Akabeyi aşamayanlar
Akabeyi aşamayanlar; nefsinin adamı olanlar, eşik gardiyanları tarafından engellenenlerdir.
Devamlı düz yolda gidenler yüksek bir yere çıkabilir mi? Asla…
Meleklerin makamı niçin yükselmez? Onların derecelerinin sabit kalmasının sebebi; onların önüne sarp yokuşların çıkmaması yani nefis ve şeytan musallat olmadığı için yükselme sebeplerinin olmamasıdır…
Bizim dünya hayatına getirilmemizin gerçek sebebi imtihandır: “Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için, ölümü ve hayatı yaratan O’dur.” (Mülk Sûresi, 67/2)
Bu imtihan için, insanlara çok çeşitli, şehevî, gazabî kuvveler verilmiş, hatta bünyelerine muzır madenler hükmünde hissiyat yerleştirilmiş… Çetin imtihanlarda bu duygular, insan için yükselmeye birer vesile olup onları roket gibi göklere yükseltecek dinamikler iken hayvandan aşağı düşürecek vesileler olabilmektedirler.
İlk Meclis’e bakılırsa, bembeyaz papatyalar gibi sarıklı âlim hocalarla dolu idi. Yüzde on olan karşı taraf, o yüzde doksanı mağlup etti… Onların korku damarlarını kullandılar. Aralarına ihtilaf attılar, hepsini darmadağın ettiler.
Korku hissi insana, hayatı korumak için verilmiştir. Yoksa insan olur olmaz tehlikelere atılır, hayatını mahvederdi. Ama olmayacak şeylerle korkuya kapılmak, kötülerin elinde oyuncak olmak demektir. Çünkü bütün zâlimler, diktatörler, mafya ve çeteler korku hissini kullanarak insanlar üzerinde baskı kurarak, diledikleri gibi hareket ederler.
Bütün hayvanlarda ve insanlarda ilmî araştırmalarla fark edilmiştir ki, korku anında vücutlarından bir koku yayılır. Bu kokuya, “korkunun kokusu” denilir. Canavar hayvanları kurbanlarının üzerine sevk eden de bu kokudur. Sızıntı dergisinde bu konuda çıkan bir yazıda belirtildiği gibi, akvaryuma benzer iki kaptan birisine normal balıkları, diğerine de yırtıcı birkaç balığı koymuşlar. Hepsi sâkin sâkin dururken normal balıkları korkutmuşlar. Bir müddet sonra yani korkunun kokusu yayılıp yırtıcılar hissedince son derece huysuz olup hareket etmeye başlamışlar.
Bediüzzaman Hazretleri, Mektubat’ının sonundaki “Hakikat Çekirdekleri”nin 37. sırasında “Aç canavara karşı muhabbet gösterisinde bulunmak, merhametini değil, iştihasını açar; hem de diş ve tırnağının kirasını da ister.” diyor.
Zâlimlere karşı zillet göstermek, korku ile eğilmek de aynen öyledir. Dik durup izzetle direnenler ise hiç olmazsa, ruhlarını kurtarırlar, bedenleri de mazlum birer şehid bedeni olur ve kendileri şehidlerin hayat mertebesine yükselerek ölümsüzlük kazanırlar. Kur’an-ı Kerim, işte bu onurlu ve izzetli müminler hakkında şöyle buyurur: “Onlar öyle kimselerdir ki, insanlar onlara ‘Düşman size karşı büyük bir kuvvet topladı; onlardan korkun’ dedikleri zaman, onların imanları ziyadeleşir ve ‘Hasbünallahü ve ni’me’l-vekîl’ (Allah bize yeter; O, ne güzel vekildir.) derler.” (Âl-i İmran Sûresi, 173)
Günümüzde olanları, bir de bu açıdan değerlendirmek gerekir…
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/abdullah-aymaz/akabeyi-asamayanlar_2268511.html
- tarihinde hazırlandı.