Türk Okulları dünyaya ışık saçıyor

Türk Kolejleri dünyaya ışık saçıyor

Türkiye'nin tarihi birikimi ve jeostratejik konumu dünyayla kesintisiz ve sınırsız bir iletişim kurmasını zorunlu kılıyor. Türk kolejleri dünyanın her tarafında birlikteliğin ve işbirliğinin sağlanması için öncü bir rol üstleniyor. Rusya Bilimler Akademisi Üyesi ve Şarkiyat Enstitüsü Onursal Başkanı Prof. Dr. Rostivlav Ribakov, Türk kolejlerinin bu güçlü katkısını yakından izleyen ve takdir eden isimlerin başında geliyor. Türk kolejlerinin vizyonunu Mehtap TV'de yayınlanan Farklı Seslerin Ahengi'ne değerlendiren Sayın Ribakov'un bu röportajını Kehkeşan okurları için yayınlıyoruz.

Hizmet hareketiyle tanışmanız nasıl gerçekleşti?

Özetle
  • Türk Okulları dünyanın her tarafında birlikteliğin ve işbirliğinin sağlanması için öncü bir rol üstleniyor.
  • Ribakov: Gülen okulları tabirini de kullanmak istemiyorum, çünkü kendisi de bunu doğru bulmadığını söylüyor.
  • Türk Okulları'nda etik ve ahlaki değerlerin temeline oturtulduğu bir eğitim şekli var.

Hayatımın büyük çoğunluğunu Hindistan'ı, Hint kültürünü, dinlerini, diğer kültürlerle olan etkileşimini ve ilişkilerini inceleyerek geçirdim. Bunun yanında birçok sivil toplum çalışmalarına katıldım. Son zamanlarda ise hayatımı daha çok eğitime adadım. İstikbalin çocuklarımızın ellerinde olduğuna inanıyorum. Çocuklarımızın gelişimi onlara verebildiğimiz eğitim kadar olacak. Gülen'e olan ilgimde böyle başladı.

Sayın Fethullah Gülen ile nasıl tanıştınız?

Gülen'in adını bile duymamıştım. Bazı Türk arkadaşlarım vesilesiyle okulları görme şansım oldu. Bu okulların velileriyle ve Türk ailelerle tanıştım. Öğrencilerin bu okullarda nasıl okuduklarına yakından şahit oldum, Sadece Türkiye'de de değil. Dünyanın birçok ülkesindeki bu okulları gördüm. Bir sefer bile bu kurumlarda Gülen'in adının zikredildiğini duymadım. Çocukların ne kadar güzel bir eğitim aldığını, ne kadar mutlu olduklarını görmekle kalmayıp onları 73 yaşındaki halimle kıskandım bile. Tüm bunlardan sonra onun yazılarıyla, makaleleriyle, kitaplarıyla tanışma fırsatım oldu. Diyalog Avrasya Platformu'nun verdiği bir imkanla merak ettiğimiz yönlerini Gülen'e sorma imkanı da bulduk. Hala da sormak istediğim birçok soru var. İnşallah bir gün tanışma fırsatım da olur.

Gülen'in hangi fikirleri ve felsefesi dikkatinizi çekti?

Bana kalırsa ben hiç Gülen'in felsefesi tabirini bile kullanmazdım. Ben Gülen'in ayrı bir felsefesi falan olduğuna da inanmıyorum. Çünkü o söylemekten ziyade hayata geçiren biri. Ayrıca filozof dediğinizde, hele doğulu filozof dediğinizde akla gelen bir mağarada oturan, bağdaş kuran, ayda bir kere yemek yiyerek dünya hakkında düşünen biri gibi algılanır. Hayır, o hayatın içinde yaşayan bir insan, hem de batı dünyasıyla iç içe yaşayan bir insan. Okullarda gördüğümüz onun fikirlerinin birer yansıması zaten. İlkini çocuklara saygı ile yaklaşma olarak söyleyebiliriz. Sadece çocuklara da değil kendi yaşıtları arasında da bu insanlar temsil keyfiyeti bilinci ile hareket ediyorlar. Okullarda cezalandırma problemi yok ve çocuklar kendilerini hapishanede gibi hissetmiyor. Dahası etik ve ahlaki değerlerin temeline oturtulduğu bir eğitim şekli var. Bunun da bir sunulma şekli var ki asıl burada bu eğitim sisteminin farkını görüyoruz. Sözle değil zamana yayılmış öğretmenlerin örnek hayatlarını çocukların benimsemesi şeklinde yansıyor. Geleceklerini oturtacakları şablon bu okullarda şekilleniyor. Aslında Gülen okulları tabirini de kullanmak istemiyorum, çünkü kendisi de bunu doğru bulmadığını söylüyor.

