Yeni Bir Dünya Böyle Kuruluyor
Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finali, koronun Iraklı sevimli yarışmacıya eşlik ederek söyledikleri "Yeni bir dünya" şarkısı ile sona erdi.
Binbir renkli çiçekleri hatırlatan güzel çocukların korosu hep bir ağızdan "gördüm o nurlu geleceği rüyamda "birbir silinip gitmişti karanlık geceler" diyerek bize kutlu bir rüyayı anlatıyordu.
Bir rüya gibi başlayıp, gerçekten sevgi dolu yeni bir dünya'ya doğru yürüyen bu destansı süreç içinde bir gönüldaş, duacı ve gözlemci olarak dahi bulunmanın ne büyük bir nimet olduğunu iliklerime kadar hissettiren nağmeler
Ne civanlar, yüzlerinde gariplik rengi
Anladım ki bu garip, kutsiler gibi
Şükranla gezenler vardı kolkola
Sonra birbir ulaştı herkes bu yola
Her taraf gökler gibi pırıl pırıl
Yeni bir dünya kuruyorlardı.
diye devam ediyordu.
Gerçekten burada yeni bir dünya kuruluyordu. Yapılan samimi gurbet konuşmaları ve duygu paylaşımları sanırım salondaki herkesi mazideki, ortak yaşadığımız zorlu günlere götürmüştür.
Ülkemizi seviyor ve milletimize dair hayaller kuruyorduk Ama önyargılara tosluyor, bazen Mekke'den sürülenler gibi sürülüyor, oradan oraya savruluyorduk.. Ülkemiz üzerinde hain oyunlar, birbirine hiç tanımadan düşman olup kurşun sıkan nesiller, yitirilmiş hayatlar vardı. Bir tarafta ise kavga değil ülkesine hizmet etmek isteyen Anadolu'nun civanmert delikanlıları, Üstad Necip Fazıl'ın Sakarya'da anlattığı, öz yurdunun garipleri, muhabbet fedaileri vardı.
Bu fedailer kürsüden duydukları "Tûba" haykırışları ile kendilerine geldiler. Tûba müjdeler olsun diye haykıran bu ses arkasından Tûba lilguraba gariplere müjdeler olsun diyordu. Gariplikler, hüzünlü gurbetler ve çekilen çileler onunla değer kazandı. Bir eğitim gönüllüsü olan Azeri eşini kaybedişini yetimlerininelinden tutarak, titrek sesiyle anlatmaya çalışan Bülent öğretmenin garipliği melekleri kıskandıracak hale o müjde ile geldi.
Sonrasında; vatan ve millet sevgisini anlatan, anarşinin ve terörün her türlüsüne karşı duran, diyalog ve hoşgörü diyen bu ses günden güne daha çok sinede makes buluyordu. "Sadece düşmanlığa düşman olarak "açın sinenizi açabildiğiniz kadar" diye inleyen, yaratılanı Yaradandan ötürü seven bu iklim dalga dalga yayıldı. Anadolu insanının civanmertliği ve güzelliklerinin tüm dünyada tanıtılması yolunda muhabbet fedailerinin destansı emekleriyle büyük mesafeler katedildi.
Sonuçta kaderdenk noktasında insanlık; çoğunluğu itibariyle, barış ve huzur içinde yaşamanın sevgiden, diyalog ve hoşgörüden, karşıdaki insanı konumunda kabullenip ortak bir kaderi paylaşmaktan geçtiğini anlamış bulunmaktadır.. Bunun karşısında çatışmacı, dayatmacı, zihniyeti bulabilirsiniz.
Bu, ülkemizde tek tip insan olmayı dayatan bir anlayış olarak devam etmektedir. Farklı renk tonlarını zenginlik kabul eden demokratik düşüncelerin aksine bu dayatmacı zihniyet kendi anlayışı dışındakileri yok farzetme ve ademe mahkum etmektedir. Üniversitesinde başörtülü, uzun saçlı, sakallı öğrenci barındırmayan, kürsüsündeki başörtülü, cerrahi eğitimi alması gereken hekimi dışlayarak kütüphanede çalıştırıp bu tavırlarını demokrasi havariliği diye anlatan anlayışı bu yasakçı, sadece kendisini gören ve gözeten düşünceye örnek kabul edebilirsiniz.
Kendisine yapılan saldırılar karşısında suçu kendisinde bulup "demek ki biz kendimizi anlatamadık." diyerek herkese hakkını helal eden, değil ülkesinin insanı ile tüm dünya insanlarıyla ortak bir sevgi dili geliştiren anlayışı ise şimdi bilimsel kürsüler hayranlıkla inceleyerek takdirle yâdetmektedir.
Bu sırada Amerikan Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın Mısır'da yaptğı, "Selamün Aleykum" ile başlayan konuşmasına şahit olduk.. Obama'da konuşmasında sevgi ve diyalogun hakim olduğu yeni bir dünyadan bahsetti.
Konuşmanın "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" düsturumuzca değerlendirilmesi gerektiği ayrı bir konudur. Ancak Obama konuşmasında başörtüsü özgürlüğünden ve dinlerarası diyalogdan söz etmiştir. Konuşmanın ne derece hayata geçeceği önümüzdeki günlerde görülecektir.
Yeni bir dünyaya doğru yürüdüğümüz aşikardır. Bu dünyada Türkiye medeniyetler arası diyalogla, ekonomik yönden de saygınlığı artmış, lider konumunda bir ülke olarak çok önemli role sahip olacaktır. Kendi kendimize çelme takmaktan vazgeçerek, ülkemizin ve dünyanın tümünü kucaklayan bir sevgi dili ile geleceğe ümitle yürüdüğümüzde orada bizi, müjdelenmiş güzel günlerin beklediğini göreceğiz.
İleride "keşke" dememek, kervana geç kalmamak için herkes bu sevgi ikliminde yerini almalı diyorum.
Yeni bir dünyanın, sevgi ve kardeşliğin hakim olacağı güzel günlerinin, gariplerin rahmeti ihtizaza getiren gözyaşları ile mayalandığından emin olabilirsiniz.
- tarihinde hazırlandı.