Fethullah Gülen İle 1 Saat 15 Dakika (1)

Yaklaşık 15 gündür yıllık izindeyim. Bu gazetecilik hayatımda son 10 yılda kullandığım en uzun izinlerden birisi. Eğer Ankara'da gazetecilik yapıyorsanız, bir de her an hiç bir şeyden kopmak istememek gibi hasta bir ruhunuz varsa, uzun süre izin kullanmak size göre değil demektir. Ben de o tiplerdenim. Bu kez nasıl mı oldu? Kızım Özge'nin zoruyla. Tutturmaz mı, "İlle de New York'a gideceğiz" diye. Nedenine gelince; hem çok basit, hem de komik: Abbercrombie!

Abbercrombie, son yıllarda özellikle üniversite ve lise gençliğinin en çok tercih ettiği giyim markası. Ucuz olması ve tarzı itibarıyla da gençlerin neredeyse olmazsa olmazı! Bizim gençliğimizdeki "yeşil parka"lara uymuyor ama olsun….Efsanesi aynı.

Penye kuyruğu

Uzun lafın kısası izine çıkar çıkmaz soluğu New York'ta 5. Cadde'de bu mağazanın önünde aldık. Bir görseniz, saatlerce mağazanın içine girebilmek için bile kuyrukta bekliyorsunuz. Daha önce geçtiğimiz yıl Londra'daki mağazasında da bir şok yaşamıştım ama bu kez yaşadığım o şokun yanında hiç kaldı. Hiç olmazsa Londra'da mağazaya girmek için kuyrukta saatlerce beklememiştik. Sadece karanlık ve yüksek volümlü müzikte kızımın ne aldığının farkına kasaya ödeme için gittiğimizde varabilmiştim. Karanlıkta kendisine bu kadar giysiyi nasıl seçtiğine de akıl sır erdirememiştim.

Herkes malını ışıkta daha iyi nasıl gösteririm diye düşünürken, doğrusu bu markanın malını saklamasına da anlam verememiş, daha çok penye türü giysilerden olan kreasyon için mağazada uygulanan karartmanın da, "malların defosunu saklamak için belki olabilir!" diye düşünmüştüm. Gelin görün ki, New York mağazasında tüm bunlara bir de önce içeriye giriş, sonra ürününüzü alabilmek için kasada uzun kuyruklarda beklemek gibi bir durum ilave ediliyor. Neyse sonuç olarak kızım istediklerini aldı. Ben de o kuyruklara katlandım.

O muhteşem şehirde 4 Temmuz'da ABD'nin bağımsızlık gününü yaşama fırsatını da bulduk. Gündüzden çok gece yaşayan şehir New York'ta en çok keyif aldığım, her zamanki gibi Broadway'de izlediğim müzikaldi… Özetle bu kez gerçek anlamda bir tatille karşı karşıyaydım. Ama gelin görün ki, memleketten özellikle de Ankara'dan gelen gece yarısı telefonları pek de öyle iç açıcı değildi. Arayan herkese göre memleket karışıktı. Hatta bir arkadaşım espri yaptı, "İyi ki Amerikadasın. Memlekette sokakta dolaşan herkesi topluyorlar" Ardından ekledi; "Aslında şaka bir tarafa iddialar çok ilginç. Süren diğer davanın rövanşı değilse, biz nasıl bir memlekette yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş."

Gözaltı süreçleri

Doğrusu, tabii tutuklananlara ve gözaltılara bakılınca bile insan ürperiyor. Ürpermem sadece gözaltıların yapılış şekliyle ilgili değil. Elbette o konuda fikir yürütülebilir ama ben daha çok iddiaların içeriğiyle ilgiliyim. Bir de her kafadan bir ses çıkmasıyla. Bir türlü yargıya intikal etmiş konularla ilgili ahkam kesmekten kurtulamayan bir milletiz.

Bir arkadaşım, "Bu kez durum farklı " diyor. Farklılığını da gözaltına alınanların şahıslarına, kimliklerine bağlıyor. Elbette haklı. Ama hukuk herkese dokunabilir. İktidar partisine de, başbakana da, emekli bir generale de. Zaten kimsenin rütbesine bakmadığı için hukuktur. Neyse bu konudaki bütün davaların hukuk sürecini sabırla beklemek en doğrusu…

Sizin anlayacağınız tüm bu hengame içinde, 15 gün mesleki anlamda bir şey yapmamak ne demek size bunu anlatmak zor. İnsanın içinde bir şeyler zorluyor. Ama bir tarafta da "anne olmak, anne sorumluluğu" var.

Tam bu noktada baktım ki, New York'tayım. Son yıllarda adı Türkiye'de her konuda sık sık gündeme gelen kişi Fettullah Gülen'e de sadece 2 saat mesafedeyim. Hemen harekete geçtim. Belki görüşebilir, belki de gelmişken bir röportaj yapabilirdim. Ama ulaşabildiğim kişiler ne görüşmenin, ne de röportaj yapmanın kolay olmadığını söylediler. Üstelik verilen bilgilere göre, sağlığı ile ilgili de problemler vardı ve hele de bugünlerde bu nedenle çok fazla ziyaretçi kabul etmiyordu.

Oysa yaşadığı yer Saylosburg-Pennsylvania, bir arabaya atlayıp iki saatte gidilebilecek bir yerdi. Tabii elinizde sağlıklı bir adres varsa… Ya da adresi temin edebilirseniz! Elbette bir adres edinemedim. Ama bir tarifi zar zor öğrendim. Ve Türkiye'ye dönmeme 24 saat kalmışken, o tarifteki adrese gittim. Ve evet görüştüm. Elbette röportaj vermedi. Ama off-the record her sorumu da yanıtladı. 1 saat 15 dakika görüşmenin ardından, yanından ayrılırken kafamdaki hiçbir soru cevapsız kalmamıştı.

Elbette sohbetin içeriğine ilişkin değil ama Gülen'in titizliğini, neden röportaj vermediğini, nerede yaşadığını, nasıl bir hayat sürdüğünü, Türkiye'ye gelmek isteyip istemediğini, neden gelmediği konusundaki izlenimlerimi yarın sizinle paylaşacağım.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.