Gaybet’in Mertebeleri ve Farklı Yönleri

Bize bakan yönüyle gaybet, Hak'la alâkalı yanıyla "huzur" diyeceğimiz hâl, salikin seviyesi itibarıyla da oldukça farklılık arzeder:

1. Muhibbin, Mahbub-u Hakikî'den başka her şeyden gaybubetidir ki, bu seviyede seyahat eden hak yolcusu, tamamen O'na tahsis-i nazar eder; varlıkla olan zarurî ve tabiî münasebetlerinde de hep "O'ndan ötürü" mülâhazasını güder. Öyle ki, seyr-i ruhanîsinde karşılaştığı her şeyde O'ndan bir şeyler duyar, bir şeyler hisseder ve her varlığı okşar-geçer.

2. Yol erkânına vâkıf salikin gaybetidir ki, ulaştığı ufuk itibarıyla o, ruhunun derinliklerinde hâl ile ilmi müşterek duymaya başlar ve bu sayede, hâle iktiran etmeyen mücerred ilim dalâletinden ve ilimle beslenmeyen hâl gafletinden kurtularak gaybet-i halk ve huzur-u Hak'la serfiraz olur.

3. Makâm-ı cemle müşerref arifin gaybetidir ki, böyle bir zirveye terakki eden hak dostu, kendini, kendi ahvâl ve makâmatını duyup hissetmediği gibi, Hazreti Zat'ın "sübühat-ı vech"iyle tamamen kül olup savrulduğundan, bazen Hazreti Esmâ ve Sıfât'ı bile mülâhaza edemeyecek kadar istiğrak içinde bulunur ki, böyle bir ruh hâletiyle o, zaman zaman, "vahdet-i vücud" düşüncesini hatırlatacak kelimelerle, yer yer de "vahdet-i şuhud"u işmam edecek beyanlarla içini döker; hatta bazen, panteizmi ve monizmi hatırlatacak sözler sarfeder ki; bu, zevkî ve hâlî bir hususu, hakikate karıştırmaktan başka bir şey değildir. Hayret ve dehşete açık bu makâma ait duygularını Merhum Abdünnafi şöyle ifade eder:

"Seyreyle nedir bu özge hâlet,
Gaybet"mi acep yoksa bu hâlet!
Akleyleyemez bu özge gavta,
Emvacına yoktur anda takat."

Aynı zamanda bu makâm; Cenâb-ı Hakk'ın esmâ ve sıfatlarıyla bilinmesinin ötesinde, Zat'ını Zat'ıyla bilme mertebesidir ki; buna, Hazreti Zat'ın Zat'ıyla bilinmesi, Zat'ına Zat'ıyla istidlâl edilmesi, Zat'ına Zat'ıyla ulaşılması vesimlerinin halitasıyla remzedilen, ne cisim, ne araz, ne cevher, ne mütehayyiz; yemez-içmez, üzerinden zaman geçmez; tebeddülden, tagayyürden, elvan u eşkâlden münezzeh ve müberrâ, biraz da bazı meşrebler için mezelle-i akdâm sayılan, kemmiyetsiz, keyfiyetsiz en ekmel bir Zat-ı Akdes mülâhazasına bakan ve sükût içinde kalbin hayret dolu gözlerine temâşâ ümidi salan en yüksek mertebelerden biridir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.