Bu televizyonda yayın akışı beş vakit
Çok kısa bir süre önce yayın hayatına başlayan Irmak TV'nin genel merkezine adım attığımızda tatlı bir telaş göze çarpıyor ilkin. Bilgisayarlarının başında hummalı bir çalışma yürüten personelin simalarında yeni bir televizyon kanalının doğuşuna tanıklık etmenin mutluluğu var. Televizyonun genel müdürü Süleyman Sargın, ekibiyle birlikte toplantı yapıyor. Tek bir gayeleri var, o da Allah ve Resulü'nün mesajını herkese duyurmak... Sargın, Irmak TV'nin açılış gecesinde kanalın yayın felsefesini mütevazı bir şekilde şöyle özetlemişti: "Dini program yapan televizyon kanallarına rakip değil, kardeş olarak geldik. Hedefimizde Allah rızası ve Resulü'nün hoşnutluğu var. Temsil ettiği hakikatin kutsiyetine yakışır bir mahiyet ve ciddiyette olmaya gayret edeceğiz. Türkiye'de dini içerikli çok sayıda program var. Irmak, onlara kardeş olarak geldi. Rakip olarak değil. Onların ayak izlerini başına taç yapacak ve hiçbir rekabete girmeyecektir. Sizin düşünceleriniz, yönlendirmeleriniz bizim için yol gösterici olacak. Bu siz izleyicilerin kanalı olacaktır..."
Irmak TV'nin doğuş hikâyesi bundan üç yıl öncesine dayanıyor. Sürekli Kur'an meali yayınlayan bir radyo ilham kaynağı oluyor. Ve "Acaba Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kasetlerini yayınlayan bir radyo kurulamaz mı?" fikri oluşuyor. Konu, bir vesileyle Hocaefendi'ye soruluyor. Hocaefendi, her zamanki tevazuu gereği pek sıcak bakmıyor teklife. Ancak kendisine, böyle bir radyonun büyük bir boşluğu dolduracağı, kendisini bugüne kadar hiç dinleme fırsatı bulamayan kitleler için bir kolaylık sağlayacağı dile getiriliyor. En sonunda radyoyu kurmak için harekete geçiliyor. Türkiye genelinde yayın yapan İstanbul merkezli bir radyonun frekans hakkı satın alınıyor. İsmi, Radyo Cihan konuluyor.
Hocaefendi'nin vaazlarını yayınlayan radyo, kısa süre içinde dinleyicilerinin beğenisini kazanıyor, büyük bir teveccüh alıyor, toplumun farklı kesimlerinin hüsn-ü kabulüne mazhar oluyor. Radyonun e-posta adresine teşekkür ve övgü dolu postalar gönderiliyor, tebrikler yağıyor. Zaman Gazetesi yazarı Abdullah Aymaz, köşesinde bu e-postalardan bazılarını yayınlamıştı. Yayınlanan e-postalar, radyonun nasıl da sadra şifa olduğunu gösteriyordu, "Arabada geçirdiğimiz vakit boşa gitmiyor. Rabb'im hizmetinizi daim eylesin. Lütfen bu yayın akışını değiştirmeyin... Çok güzel böyle...", "Bu sesi Brezilya'da dinliyorum... Ezan, Kur'an hasretini buradan gideriyorum. Allah emeği geçen herkesten râzı olsun.", "Ben inşaat işçisiyim. Akşama kadar duvar örerken, hep zamanımı nasıl değerlendireyim diye düşünürdüm. Tâ ki sizi bulana kadar... Allah ebeden râzı olsun."
Radyodaki sese gösterilen bu teveccüh bir başka hizmet müessesesinin doğmasına vesile olur. Radyo Cihan'a gönderilen e-posta ve mektuplarda aynı formatta bir televizyon talebi seslendirilir. Hocaefendi'yle konuşma imkânı bulan pek çok kişi de böyle bir eksikliğin olduğunu ifade eder. Hatta Hocaefendi'ye söz konusu talebi içeren mektuplar da ulaşır. İşte böylesine bir ihtiyaç talebiyle Irmak TV yayın hayatına başlar.
Irmak, 80'e yakın personelin gayretleriyle evlerimize akıyor
Irmak TV ekibi özellikle son üç aydır yoğun bir çalışma içindeydi. Feza Gazetecilik bünyesinde yayın yapan televizyon, Zaman Gazetesi'nin merkez binasında çalışmalarına başladı. Programlar ise şimdilik Bayrampaşa'da bir stüdyoda çekiliyor. Kanal için kendi alanlarında uzman görsel yönetmenler, yayın editörleri, kameramanlar ve ilahiyatçılar bir araya getirildi. Daha sonra bir yayın kurulu oluşturuldu. Bu kurul büyük bir titizlikle Hocaefendi'nin kasetlerini tek tek inceledi, konularına göre yirmişer dakikalık bölümler haline getirdi. Vaaz ve sohbetlerin başka ne gibi formatlarla seyirciye ulaştırılabileceği konusu tartışıldı, tartışılmaya da devam ediyor. Irmak'ın zahmetli bir hazırlık süresinden sonra akmaya başladığını ifade eden Sargın, "İnsanlara dini anlatacaksanız çok hassas davranmanız gerekiyor, çünkü anlattıklarınız bir referans olacak. Dinin ruhuna uygun davranmanız gerekiyor." diyerek altına girdikleri manevi sorumluluk duygusunu özetliyor.
