Prag'da Dolaşırken
1968 yılının 20 Ağustos gecesinde SSCB ve Varşova Paktı üyesi ülkeler Çekoslovakya'yı işgal etmişti. O zaman bütün gözler Prag'a çevrilmişti.
Bunun sebebi, Alexander Dubçek'in parti birinci sekreteri olmasından sonra 1968'in ilk yıllarında Çekoslovak basınına daha geniş serbestlikler tanıması ve Stalin dönemindeki siyasî tasfiye kurbanlarına itibarlarını iade etmesiydi. 1968 gençliği üzerinde bu işgalin tesiri büyük olmuştur...
Artık bugün hür bir ülke olan Çek Cumhuriyeti'ne dünyanın her tarafından her sene 20 milyon turist geliyor... Bizim insanlarımızın da işyerleri, eğitim müesseseleri ve diyalog merkezleri var... "Numa Danışmanlık" şirketi, Türkiye'den gelen yatırımcıların, şirket kurma, vize ve oturum işlerini, resmî dairelerle ilgili meselelerini takip ediyor ve tercümanlık hizmetleri veriyor.
Prag'a iki saat mesafede olan dünyaca meşhur Karlovy Vary (Kral Banyosu), termal bir bölge... Dünyanın her tarafından, Türkiye'den de insanlar geliyor. İçme suları var. 1918 yılında Haziran-Temmuz'un üç haftasında, böbrek tedavisi için Mustafa Kemal Paşa da burada kalmış...
Prag'ın içinde Kavlova Köprüsü üzerinde Osmanlı'yı kötü gösteren büyük bir tablo heyetinde heykeller var. Koca göbekli sarıklı bir Osmanlı hapishanenin kapısına yaslanmış, hapishane içinde perişan görünümlü çocuklar ve kadınlar var. Üst tarafta insanlar, Türklerden kurtulmak için Papa'ya yalvarıyorlar... Halbuki Osmanlı, hiç Prag'a gelmemiş ve buraları hiç işgal etmemiş. Bu kötü manzaranın kaldırılması için büyükelçiliğimizin müracaatta bulunduğunu işittik. İnşallah böyle bir iftiradan kurtuluruz.
Halbuki tarihimizden çok güzel hatıralar var: I. Ferdinand tarafından Prag Kalesi'nin yanında yaptırılan Yazlık Sarayı'nda (Belvedere Sarayı) 1590 yılında bahçe tasarımı sırasında gelen en güzel hediyeler, dönemin Osmanlı Padişahı III. Murad tarafından tarafından İstanbul lâleleri olmuştur. Kraliyet bahçesine de Sultan IV. Murad tarafından lâleler gönderilmiştir...
Bu son ziyaretimizde kale bölgesinden geçip Letensky Park'tan, Prag'ı köprüleriyle bütünleşen manzarası ile bir bahar günü seyretme imkânımız oldu.
Eğitim gönüllülerinin açmış olduğu Meridian International School'u da ziyaret ettik... Hizmete adanmış ruhlarda, yepyeni bir şevk ve ümitle gerilip yeni atılımlara hazırlanma gayretlerini gördük. İmkân nisbetinde eğitim alanlarını genişletmek istiyorlar...
Birinci Prag bölgesinde "Hanedan Lokantası"na uğradık. Her şey tamamen ülkemize ait... Onun için Çek halkından olsun, bizim insanlarımızdan olsun insanlarla dolup taşıyor. Sempatik yapılı Hüseyin Özörencik, müşterileri memnun etme gayretinde... Çek asıllı eşi Helena, çok güzel Türkçe konuşuyor. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bazı kitaplarını İngilizceden Çek diline çevirmiş. Yeni kitaplar üzerinde çalışıyor.
Çekleri diğer Avrupa ülke insanları ile karşılaştırınca, daha kibar buluyorsunuz. Polisleri de öyle... İyi davranıyorlar. Öyle yukarıdan bakma yok...
Bu ülkenin insanları ile yapılacak diyalogların çok daha hızlı meyveler vereceği kanaatini taşıyorum. Bunun için de Çek Cumhuriyeti'nde bulunan insanlarımıza, bilhassa eğitime adanmış ruhlara çok büyük gayretler düşüyor...
- tarihinde hazırlandı.