Latîfelerin Dili
Soru: Risale-i Nur’da: “İnsanda öyle bir latîfe, öyle bir hâlet vardır ki, o latîfe lisanıyla her ne sual edilirse, –velev ki fâsık da olsun– Cenâb-ı Hak o latîfeye hürmeten o matlubu yerine getirir.”[1] deniliyor. Bu latîfe hakkında bilgi verebilir misiniz?
Cevap: Bu, biraz kendini dinleyen ve kontrol eden, iç müşâhedesi olan kimselerin anlayabileceği bir mevzudur. İnsanda el, ayak, göz, kulak, dil, dudak veya görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma şeklinde zâhir bir kısım duyular olduğu gibi sır, hafî ve ahfâ gibi bir kısım latîfeler de vardır. Ancak kendini dinlemeyen, murâkabe ve müşâhede etmeyen kimselerin bunlardan bir şey anlaması da söz konusu değildir.