24 saat dolu dolu yayın yapıyor
Kanal, güne sabah namazıyla başlıyor. Yayın akışını beş vakit namazın etrafında şekillendiriyor. Sabah kuşağında kadınlara yönelik programlar yayınlanıyor. En ilgi çekecek yapıtlardan biri de hizmet annelerinin anlatıldığı program olacağa benziyor. Bütün bir hayatlarını talebelere burs bulmaya, eğitim faaliyetlerine destek vermeye adayan annelerin hikâyeleri ekranlara taşınacak.
Irmak TV Genel Müdürü Süleyman Sargın, yayın akışıyla ilgili bilgi verirken sözü televizyon dünyasındaki keşmekeşliğe getirerek şunları söylüyor: "Günlük hayatın gürültüsünden, patırtısından insanlar sıkılıyor. Ekranlarda insanı tamamen dünyevi bir varlık olarak kabul eden içerikte yayınlar yapılıyor. Cinsellik, şiddet, ihanet, kavga, düşmanlık ve yalan bizi eğlendirmiyor, aksine vaktimizi çalıyor." Sargın'a göre işte tam bu noktada Irmak TV büyük bir boşluğu dolduracak. Kanalın yayın akışı, bir Müslüman'ın 24 saati nazara alınarak ayarlanmış. Hatm-i şerifler, Cevşenler, günlük dualar, Kulûbu'd-Dâria, Kırık Dilekçe, tesbihat ve Hak dostlarının dillerinden sohbetler yayanılanıyor. Aile ve çocuklara hitap etmenin yanında hep ruhani bir duyarlılıkla hareket ediliyor. Yurtdışındaki Türk okullarında çalışan öğretmenlerin fedakârlığını anlatacak bir program da izleyicilerin beğenisine sunulacak.
İsim, tevazu ve mahviyeti simgeliyor
Süleyman Sargın, kanal için seçilen ismin tevazu ve mahviyeti simgelediğini söylüyor. Tek gayesi hakikat okyanusuna kavuşmak olan Irmak, kimselere tepeden bakmıyor, kibirlenmeden, böbürlenmeden her gittiği yere hayat götürüyor Sargın'a göre. Herhangi bir ticari kaygıyla yola çıkmadıklarının altını çizen Sargın, "Gazete, dergi ya da televizyonlar yayın hayatına başlamadan önce piyasa araştırması yapar, ticari kaygılarla arz ve talebi ölçmeye çalışır. Normalde arz talebi yönetirken bizde talep arzı yönetti. Hocaefendi neredeyse 50 yıldır vaazlarda, sohbetlerde Hakk'a hakikate tercümanlık yapıyor. İslâm'ın güzelliklerini kendi muhteşem beyanıyla gergef gergef işliyor insanların gönüllerine. Yüzlerce kaseti var. Bu çok büyük bir hazine. Böylesine büyük bir hazineyi izleyicilerle buluşturmayı hedefliyoruz." diyor.
Çocuklar da unutulmadı
Irmak TV'de çocuklar da unutulmamış. Kanal, nitelikli bir çizgi filmi yayına sokmaya hazırlanıyor. Çocuklara dinî vecibeleri anlatacak olan çizgi film, sabah ve öğleden sonra belirli saatlerde izlenebilecek. Kanal, gündüz kuşağında ağırlıklı olarak Hocaefendi'nin vaazlarını izleyicilerle buluşturacak. İlim Ufku programı Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam ve Tasavvuf konularında, insanlara genel bilgileri verecek ve akıllara takılan soruları cevaplandıracak. Çeşitli üniversitelerden kendi alanlarında uzman hocalar her programda belli bir konu başlığı üzerinde duracak ve katılımcıların sorduğu soruları cevaplandıracak. Ayrıca şehir şehir gezilerek tarihî camilerde El-Kulubu'd-Daria isimli dua kitabı okunacak. Bizim Yuvamız isimli program da farklı şehirlerden yayın yapacak.
Alanında isim yapmış psikologlar, aile içi iletişim uzmanları konferanslar düzenleyecek. Kanal, bu konferansları ekranlara taşıyacak. Ayrıca Hayata Derkenar başlığı altında çeşitli konularda küçük hatırlatmalar yapan, öğütler veren animasyonlar yayınlanacak.
- tarihinde hazırlandı.