Zevk zemzemesi ve gaşy içindeyim

Hocaefendi’nin bir sözünü nakletmişlerdi: “Hayatım Sünnet’i araştırmakla geçti.” Hâşâ, buna nazire olarak değil, fakat fakir şunu söyleyebilirim ki, Sünnet çizgisinde İslâmî bir hizmet nasıl olmalı konusu, üniversite yıllarımdan itibaren zihnimi sürekli meşgul etti.

Daha sonra bakış açısındaki yanlışlıktan dolayı reddettiğim Mekke‒Rasûller’in Yolu gibi ilk çalışmalarımda da bu mesele üzerinde durmaya çalıştım. Nihayet karınca kaderince Hizmet’i tanıyınca zihnimdeki sorular cevabını buldu; şüpheler eridi. Ve fakir için Hizmet’in en güzel yönü, kendi aksiyon sürecini takip eden Hizmet’in Kur’ân, Sünnet ve Siyer’de tartışma konusu bütün meselelere tam ışık tutması; Kur’ân’ı, Kur’ân’daki zahiren birbiriyle çelişir gibi duran âyetleri ve yine zahiren birbirleriyle çelişir görünen hadisleri, ayrıca bütün bir insanlık tarihini anlamada yanıltmayan bir muallimlik yapması; kafamdaki teorik sorulara en ikna edici cevaplara kaynak teşkil etmesidir. Kur’ân’ı, Sünnet’i, Siyer’i ve tarihi Hizmet hareketiyle, Hizmet hareketini Kur’ân, Sünnet, Siyer ve tarihle, bütün bunları Kur’ân’ın fizikî, yaratılmış şekli olan kâinattaki İlâhî icraatla tanıma ve bunların birbirleriyle nasıl tam bir mutabakat içinde olduğunu görme: işte bu, fakire fevkalâde zevk-i ruhanî yaşatıyor. Dolayısıyla bazen bilhassa İlâhiyat fakültelerinde görev yapan, sosyoloji, tarih ve hukuk okuyan arkadaşlarıma, yakınlarıma bu hususu çalışmalarını söylüyorum. Yakınlarım içinde çok sayıda hukuk, tarih ve ilâhiyat okuyanlar var. Belki her birine “Hakim, savcı, avukat değil, hukukçu olun; tarih öğretmeni değil tarihçi olun; fıkıh, tefsir, hadis hocası değil, müfessir, fakih, muhaddis olmaya çalışın!” demişimdir; ama şimdiye kadar bu yükün altına girenini görmedim.

Evet, bilhassa son 3 yıldır Hizmet hareketi adına bazı zahirî acılar yaşanıyor; daha ağırları da yaşanarak devam edebilir. Ama her bir hadise, yaşanan her bir tecrübe, çekilen her bir sancı, Kur’ân’dan bir âyeti tefsir ediyor; Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.), Kur’ân’da kıssaları geçen rasûllerin ve peygamberane hizmet ortaya koymuş Ashâb-ı Kehf gibi kahramanların hayatlarından karelerle birebir örtüşüyor. Her bir hadisede bir veya daha fazla âyet, âdeta “İşte benim manâm!” diyor; Kur’ân, sürekli yeniden ve taptaze iniyor ve her bir hadise bu inişe, bu tenzile sebeb-i nüzûl oluyor; Kur’ân’ın ve İslâm’ın hakkaniyetine, Allah’a ait oluşuna yeni bir mühür basıyor. Bunu görmek, yaşamak, hissetmek, hem Kur’ân’a, Peygamber Efendimiz’e ve bütün boyutlarıyla İslâm’a imanı artırıyor, hem de Hizmet hareketine bağlılığı, onun nasıl her bir adımında Kur’ân ve Sünnet çizgisinde yürüdüğünü göstermekle itimadı ziyadeleştiriyor. Dolayısıyla da kalbe, ruha bir zevk-i ruhanî, bir gaşy hali yaşatıyor.

Kur’ân’da Peygamber Efendimiz’e de önceki rasûllerin kıssalarının anlatılmasından sonra zaman zaman öyle buyrulmuyor mu: “Bu seçkin zatlar, Allah’ın her bakımdan doğru yola erdirdiği kimselerdir ve (ey Rasûl’üm), sen de onların aynı doğru yolunu takip et!” (6, 90) “Allah’ın sünneti (daima câri olan kanunu ve yolu) budur ve Allah’ın sünnetinde hiçbir değişiklik bulamazsın.” (28, 23) “Allah’ın sünneti (toplumların hayatı için koymuş olduğu ve dolayısıyla) daha önce geçen bütün toplumlarda geçerli olan kanunu ve yolu budur. Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın.” (33, 62) O bakımdan, evet, şu son dönemde zalimane uygulamalarla mağdur olan kahraman Emniyet mensupları da ve yaşadıkları da bu Sünnet’in dışında değil. Allah (c.c.), onları ve onları istihdam eden Yargı mensuplarını uzun yıllardır başarılamayan bir kahramanlığa muvaffak kıldı. Elbette bunun bir bedeli olacaktı. Onlar, kahramanlar olarak sözlerinde hiçbir değişikliğe gitmediler (33, 23) ve Allah onlardaki imanı gördü ve onları şahitler olarak seçti (3, 140). Öyleyse sevinin ey kahramanlar ve onların ebeveynleri, eşleri, çocukları. Ve asla yılgınlığa düşüp, gevşemeyin ve üzülmeyin ey Âhir Zaman kudsîleri.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/ali-unal/zevk-zemzemesi-ve-gasy-icindeyim_2235638.html

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.