Siyasilerden Cemaati Bitirme Planı talimatına tepki yağdı

Siyasilerden Cemaati Bitirme Planı talimatına tepki yağdı

Cemaati Bitirme Eylem Planı ile ilgili Ankara Savcılığı’nın şok talimatına siyasiler ve hukukçular tepki gösterdi. Siyasiler, yapılanları yolsuzluğun sanal bir suçlamayla örtülmek istenmesi olarak yorumladı. Hukukçular da böyle bir uygulamanın uluslararası hukukta ve insan haklarında yeri olmadığını kaydetti.

İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in deşifre ettiği ‘Cemaati Bitirme Eylem Planı’yla ilgili Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un verdiği şok talimat tepki topladı.

BUGÜN’ün dün duyurduğu Savcı Coşkun’un talimatında, ‘Devlete Paralel Yapı’ olarak nitelendirilen Hizmet Hareketi’nin insan ve ekonomik kaynaklarının tespit edilmesi istenerek ‘Mensuplarının gelir getiren her türlü faaliyetini araştırın” emri verildi.

Medya kuruluşlarını tespit

Ayrıca, Cemaat’e bağlı evler, okullar, dershaneler ve yurtların da araştırılması talimatı verildi. Hizmet’e bağış yapan ve himmette bulunanların da araştırılması istenerek, destek veren medya kuruluşlarının tek tek tespit edilmesi talep edildi.

Bu işlemlerin yapılması için adli birimler, bakanlıklar, MİT, Genelkurmay, Emniyet, SGK, SPK gibi tüm üst düzey kurumların devletin yurtiçi ve yurtdışındaki birimleriyle irtibata geçerek işlemleri tamamlaması talimatı verildi.

11 Haziran’da işlem

9 Haziran 2014’te kaleme alınan 2 sayfalık talimat yazısının 11 Haziran’da işleme konulduğu anlaşılıyor. Hizmet Hareketi’ni bitirmek için harekete geçildiğini ortaya koyan eylem planıyla ilgili şok talimata siyasiler, hukukçular ve toplumun farklı kesimlerinden sert tepki geldi.

Hukuksuzluğun göstergesi

MHP Grup Başkan Vekili Yusuf Halaçoğlu: 2004’te MGK Genel Kurulu’nda böyle bir karar alınmıştı. Ta o zamandan beri hedeflerinin ne olduğu belli. Sadece belli bir grubun mal varlıklara ilişkin müfettiş görevlendirilmesi hukuksuz bir davranışın göstergesidir. Bu kadar şaibenin altında kalan Başbakan’ın bir grubun mal varlıklarını araştırması tarafgir yetiştirmeye eş değerdir. 17 ve 25 Aralık ortaya çıkınca, birlikte oldukları kişileri tanımayıp ‘paralel yapı’ olduklarını söyleyenlerin amacı belli. Yolsuzlukları ortaya çıkaran cemaatin yok edilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Savcıya o talimatı kim verdi?

CHP Milletvekili Faruk Loğoğlu: Cemaat’in ilişkilerini önceden bilmiyorlardı da şimdi mi araştırılıyor? Savcıya kim talimat verdi savcının bu talimatı verme gerekçesi ne? İyi bir niyet görmüyorum. Türkiye sahte belge ve delillerin çok acısını çekti. Bu kadar yakın geçmişte sahte deliller üzerinden yapılan yargılamaların ne acı sonuçlar verdiğini gördük. Aynı hataya düşmek insanlarda ve vicdanlarda derin yaralar açar.

Adım adım uygulamışlar

Bağımsız Milletvekili Hasan Hami Yıldırım: İdris Naim Şahin’in önergesindeki gibi AK Parti adım adım bu planı uygulamış. Bu ağır suçlamaları bir yere koymak mümkün değil. Erdoğan’ın paralel devletini gizlemek amacıyla oluşturulan bir plan bu. 2004 MGK kararı ile bu plan ilk olarak ortaya çıktı. Hareketin bitirilmesi için herhalde Türkiye’nin bir miktarının ortadan kaldırılası lazım. Bu STK devletin milletin aleyhine çalışan bir yapı değil ki bitirilsin. Bunun adı zulümdür. Bu tutum toplumu bölüyor.

Buna kargalar güler

Bağımsız Milletvekili Erdal Kalkan: Hizmet Hareketi'nin terörle, silahla ilgisi yok. Aksini söyleyene kargalar güler. Erdoğan yolsuzluk, hukuksuzluk, haksızlığın hesabını vereceğine, dünyadaki saygın bir hareketi, sanki darbe yapılıyormuş izlenimi vererek bütün haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk, insan hakları ihlâli gibi uygulamaları hayali bir terör örgütünün üzerine yıkmaya gayret ediyor. Bu gerçek değil, iftira, ayıp, yakışıksız.

