Aşk ve Vuslat
Aşk, vuslat kademelerinin final noktasıdır; o noktaya ulaşan muhibbin, atacağı bir adım ya kalmıştır veya kalmamıştır... Hakk'ın ilk tecellîsi, Zât'ının iktizâsından ibaret olan işte bu muhabbet üstü muhabbettir. Bilâ kayd u şart, O'na aşk isnadından kaçındığım için bu tâbiri bilhassa kullanıyorum. Bu ilâhî muhabbete ilim diyenler de olmuştur; çünkü o mutlak ve münezzeh olan Zât âleminin tecellî itibariyle ilk tenezzülüdür. Bu tenezzüle; Allah ilminden ibaret olması itibariyle "ilim," görmek ve görünmek muhabbetinden ötürü "aşk-ı münezzeh", bütün varlığı ihtivâ etmesi zâviyesinden "levh," her şeyin tafsilatıyla ele alınması noktasından da "kalem" denir ki, "ceberût" ve "Hakîkat-ı Ahmediyye" de bu âlemin bir başka ünvânıdır. Aşk-ı münezzeh, Hakk'ın Zât'ıyla alâkalı bir sırdır; O'nun diğer sıfatları ise, aşka müzâftır. Bundan dolayıdır ki, aşk kanatlarıyla uçanlar, doğrudan doğruya Zât'a ulaşır ve hayrete ererler. Diğerlerinde, eşyâ ve esmâ berzahlarından geçme zarureti vardır.
İnsanı, Allah'a ulaştıracak yollar sayılmayacak kadar çoktur.. tasavvuf ve hakîkat ilimleri, o yollarda yolcuların zâdı, zahîresi, ışığı, rehberi; tarîkatlar da, bekleme salonları, sonsuza açılma limanları ve bu uzun yolculukla alâkalı tâlim ve terbiyeyi derpiş eden mekteplerdir.
- tarihinde hazırlandı.