Çete ve Çelişkiler

Akın Birdal suikastı ve peşi sıra yakalanan failleri, bir süreden beri unutturulan çete-devlet bağlamındaki ilişkileri tekrar gündeme getirdi. Olay o günden beri Türkiye'nin sıcak gündemini oluşturuyor. Bu süreç içinde en ilginç gelişme hiç şüphesiz, Susurluk ismiyle özdeşleşen "organize suç" veya "çete-devlet ilişkisi"nin ilk defa MGK gündemine gelmesidir. Susurluk kazasından bu yana dağdaki çobanların bile sohbetlerine konu ettiği bu meselenin, hemen her konunun görüşüldüğü MGK'da konuşulmaması bizlere zaten çok garip geliyordu.

Bu bağlamda, konuyu MGK'ya kimin getirdiği ile zamanlama meselesi çok önemli. Gazetelere, "Susurluk'u çözün", "Çetelerin üzerine gidin"; "Sonuna kadar gidin" şeklinde yansıyan organize suçları çözme tavsiyesinin, Cengiz Ersever ve ekibinin yakalanması ile ilgisinin olduğu muhakkak. Başbakan ve yardımcısının ifadelerine göre de, konu MGK gündemine sivil kanat tarafından getirilmiş. Şimdi sivil kanadın "neden" ve "niye şimdi" sorularına cevap vermesi gerekiyor. Susurluk gibi netameli bir konuyu MGK gündemine getirme cesaretini gösteren iradenin, bu sorulara vereceği cevapları hararetle bekliyoruz. Cevaplar, çetenin çözülmesinde birinci dereceden etkili bilgiler olacaktır.

Cengiz Ersever'in yakalanması, konunun MGK gündemine gelmesiyle kamuoyu "Susurluk'ta ikinci perde" deyip sevinirken, birden Ersever'in ifadeleri basına yansıdı. Daha doğrusu Şemdin Sakık olayında olduğu gibi yansıtıldı. Ersever'in ifade tutanaklarında en dikkat çekici husus, Fethullah Gülen'in kara para aklama ve Sedat Peker'le ilişkili gibi iddialarla gündeme getirilmesidir. Söz konusu iddialarla ilgili olarak, önce şunu belirtmekte fayda var; Cengiz Ersever imzası ile gazetelerde dolaşan ifade tutanaklarında, Fethullah Gülen'in Peker'den 10 milyon dolar aldığı değil, Peker'in Bulgaristan'da bulunduğu sırada okul faaliyetleri sebebiyle, ona 10 milyon dolar verilmesini emrettiği yazılı. Bu çelişkiyi, iddia sahipleri, onu basına sızdıranlar ve ispatlanmamış iddiaları gazete ve ekranlarına taşıyanların izah etmeleri gerekir.

İkinci olarak; fikir planında öncüsü olduğu hizmetlerle Türkiye'nin ve dünyanın bir gerçeği haline gelen Fethullah Gülen hakkında öne sürülen bu iddia ile o, kamuoyu vicdanında mahkum edilmek istenmekte, hizmetleri etrafında birleşen koskoca bir camia zan altında bırakılmaktadır. Aynı oyun Susurluk ve Haluk Kırcı vesilesiyle yaklaşık bir yıl önce yine gündeme getirilmiş, devletin başında yer alan insanların yalanlamaları başta olmak üzere, birçok kişi ve kurumdan tepkiler yağmıştı. Neticede planlananın aksine Hocaefendi'nin kamu vicdanındaki mevcut konumu sağlamlaşmıştı. Bunun da aynı sonucu doğuracağı şimdiden belli. İşte iddialarda taraf olan Sedat Peker'in STV ve Star televizyonuna canlı olarak söylediği şeyler; "Fethullah Gülen ile hayata bakış açımız farklı. Onunla birlikte olabileceğimiz bir şey yok. Eskiden çirkin bir hayat yasayan arkadaşlarımın sineği incitmeyen bir seviyeye yükselmesinin onun eserlerini okumak ve bantlarını dinlemek suretiyle olduğunu öğrendim. Bu yüzden kendisine saygım var. Benim esas sözüm; bu tur iddiaları ortaya atan kişilere. Yürekleri varsa, inandıkları dava uğrunda çıkar, yiğitçe mücadele ederler; devletin silahı ve üniformasını kullanarak, devleti töhmet altına alarak değil. Bunlar devletin üniformasını giymiş eşkıyalardır."

Başka söze hacet var mı? Baştan sona devlete ve millete hizmetle geçen 60 yıllık hayatı gözler önünde olan bir insan hakkında yürütülen karalama kampanyaları şimdiye kadar hiç tutmadı; bundan sonra da tutmayacak.

Son konu; bugün manşete taşıdığımız Yeşil'in telefon konuşmaları. Yeşil'in telefonla aradığı kurumlarda kimlerle ve neler konuştuğunu bilmesek de -ama devlet herhalde bilir!-, sadece aranan telefonlar Susurluk meselesinin ne derece çetrefilli olduğunun bir göstergesi. Hatta bu adresler, bize Susurluk'un neden şimdiye kadar MGK'ya getirilmediğini ve neden 'Bunu çözmezsem, başbakanlık koltuğu bana haram olsun.' diyenlerin, meselenin üzerine gidemediklerini izah ediyor. Yeşil'in telefonla irtibat kurduğu kurumları lütfen ve tekrar gözden geçirin, ne demek istediğimizi anlayacaksınız.

Şimdi Susurluk konusunda iki kez yanıltıldığını itiraf eden Başbakan ile,"Yeşil kontrol altında." diyen Eyüp Aşık'ın açıklamalarını bekliyoruz.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.