış, tutulan "Arama ve El Koyma Tutanağı"nı savcıyla birlikte, "şüphe"linin üç avukatı da imzalamıştır. Taraf'a göre işlem videoya da kaydedilmiştir.

Peki, arama işleminden önce polis gizlice bu belgeyi koymuş, arama sırasında da bulmuş olamaz mı? Polis içinde birileri böyle sahte bir belge düzenleyecek, bunun altına bir Kurmay Albay'ın, yani bilinen ve araştırılabilecek bir kişinin imzasını koyacak ve de bu sahte belgeyi el konulan kâğıtlar arasına sokacak! Bu ihtimaller zinciri hayli uzaktır; en azından öncelikli ihtimal değildir.

Demokrasi uyanıklığı

Bütün bunlara rağmen belgenin sahteliği kanıtlanırsa, sahtecilik teknolojilerini çok iyi kullanan dehşet verici bir örgütle, bu örgütün korkunç bir provokasyonuyla karşı karşıyayız demektir.

Sahih bir "plan" da olsa, böyle örgütlü bir "tertip" de olsa, bir daha kimsenin cesaret edemeyeceği şekilde soruşturulup gerçek ortaya çıkarılmalı, adalete teslim edilmelidir.

Çok şükür, hükümet de Genelkurmay da bu konuda görüş birliği içindedir.

Bugünkü aşamada, eldeki verilerle, yasaya uygun olarak el konulup tutanağa geçirilmiş belgelerin sahihliği daha büyük bir ihtimaldir. Bir gazeteci, bir politikacı, bir vatandaş bunlara göre yorumlar, değerlendirmeler, analizler, tartışmalar yapabilir.

Bu konuda medyadaki demokrat titizlik "kamuoyu uyanıklığı" yarattığı gibi soruşturmaların da titizlikle yürütülmesini teşvik ediyor.

Siyasi ve askeri kültürümüzde hukuk ve demokrasi unsurunun güçlenmesine de büyük katkıda bulunuyor.

Keşke daha önceki benzerlerinde de medya ve kamuoyu olarak aynı titizliği, aynı canlı tepkiyi gösterseydik.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.