Türk kolejlerine sermaye sağlayan vakıflar ve işadamları hakkında neler söylersiniz?

Elbette burada öğretmenlerin ve hayırsever iş adamlarının rolünü de unutmamak lazım. Bana ilk defa sponsorlarımız dediklerinde ceplerini doldurup, taşanları da verecek yer arayan zenginler gibi düşünmüştüm onları. Ama bu okullarda gördüğüm ruhu o sponsorlarda da gördüm. Kendileri de böyle bir eğitim almışlar ve tek istedikleri de yeni nesillerin de böyle yetişebilmeleri. Bu yüzden varlıklarını bu yolda insan yetiştirmek için harcıyorlar. Çok ilginçtir şunu fark ettim: Biz bu hayırsever işadamlarını İzmir'de, Kayseri'de, Ankara'da birçok yerde tanıdık. Hiç biri birbirini tanımıyor, ama hepsi birbirine o kadar benziyor ki birbirlerinin kopyası gibiler. Bunlar 21.yy'ın vatandaşları, evet kendi kültürlerine çok bağlılar ama bunlar birer dünya vatandaşı haline gelmişler. Kendi değerlerinden aldıkları güçle tüm kültürleri kucaklıyor ve onlarla evrensel değerlerde buluşuyorlar.

11 Eylül sonrası Gülen hareketi İslamiyet'i dünyaya nasıl tanıttı sizce?

Bu soru gerçekten güzel olduğu kadar zorda. Çünkü hareketin yaptıkları kadar dünyadaki gelişmelere de bağlı olan yönleri var. Birçok mevzuda Müslümanların kendilerine bakan temsil sıkıntıları da var. Günümüzde İslam'ı hakkıyla dünyaya anlatmayı başaramadılar. Terörün İslam'da yeri olmadığını dünyaya anlatamadılar. Belki anlatmaya çalıştılar ama bunu diğer kültürlerin, diğer dinlerin, ülkelerin kendi anlayacakları bir üslup ile yapamadılar. İslam'ın oluşturulmaya çalışılan imajdan bambaşka bir şey olduğunu göstermek gerekiyordu.

Türkiye ile ilgili unutamadıklarınız nelerdir?

İstanbul gençliğimde ilk geldiğimde bende çok büyük bir etki bırakmıştı. Neden çünkü o dönem demir perde dönemi, o dönem soğuk savaş dönemiydi. O yüzden sanki ilk ve son defa görmüş gibi kafama kazındı. Uçaktan İstanbul'a baktığımda arabaların ışıkları akan alevden bir nehir gibi gözükmüştü. O an bunu hayatımda bir daha göremem diye düşündüm. Gemi limandan kalkarken siyah dumanı, arkasında minarelerin silueti ve Ayasofya'yı gördüm herhalde son kez görüşüm dedim, Boğazın esintisinde otururken semaverde çay ve simit getirmiştiler evet bunun tekrarını da göremem herhalde dedim. Bu gençliğimin verdiği bir hissiyat değildi. O atmosferin bende oluşturduğu ve sanki tekrarı gösterilmeyecek bir film gibiydi.

Şimdi ise telefon açıp bir sonraki Türkiye uçağı ne zaman diye soruyorum. Her şey çok değişti. Mesafeler kısaldı. Tabi o tekrar görememe hissi de kalktı. İstanbul'u saatlerce anlatabilirim. Türk dostlarımız sağ olsun çok ev sahipliği yaptılar. İstanbul'un bilinmeyen gezilmeyen yerlerini gösterdiler.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.