“Şiblî’nin Gülü”
Milletimizin bağrından çıkan şu güzellikler, yayılmış olduğu alan, sahip çıkan kitleler ve benzeri yönleri itibarıyla almış olduğu şekli bir türlü hazmedemeyen, bu gelişmelere haset, kin hatta nefretle bakan insanlar ve gruplar var. Aslında biz de, çok defa bizi kine, nefrete, öfkeye sevk edecek birçok hâdise ile karşı karşıya gelebiliyoruz. Ama bu duygularımızı baskı altına alıyor, kendi kendimizle mücadele edip sevap kazanma cihetini tercih ediyoruz.
Şimdiki gidişattan öyle anlaşılıyor ki, insanımız, değişik taraflardan gelen ve gelecek olan bu tür davranışlara karşı şimdiden sabrı esas almaya ve onu bütün buudları ile hayata taşımaya kararlı olmalılar. Evet, rahatsızlık verecek her şeye karşı sabrı kalkan yapmaya alışmalıdırlar.
Evet, bunlar güzel ama ne de olsa biz de insanız. Değişik cephelerden gelen her türlü saldırıya karşı fıtrat ve düşüncelerinin gereğini yapıyorlar diyoruz. Ama Şiblî’nin gülü gibi dost çevreden gelenleri hazmetmek ve onları yorumlamak oldukça zor. Fakat neylersin, bu da bizim kaderimiz!
- tarihinde hazırlandı.