Bu Kadar Zor mu Gerçekten?
Bu kadar mı güç hak edenin hakkını vermek?
Muhataplarının psikolojisini bozmaktan başka bir işlevi olmayan pop star yarışmalarının kısa yoldan şöhret olma sevdalısı sözde yıldızları ekranları haftalarca işgal ederken..
Ülkede ve dünyada olup bitenlerden habersiz, hedefsiz mutlu azınlıkların, Bodrum-Marmaris çılgınlıkları matah bir şeymiş gibi tekrar tekrar yayınlanırken..
En üst düzeyde katılımla gerçekleşen Türkçe Olimpiyadı karşısında bu denli sessiz kalışın sebebi ne olabilir?
Organizasyondan evvel www.samanyoluhaber.com'da yazdığım "Bu bir rüya değil, gerçek" başlıklı yazıda; "TÜRKÇE'NİN BİR DÜNYA DİLİ OLMASINI HAYAL EDEN HERKES, O GECE GÖZYAŞLARINI TUTAMAYACAK. HATTA ÇOKLARI GÖRDÜKLERİNE İNANAMAYACAK VE YAŞANANLARIN BİR RÜYA OLDUĞUNU SANACAK." demiştim.
Galiba tahminim haddinden fazla isabetli olmuş. Farklı guruplardan sınırlı sayıda mesleğine ve ülkesine duyarlı gazeteci/televizyoncunun dışında, çokları hala olan bitenin gerçek mi, rüya mı olduğunu ayırt edememiş gibiler, çıtları çıkmıyor. Belki de 84 ayrı ülkeden 355 gencin şakır şakır Türkçe konuşuyor olması travmatik bir etki yapmıştır. Şok halinden kurtulamadıkları için yazamıyor, konuşamıyor ve hatta ayağa fırlayıp bir yandan yaşananları çılgınlar gibi alkışlarken, bir yandan da "işte bu, işte bu" diye bağıramıyorlardır.
Neyse, lütfen artık bu halden kurtulun ve bir an evvel bu tablonun hakkını verin.
Çünkü bu görüntü karşısında çokça suskun kalmak, yanlış anlaşılmalara sebep olabilir.
Millet bu sessizliği garipseyebilir ve bu eşsiz güzellikten rahatsızlık duyduğunuzu düşünebilir.
Peki bu müthiş tablodan, kökü-özü bu topraklara ait, kim rahatsız olabilir?
Eskilerin deyimiyle, mefhumu muhalifiyle bakılacak olursa 'hoşnut olmayanlar ancak bu toprağa ait olmayanlar, bu dili sevmeyenler olabilir.'
Türkçe'nin dünya genelinde yaygın bir biçimde konuşulur olmasından rahatsız olmak elbette demokratik bir haktır. Anadolu'nun sesinin dünyada böylesine gür bir biçimde duyulması ve dünyanın tek ses olup Anadolu'ya koşuşması kimilerini kızdırıyor da olabilir.
Öyleyse çıkın ve haykırın sesiniz çıktığı kadar: "Biz 84 ülkenin çocuklarının böylesine güzel Türkçe konuşmasından rahatsız oluyoruz" deyin.
"İstemiyoruz" deyin.
"Onca meşhur batı dili varken, Türkçe'ye de ne oluyor " deyin.
Gerçek düşünceniz bu ise yapın bir mertlik ve hiç değilse bunu söyleyin.
Susmayın ki, millet olup biteni anlasın.
Susmayın ki, sapla saman artık iyice ayrılsın.
Genç Tacik Hüsrev Racabov o muhteşem gecede ne diyordu, hatırlayalım.
BÜTÜN GECELER MECBUR,
VARIR SABAHA…
UMUDU KAYBEDİP,
PES ETMEK OLMAZ.
- tarihinde hazırlandı.