Yanık Bir Türküden Çocuk Cıvıltılarına

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı 10-15 Şubat tarihleri arasında Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, Prof. Dr. Mevlüt Güngör ve Dr. Faruk Tuncer'den oluşan bir grup entelektüelle "Yemen illeri"ne üç günlük bir gezi düzenledi.

Gezinin birinci gününde San'a'da Türk Okulu "İnternational Turkish School"u ziyaret eden akademisyenler, ilkokul öğrencilerinin temiz bir Türkçe ile söyledikleri İstiklal Marşı ve Yemen Türküsü'nü dinlediler. Okulda çalışan Türk öğretmenlerle tanışma ve sohbetin ardından Yemen'in başkenti San'a şehri etrafında bir gezi yapıldı.

Türk hafızasında daha çok gidilip dönülmeyen bir cephe, can alan bir çöl olarak yer eden Yemen şehirlerinin tarihi dokuları çok iyi korunmuş. Saba Melikesi Belkıs'la tarihte masalımsı bir yer edinen San'a, kendine has mimarisi ile eşine az rastlanır bir şehir. 3 bin yıllık tarihî bir geçmişe sahip olan başkent San'a'nın, Hz. Nuh'un oğlu Sam tarafından kurulduğu söyleniyor. Kente, surların ortasındaki Bab-al Yaman, yani Yemen kapısından giriliyor. 1870'lerde inşa edilen bu kapı ve surlar Osmanlı'dan kalan görkemli yapıların başında geliyor. Kent, eski ve yeni San'a olarak ikiye ayrılıyor. Tarihi binalar şehrin siluetine hâkim.

Şehri gezerken ister istemez "Yemen'e gidip de dönmeyen" binlerce Mehmetçik'in izlerini arıyorsunuz. Şehrin tam merkezinde Osmanlı'nın kışla olarak kullandığı bina çıkıyor karşınıza. Bir diğer köşede Osmanlı döneminden kalma bir cami ile karşılaşıyorsunuz. Şehrin tarihî dokusu İlber Hoca'yı âdeta büyülüyor.

İkinci gün ikinci durak, Aden Şehri. Aden, San'a'dan uçakla 40 dakika süren bir sahil kenti. Gündüzlerin alabildiğine sıcak olması nedeniyle Aden sokakları karanlık çökünce daha kalabalık ve hareketli. Dükkanlar saat 10:00' a kadar açık ve alışveriş yapılıyor. Burada da bir Türk okulu var. Kısa bir şehir turundan sonra Türk Okulu ziyaret ediliyor.

Grubun üçüncü durağı olan Taiz de Osmanlı dönemi izlerini taşımakta. Evler dağların tepesine kurulmuş. Sabır dağı tüm görkemi ile şehre hâkim. Öğle yemeğinde şehrin ileri gelenleri ile yemek yeniyor. Ardından Taiz'deki Türk koleji ziyaret ediliyor. Okulun öğretmenleri grubu heyecanla karşılıyorlar.

Taiz'deki Türk koleji Yemen'de eğitim veren üç ayrı Türk okulundan biri. Bu okullarda 12 ayrı ülkeden 500 öğrenci eğitim görüyor. Öğretmenler, onların aileleri ve bu okullara destek veren işadamları Türkiye ile Yemen arasındaki tarihi bağı canlı tutuyor.

Taizin görülmeye değer yerlerinden olağanüstü güzellikte Tuleyha ve Kevkaban'a gidildikten sonra San'a'ya geri dönülüyor.

Grup, büyükelçiliğimizdeki akşam yemeğinden sonra Türk öğretmenlerle bir araya geliyor. Gezinin en anlamlı kısmı ise sonunda yaşanıyor ve genç öğretmenlerden İbrahim Bey'in evine, yeni doğan bebeklerinin adını koymak üzere hareket ediliyor. İbrahim öğretmenin kızının adını Prof. Dr. İlber Ortaylı veriyor: Merve.

Merve, tarihi hafızamızda önemli bir yer tutan Yemen'le aramızda tarihî köprüleri yeniden kurmak için oraya giden gönüllü Türk öğretmenlerinden birinin kızı olarak doğuyor ve değerli tarihçimiz Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın verdiği bir ismi taşıyor. Kulağına ilk ezanı Prof. Dr. Mevlüt Güngör Hoca'nın okuduğu Merve bebek, şimdilik, bütün bunların anlamını bilmese de, uzun bir geçmişle, ümit vadeden bir gelecek arasındaki şanslı bir kuşağın üyesi olacağa benziyor.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.