Algı operasyonu ve soruşturmalar
İçişleri Bakanı Efkan Ala, emniyetteki "paralel yapıyı" çökertmek üzere 180 soruşturma açıldığını söylüyor. Hatta zaman zaman bu rakam artıyor. Soruşturmaların muhtevasına bakıyoruz hiçbiri paralel devletle ilişkili değil. Söz gelimi 17 ve 25 Aralık operasyonlarını yürüten İstanbul Mali Şube görevlilerine açılan idari ve adli soruşturmalar: Şubede tutulması zorunlu olay defterinde, defter sütunlarının usulüne göre tutulmaması; Mali Şube'den Ankara'ya yazılan yazıların bazılarında emniyet müdür yardımcısının yerine imza atılması; KOM Daire Başkanlığı'ndan alınan avans parasının kullanılmasındaki usulsüzlük; dinleme ve izlenmelerin internette yayınlanması... Suçlamaların muhatabı ilgili kişiler, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunmalarında belirtmişler ama beni alakadar eden konu, soruşturmaların "paralel devlet" iddiasıyla hiçbir irtibatının bulunmaması. İstanbul Organize Şube'den de birkaç örnek vereyim: Ergenekon dosyası kapsamında Mustafa Dönmez'in Sapanca'daki çiftliğinden alınan kılıç kuşamına tutanakta yer verilmemesi. Otopark soruşturmasında el konulan 7 aracın, sahiplerine zamanında teslim edilmemesi. Galip Öztürk'ten rüşvet aldığı iddia edilen Bolu'daki bir emniyet müdür yardımcısı hakkında haksız işlem yapılması vs...
Hani nerede paralel devlet bulguları? Aynı Adana'da 6 polis hakkında açılan soruşturma gibi amaç sadece algı operasyonu. Adana'da da, "Polisler, yasadışı hâkim ve savcıları dinlemiş" diyorlar. Polisler ise "Binlerce dinleme arasında bir yanlışlık yapılmış" cevabını veriyor. Zaten kasıt olsa, dinlemişler de bunu şantaj amaçlı kullanmışlar mı ya da bir yerlere servis mi etmişler? Medyaya mı sızdırmışlar? Suçun oluşması için bu kanıtların ortaya konması lazım ki, henüz buna dair bir belirti meydanda yok.
Yavaş yavaş her muhalife ya da yolsuzluğun takipçisi herkese "paralelci" yakıştırması yapıldığı daha geniş kitleler tarafından anlaşılıyor. Soruşturmalar, örneklerde görüldüğü gibi göz boyamadan ibaret.
- tarihinde hazırlandı.