Hizbullah Fethullah
Müslüman'ın kanı Müslüman'a haramdır' diyen bir Peygamberin ümmeti olduğunu iddia eden ve kendilerine 'Allah'ın Partisi' ismini takan, insanlıktan nasiplerini almamış kişilerin ülkeyi nasıl bir iç savaşa hazırladıklarını her akşam televizyonlarımızdan izleyip duruyoruz Ülkenin dört bucağından, üstelik vaktiyle kendileri ile aynı şekilde düşünen ve fakat sonra insafa gelip onlardan ayrılan, dikkat ediniz, İslamiyet'ten değil, Hizbullah'tan ayrılan kişilerin buram buram ölüm kokuları yükseliyor. Hizbullah dediniz mi Atatürk düşmanlığı ve karalamacılığı, demokrasi düşmanlığı, kadın esareti, cahil cesareti, satırla arkadan cana kıymalar, domuz bağı ile bağlanan insanların diri diri toprağa gömülmeleri ve de aklınıza ne kadar melanet geliyorsa onlar dikilip duruyor karşınızda. Bu geri zekalıların tutum ve davranışları, birçok gencin İslamiyet'e olan yakınlıklarını alıp götürmüş bulunuyor. Dine hizmet ettiklerini sanarak en büyük kötülüğü yapanlar bunlar. Hizbullah'ı Türk toplumu böylece değerlendirdi.
Ülkemizde İslamiyet'in hiçbir temsilcisi bunların yaptıklarını benimsemedi, din dışı olduğunu iddia etti ve nefretlerini ifade etmekten çekinmedi. Yani Hizbullah'çıların yandaşları yalnızca kendileri. Şimdi foyaları da meydana çıktı. Çorap söküğü gibi çözülüyorlar. Yani özetle söyleyecek olursak 'Allah, kendi adına kurulan partiyi kapattırdı.' Türk halkı gelişmelere böyle bakarken, bir yetkilimizin 'Fethullah'çılar, Hizbullah'çılardan daha tehlikelidir' biçiminde bir açıklamasını işitmek beni iyice şaşırttı. Bir kere şunun altını çizeyim, ben Fethullah'çı filan değilim.
Sayın Gülen'e saygım vardır, sevgim vardır. Ancak benim yüce Allah'la temasım direkttir. Bütün fikirlerden yararlanmaya çalışırım ama her lisanı bilen Allah'ımla kendim konuşurum. Galatasaraylı da değilim ama başarılarını takdir ederim. Hakkını teslim ederim. Aynı şeyi Sayın Fethullah Gülen için de yapmak en azından bir namus borcumdur. Çünkü yurt dışındaki okulları, orada olanları falanın filanın ağzından değil, bizzat Cenk Koray'ın gözleri ile gördüm. Hizbullah'ın evlerinin mahzenlerini, bahçelerini kazdıkça ceset çıkıyor. Fethullah'çıların yurt dışındaki okullarının temelini kazdıkça da ilim, Atatürk sevgisi, gerçek Müslümanlık, eğitim, kültür, ülke reklamı, sevgi, tevazu, hoşgörü, efendilik çıkıyor. Şimdi bu iki grubu birbirine benzetmek, melek ile şeytanı mukayese etmek gibi bir durum ortaya çıkarıyor.
Fethullah Gülen'in okulları konusunda Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in fikirlerine aynen katıldığımı açık açık söylemek durumundayım. Rusya'da bir okul açacaksınız ve orada şeriat öğreteceksiniz ve komünizmden kurtulalı 10 yıl geçmiş o toplum, sesini çıkarmadan sizi seyredecek öyle mi? Durun, kargalar gülmeyin. İstiklal marşımızı, Kazak, Türkmen, Rus, Özbek çocuklar bana Türkçe olarak okuyorlar ve Atatürk'ün hayatını ve kahramanlıklarını anlatıyorlarsa bu okulun kurucularının Hizbullah'tan daha tehlikeli olduğunu söylemek, pek de öyle övünülecek bir istihbarat başarısı değildir. Keşke Fethullah Gülen, Türk eğitim sisteminin başına geçebilse...
- tarihinde hazırlandı.