Hak ihlali

Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Cenap Çakmak: Kişilerin kendilerine ait olan bireysel bilgilerinin, herhangi bir mesnet olup olmadığı belli olmayan bir hukuki araştırmaya konu edilmesi, uluslararası hukukla ilgili Türkiye’nin taraf olduğu, olmadığı insan hakları metinlerine aykırılık teşkil eder. Uluslararası hukuka da aykırı olduğu açık.

Bireysel hakların devlet tarafından korunması gerekirken ihmal edilmesi, insan hakları hukukunun ihlalidir. Hakları ihlal edilenler, AHİM’ye başvurabilir.Suç sadece kişiye atfedilebilir ve onu bağlar. Siz bir topluluğa üye olmak üzerinden suç isnadından bulunmak istiyorsanız onu bir örgüt olarak tasarlamak zorundasınız. Burada muhtemelen hedeflenmek istenen şey odur. Çabalar, böyle bir örgütün varlığını ortaya çıkarmak üzere atılan ilk adımdır.

Savcılık o belgeyi doğruladı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı açıklama ile eylem planı için ‘rutin uygulama’ dedi. Açıklamada, “Soruşturmada, dosyada bulunan şikayet ve ihbar dilekçesi özetlenmek suretiyle, emniyet birimlerine müzekkere yazılması, delillerin toplanmasının istenmesi CMK 160. madde kapsamında 'işin gerçeğini araştırmaya' matuf rutin bir uygulama olup, resen başlatılan bir işlem söz konusu değildir” denildi.

Cemaat’e karşı asimetrik psikolojik savaş

Gazi Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi ve emekli Savcı Prof. Dr. Nurullah Aydın: Türkiye’de devletin aklı, devletin vicdanı, devletin adalet anlayışı, devletin vatandaşlarına yönelik eşit yaklaşım tarzı sarsılmaktadır. Sanal düşmanlık, kamplaşma, ötekileştirme ve itibarsızlaştırma sürdürülmektedir.

Üstü örtülmek istenen Türkiye’nin en önemli konusu olan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları, Uludere katliamı, Adana’daki TIR’larla silah nakliyatı, uygunsuz kasetler, telefon dinlemeleri ve cinayetlerdir. Tamamen suç üretme, suçlu çıkarma ve delil üretme amaçlı yürütülen soruşturma, Türkiye’de çok ciddi bir vicdan yaralanmasına yol açacaktır.

Algı operasyonu ve kara propaganda ile dezenformasyon yapılmaktadır. Cemaatte yönelik asimetrik psikolojik savaş yürütülmektedir. Bu operasyon Mc Carthy’ciliğin cadı avıdır.

Açık bir yetki aşımı

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap: Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre savcılar, somut ve yeterli suç şüphesi olması durumunda soruşturma yaparlar. İddia edildiği gibi bir suç işlediklerine dair en küçük bir emare bile olmayan sivil toplum örgütleri, özel hukuk tüzel kişileri olan şirketleri, eğitim kurumları ve sivil toplum gönüllüleri hakkında subjektif tespit ve değerlendirmeler yapılmasını isteyen söz konusu yazı, demokratik hukuk devleti ilkeleri ile bağdaştırılamaz.

Söz konusu yazı ile kolluk birimlerine soruşturma dosyasında şüpheli olmayan kişiler hakkında bilgi toplama ve sair işlemler yapma emri verilmektedir. Ayrıca savcının yargısal yetki alanını açacak şekilde ülke çapında tüm il ve ilçelerde benzer işlemlerin yapılmasını talep etmesi, açık bir yetki aşımıdır.Bu talimat, hukuk devleti ilkesinin hakim olduğu bir devlette yazılmış olamaz.

Dünya hukuk tarihinde bir benzeri yok

Boğaziçi Avukatlar Derneği eski Başkanı Bilal Çalışır: Savcının talimatı, ceza hukuku anlamında ne dünyada ne de Türkiye’de daha önce görülmüş bir uygulama. Böyle bir talimat ve uygulama ile hukuk tarihinde ilk defa karşılaşıyoruz. Hukuk ve demokrasi tamamen ayaklar altına alınmış. Savcılar delil üzerinden suç ve suçun faillerine ulaşırlar. Burada yapılan olmayan bir suç için deliller oluşturulması yönünde bir talimat.

Suç ve delil olmadığı için burada delil üretme talimatı verilmiş. Normal hukuk ve yargılama mantığının tamamen dışına çıkılıyor. Ortada suç yok ama ben suça ilişkin nasıl bir delil çıkarabilirim çalışması var. Bu yapılanlarla suç olmayan faaliyetleri suç kapsamına sokulmak isteniyor. Bunun ne demokraside ne de hukukta bir yeri var.

Kaynak: http://gundem.bugun.com.tr/talimat-hukuk-ihlali-haberi/1158283

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.