Hayatını Davasına Adayan Adam!
Benim tüm kitaplarımı Türdav'da (kendi kitaplarıyla birlikte) yayına hazırlayan editörüm Mehmed Dikmen Hoca ile, her gün akşama yakın saatlerde evimizin yakınında bir saatlik bir yürüyüşümüz olur.
Bu yürüyüş sırasında hem zihnen ve bedenen rahatladığımızı hissederiz, hem de gündemimize akseden ilmi konuları daha açık bir zihinle konuşma ve yorumlama fırsatı buluruz. Nitekim, bir sene içinde 77 bin baskıya ulaşmak gibi kendi çapında rekora koşan 'Yeni Aile İlmihali'mizin bazı orijinal yazıları da, işte bu yürüyüş sırasında açılan fikirlerle yazıldığından ilmihalin çok ilgi gören özelliğini oluşturmuştur. Evvelki günkü yürüyüşümüzde yine bir kitabı konuştuk Dikmen Hoca'yla. Ama bu kitap arkadaşımız İhsan Atasoy'un "Hayatını Davasına Adayan Adam" kitabıydı. Atasoy arkadaşımız, on ikinci vefat yılında, Bediüzzaman'ın meşhur avukatı Bekir Berk'in hayatını, yaşayanların dilinden tespit ederek belgesel bir eser meydana getirmiştir. Dikmen Hoca'ya kitapta okuduğum Bekir Berk merhumun hizmet yolunda göze aldığı tehlikeleri, riskleri, bitmek, tükenmek bilmeyen azim ve sarsılmaz iradesini.. yürüyüş boyunca anlattım. Merak ve ilgi ile dinledikten sonra farklı bakışlara açık zihin yapısıyla görüşünü açıkladı:
- Aslında, dedi Bekir Berk'in hayatını anlatan bu kitap, baştan sona televizyonların 'Sır Kapısı' olarak gösterdikleri dizilerin en değerlisi olma özelliğine sahip bir belgeseldir. Eğer farkına varır da senaryocular kitabı inceleme uyanıklığı gösterirlerse, tam bir 'Sır Kapısı'na uygun dizi belgeleri elde edebilirler kitaptan. Şu kadar farkla ki, diğer sır kapısı dizilerinin çoğu hayalidir. Ama bu kitapta senaryo yoktur. Tümüyle 30-40 senelik geçmişimizin bizzat yaşadığımız çarpıcı olaylarıdır. Hem de yaşayanların kendi dillerinden...
Dikmen Hoca'nın 'sır kapı'lık olaylar dizisi diye tarif ettiği Bekir Berk'in yaşadığı yüzlerce olaydan birkaç özet arz edeyim ki, bu hizmet insanının fedakarlığı nerelere kadar varmış daha net anlayalım:
Balıkesir'in Dursunbey'indeki bir davaya trenle gitmektedir. Ne var ki yavaşlayan tren istasyonda inmeye fırsat vermeden tekrar hızlanır. Bekir Bey'i tutmak mümkün değildir.
"Ben davam için varım, davama giremeyeceksem hayatın ne değeri vardır!" diyerek önce çantasını fırlatır yere, arkasından kendini atar aşağıya. Düştüğü yerden sağ salim kalkar. Toz toprağını silerek mahkemeye nefes nefese erişir. Hapisteki mazlumları kurtarır, okudukları Risale-i Nurların iadesini sağlar. Ancak onu mutlu eden düştüğü yerden bir yeri kırılmadan kalkması değil, davasına erişerek mazlumları kurtarıp Risale-i Nurların iadesini almasıdır. Bekir Bey için durmak yoktur. Yeni bir dava için yine bir arabada dağ yolunda ilerlemektedir. Trafik polisi önlerine dikilir: "Yolda dinamit patlatılacaktır, bekleyin, birkaç dakika sonra geçin!" Bekir Bey saatine bakar. Polisin başka tarafa bakması üzerine şoförüne ısrar eder: "Gaza bas kardeşim, vakit yok. Dağdan kopan taşlar üzerimize düşerse dava yolunda şehit oluruz, düşmeden geçersek davaya yetişiriz. Her iki halde de biz kazanırız..."
Namludan çıkan kurşun gibi ansızın fırlayan araba, dinamitin kopardığı havada uçuşan kayaların altından geçer, toz toprak içinde mahkemeye erişirler. Kitaplar iade edilir, okuyanlar da serbest bırakılır. Onu mutlu eden ise kayaların altından geçerek kurtulmak değil, kitapların iadesini sağlayarak, okuyanların tahliyesini temin etmektir. Yine yoldadır Bekir Bey. Ama bu sefer doğunun en şiddetli bir kış günü akşamı geç vakit rastladığı bir tankerin şoför mahallinde. Adilcevaz'a sabaha mahkemeye erişecektir. Bu defa yanına iki arkadaşı da biner ki, yolda bir tehlikeyle karşılaşmak mukadder gibi görünmektedir. Nitekim sabaha karşı tanker kara saplanır. Şoför mahallinde dondurucu soğukta beklemeye mecbur kalırlar. Bekir Bey'le arkadaşı Nazım Gökçek birbirine sarılarak donma belirtisi gösterirler. Arkadaşları Hakkı Bozkurt, sabaha kadar ikisini de tokatlayarak uyumalarını, yani donmalarını önler. Sabah tankerden boyunu aşan karın içine atlayarak Adilcevaz'a ulaşır, yol açma makinesiyle gelip kendilerini alır. Bekir Bey'i mutlu eden donmaktan kurtulmak değil, kitapların iadesini alıp mahkumların beraatını sağlamaktır.
Evet, Dikmen Hoca haklıdır. Yaşanmış tam bir sır kapısı dizisidir "Hayatını Davasına Adayan Adam!" Nesil Yayınları. (0212) 551 32 25
- tarihinde hazırlandı.