Her Hastalığın Bir Devası Vardır
Allah Rasulü bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar: 'Ey Allah'ın kulları! Tedavi yollarını araştırın. Zira, Allah bir hastalık vermişse mutlaka ilacını ve tedavi yollarını da bahşetmiştir.' (İbn Mace, Tıb, 1)
Evvela, bu hadisle hastalara onları rahatlatma adına bir müjde ve teselli verilmektedir. AIDS, kanser veya Hepatit-B gibi hastalıklara maruz kalan kişilerin, bu hadisteki müjdeye dayanarak, Allah'ın, her hastalığa bir çare ihsan ettiğini bilmeleri onlara müthiş bir moral kaynağı olacaktır. 'Allah bir hastalık vermişse mutlaka ilacını ve tedavi yollarını da bahşetmiştir.' ifadesi hastalıklar karşısında ümitsizlik girdabına düşen hastaları, hastalığı yenme adına psikolojik olarak onları güçlendirecek ve onlara rahat bir nefes aldıracaktır ki, bu çok önemlidir. Çünkü bu şekilde çaresiz bir hastalığa müptela olan insanın, bütün vücudunda ve hatta hücre sisteminde bir kısım olumsuz tesirler meydana gelebilir ve vücudun mukâvemet sistemini sarsabilir. Oysa ki bu hadisten güç alan bir insanın, 'Nasıl olsa şifası var, Allah şifa ihsan eder.' duygu ve düşüncesiyle kendi moralini yükseltmesi her zaman mümkündür.
İkinci olarak, hadiste geçen 'tedâvev' fiili, 'tefâul' babındandır ve müşâreket yani koordineli bir şekilde pek çok kişinin bir araya gelerek, bir kolektif şuur meydana getirmelerini ifade etmektedir. Buna Arapça ifadesiyle 'müşâreketün beyne'l-isneyni fesâiden' denilmektedir ki bu, iki veya ikiden fazla insanın herhangi bir plan ve proje etrafında bir araya gelerek onu gerçekleştirmeye çalışmaları manasına gelmektedir. Bundan da şunu anlayabiliriz: Bazı projelerin ferdî çalışmalarla gerçekleştirilmesi mümkün olmayabilir. Bu sebeple bazı durumlarda müstakil araştırma merkezleri kurup, ehil insanların kontrolünde değişik hastalıklar üzerine gidilerek tedavi yolları araştırılabilir ki, hadis buna işaret ediyor gibidir.
Üçüncü olarak ise Peygamber Efendimiz (sav) bu hadiste 'Her derde derman bulunabilir. Bu, sizin için bir hedeftir; çalışın ve bunu gerçekleştirin.' şeklinde hedef göstermektedir.
Esasen O'nun dualarında bile her zaman böyle bir hedef gösterme mevzubahistir. Mesela bir duasında Allah Rasulü (sav) şöyle buyurmaktadır: 'Allah'ım! Üzüntüden ve kederden, aczden ve tembellikten, korkaklıktan ve cimrilikten, borcun galebe çalmasından ve insanların istibdadı ve baskısı altında yaşamaktan sana sığınırım.' (Ebû Dâvud, Salât, 367) Bu duada, bir taraftan, bahsedilen zararlı şeylerden Allah'a sığınma tavsiye edilirken, diğer taraftan da bunlardan uzak kalma bir hedef olarak gösterilmektedir. Bunun gibi hastalıkların tedavisi hususunda da hedef doğrultusunda insanlar devamlı çalışarak maddi-manevi hastalıklardan uzaklaşmalı ve Allah'ın yaratmış olduğu tedavi yollarını keşfetmeye çalışmalıdırlar.
- tarihinde hazırlandı.