Skandal fişleme talimatı HSYK'ya şikayet edildi
Ankara Savcısı Coşkun’un, Hizmet Hareketi’yle ilgisi olan herkesi fişleme talimatı HSYK’ya şikayet edildi.
Hocaefendi’nin avukatı soruşturma ve talimatın TCK, CMK, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirtti. Coşkun için disiplin ve suç soruşturması talep etti
Hizmet Hareketi’yle uzaktan yakından ilgisi olan herkesi kayıt altına almak için Ankara Savcısı Serdar Coşkun tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı’na yazılan talimat, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) taşındı.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin avukatı Nurullah Albayrak, savcı Coşkun tarafından yürütülen soruşturmanın ve yazılan talimatın TCK, CMK, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirtti. Albayrak, HSYK’ya şikayette bulundu.
Dosya gizlendi
Şikayet dilekçesinde Hocaefendi hakkındaki soruşturmanın 5. Yargı Paketi olarak bilinen torba yasadaki değişiklikle, soruşturmanın emare, olgu, makul değerlendirmeleri yerine somut delil ve kuvvetli şüphe değerlendirmesi yapılması gerektiği kaydedildi. Aynı paketle getirilen değişiklikle soruşturma dosyasının taraflara verilmesi zorunluluğu getirilmesine karşın soruşturmanın gizli yürütülerek kendilerinin haberdar olmasının engellendiği kaydedildi.
“Müteaddit defalar müvekkilimiz hakkında bir soruşturma varsa bildirilmesi istenmesine rağmen bilgi verilmeyen 2014/75025 numaralı soruşturma dosyasının olduğu, savcılık tarafından KOM Dairesi Başkanlığı’na yazılan talimatın medyaya yansıması üzerine haberdar olunmuştur” denilen şikayette hukuka aykırı soruşturma yürüten Coşkun hakkında disiplin ve suç soruşturması başlatılması talep edildi.
Terör şüphelisi gösteriliyor
Albayrak şikayetinde şu değerlendirmelerde bulundu: "Yasada somut delil ve kuvvetli şüphenin varlığı durumunda soruşturma işlemlerinin yapılacağı belirtilmesine rağmen, medyaya yansıdığı şekli ile hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadığı anlaşılan bir soruşturma kapsamında binlerce insanı, şirketi, işadamını, eğitim kurumunu terör şüphelisi şeklinde göstermek suretiyle araştırma yapılması hukuken doğru değildir."
Bütün suçlar sayılıyor
Memurlar Kanunu’na göre kamu görevlileri hakkında yapılan ihbar ve şikayetlerin işleme konulması için kişi ve olay belirtilmesinin ve iddiaların şüpheye mahal vermeyecek bulgu ve belgelere dayanması gerektiğini aktaran Albayrak, “Halbuki savcılık tarafından KOM’a gönderilen yazılı emirde, kamu görevlileri de dahil olmak üzere binlerce insanın araştırılması istenmesine rağmen kimin, nerede kimlerle, hangi suçu ne şekilde işlediği belirtilmeden Anayasa’yı ihlal dahil, zimmet, rüşvet, irtikap, şantaj, ihaleye fesat karıştırma, tehdit gibi neredeyse TCK’da yazılan bütün suçlar sayılarak araştırma yapılmasının istenmesi doğru değildir” dedi.
Albayrak, herhangi bir suç faaliyet içinde olmayan veya olduğu yönünde somut delil veya şüphe bulunmayan kişilerin kimliklerinin hakim kararı olmadan tespit edilmesinin istenmesinin de fişleme olduğunu belirtti.
Okul açmak kriminal mi?
Albayrak savcılığın bazı işlemleri suç unsuru gibi gösterdiğine dikkat çekerek dilekçede şu maddeleri sıraladı: “Bir kişi ya da şirketin internet sitesi açması, gazete, haber ajansı, televizyon veya radyo işletmesi ve bu yayın organlarında ifade özgürlüğünün sınırları içinde farklı düşünceleri açıklaması suç değildir. Aynı şekilde, ilk, orta, lise, üniversite, dershane ve yurt açmak gibi eğitim faaliyetleri ile YÖK, eminyet veya MEB’in açtığı bir sınavı kazanarak yurtdışına çıkmak da suç değildir.
Yine, Hizmet Hareketi olarak bilinen Camia’yı destekleyen kişilerin şirket, vakıf, banka, mağaza zincirleri işletmesi, yurtdışında okul açması ve yatırım yapması suç faaliyeti olarak kabul edilemez.
Oysa savcılık yazısında bu ve benzer faaliyetler kriminal faaliyet olarak gösterilmiş, bu faaliyetlerin usulsüz şekilde yapıldığı varsayılmış ve bu faaliyetlerde bulunanların tespiti istenmiştir."
Savcılık talimatı ile ilgili ikinci önerge
İçişleri eski Bakanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’in Hizmet Hareketi’ne yönelik savcılık talimatıyla ilgili önergesine İçişleri Bakanı Efkan Ala “Muhatap alarak bir şey söylemek istemiyorum” demişti. Bu yanıtın ardından ikinci önerge Burdur Milletvekili Hami Yıldırım’dan geldi.
Yıldırım, Ala’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde, savcılığın Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verdiği “Fethullah Gülen cemaati örgütlenmesini araştırın” talimatının ceza hukuku ve anayasal haklar açısından sayısız ihlaller içerdiğini belirtti.
Şok talimatta darbe dönemlerini hatırlatan, insan hak ve özgürlüklerinin müdahalede sınır tanımayan, masumiyet karinesini, delilsiz suç isnat edilmemesi kuralını, özel hayatın gizliliğinin korunması haklarını hiçe saydığını vurguladı.
Kişisel veriler toplanıyor mu?
Hiçbir somut bilgi, belge zikredilmeden ve delile dayanmadan sivil ve mütedeyyin insanları hedefe koyan talimatın Hizmet Hareketi’ni bir örgüt kapsamına sokulmak için özel olarak hazırlanmış izlenimi oluşturduğu kaydedildi. Önergede şu sorulara yanıt istendi:
- Bu talimat doğrultusunda yapılmış herhangi bir çalışma var mıdır? Varsa hangi seviyededir?
- Bu talimat bahane edilerek vatandaşların Anayasa ile güvence altına alınmış kişisel verilerinin toplanmasına yönelik çalışma yapılmakta mıdır? Yapılmaktaysa hukuki dayanağı nedir?
Sahte delil mi üretiliyor?
- Söz konusu talimat bahane edilerek, Türkiye geneli tüm firmalar ve gerçek kişiler baskı altına mı alınmak istenmektedir?
- Emniyet Genel Müdürlüğü bu talimat gereği kurum veya kurumlar ile görüşmeler yapmış mıdır?
- Hiçbir delile dayanmadığı ve hukuksuz taleplerin yer aldığı düşünülen bu talimatla, mütedeyyin insanların aleyhine sahte deliller mi üretilmek istenmektedir?
- Masumiyet karinesinden bahseden hükümet yetkilileri ortadayken, hakkında hiçbir delil ve soruşturma olmadığı halde bir cemaati ve zümreyi karalamayı neyle açıklıyorsunuz?
- Masumiyet karinesi sadece belirli kişiler için mi geçerlidir? Bu masumiyet karinesini siyasiler mi, yoksa hukuk mu belirlemektedir?
- tarihinde hazırlandı.