Samanyolu Televizyonu
Samanyolu'nun bu çizgisini çok önemsiyorum. Global bir köy haline gelen dünyamızda bizim sesimizin, soluğumuzun duyulması, bizim değerlerimize sahip çıkılması, dünyanın dört bir tarafındaki Türklerle bir kültür köprüsü kurulabilmesi az şey değil. Çünkü Samanyolu televizyonu 5 kıtada 100'ü aşkın ülkede seyrediliyor. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye'den binlerce kilometre uzakta yaşıyorsunuz; ama bir televizyon kanalı sayesinde gurbet duygunuz azalıveriyor.
Bu Ramazan, Samanyolu, "Dünya Ramazanlaşıyor" sloganı ile Müslümanların nasıl kocaman bir aile olduğu vurgusunu yapıyor. Gecenin Bereketi ve İftar Zamanı programlarında, Anadolu'dan Orta Asya'ya, Hicaz'dan Avrupa'ya, Balkanlar'dan Afrika'ya, Uzakdoğu'dan Amerika'ya kadar tüm dünyadaki Ramazan coşkusu beş kıtadan insan hikayeleriyle evlerimize taşınıyor. Bunun için 60 kişilik bir ekip dünyaya yayılmış durumda.
Ramazan'da hep ilklere imza atılıyor. Kâbe'den ve Mescid-i Nebevi'den ilk defa namaz yayını yapıldığında bütün Türkiye'nin nasıl heyecanlandığını unutmuyorum. Türkiye'de televizyonlarda ilk defa Paris'ten Eyfel Kulesi'nin yanından yapılan ve canlı yayınlanan iftar programı, Avrupa'daki insanımız için bir başka heyecandı. Yine ilkler olarak, gemiden yapılan Ramazan programı ile Ramazan ayı boyunca Anadolu'nun il il dolaşılmasını hatırlıyorum.
Bize güzellikler yaşattıkları için onları isim isim yazmak istiyorum. Bu yıl Abdullah Abdülkadiroğlu Amerika Birleşik Devletleri'nden; Fatih Derin, Ümit Gülmez, Murat Doğru ve Fuat Koyuncuoğlu Hindistan'dan, Tayland, Singapur, Malezya, Endonezya ve Filipinler'den; Asım Yıldırım ve Hakan Karaman Bulgaristan, Romanya, Bosna Hersek, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'tan; Fırat Paşayiğit ve Cahit Güngör Mısır, Fas, Moritanya, Gana, Tanzanya ve Kenya'dan; Halil İbrahim Seyhan Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan'dan; Süleyman Kutsi Almanya ve Hollanda'dan; Talha Uğurluel de Mekke ve Medine'den her gün canlı yayınlarla karşımıza geliyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vaazları ise 25 yıl sonra bile tazeliğini ve duruluğunu koruyan güzelliği ile gönüllerimize inşirah veriyor.
Samanyolu Televizyonu, "hayatınızın seyrini değiştirin" diyor. Şubat Soğuğu'ndan Büyük Buluşma'ya, Sırlar Dünyası'ndan Beşinci Boyut'a pek çok hayata diriltici bir elin dokunduğunu şahsen ben hissediyorum. Ülke ismi vermeyeceğim. Bir arkadaşımıza arabasındaki Samanyolu logosunu gören bir trafik polisi aynen şöyle demiş: "Sizin Büyük Buluşma yüzünden artık kimseden bir şey almaya cesaret edemiyoruz..."
Dünya varsın küreselleşsin. Biz üzerimize düşeni yine yapabiliriz. Eğitim kurumlarımızla, İslâm'ı, kendi değerlerimizi, doğru temsille, iyiliği ve güzelliği anlatan, kötülüklere mani olmaya çalışan Samanyolu Televizyonu gibi uluslararası imkânlarla bu küreselleşmeye kendi boyamızı çalabilir, kendi nağmelerimizi seslendirebiliriz. İnsanlar yanlışa sürüklenirken oluşturacağımız "sulh adaları" ile büyük hizmetler görebiliriz.
Sakın Samanyolu Televizyonu için "binlerce televizyon kanalından bir işte..." demeyiniz. Ben onun önümüzdeki yıllarda, farklı dillerde bütün dünyaya ulaşacak yayınlarını düşündükçe daha bir heyecanlanıyorum.
- tarihinde hazırlandı.