Türk İstihbaratı İstese Kuş Uçurtmaz
Fethullah Gülen, Türkiye'nin Fransa'daki göçmen ayaklanmasından ibret alması gerektiğini söyledi. Aksiyon dergisine önemli açıklamalarda bulunan Gülen, Türk istihbarat teşkilatlarının daha hassas davranması gerektiği bir dönemden geçildiğine işaret etti. Gülen, "Emniyet, JİTEM, askerî istihbarat ve MİT istese Türkiye'de kuş uçurtmaz. Eğer onlara sormadan bir kuş uçuyorsa vazifede kusur etmişlerdir. Onların durumlarını bir gözden geçirmek lazımdır. Çünkü başka noktalarda fevkalade hassasiyetlerini de biliyorum." dedi. Devletin, gücünü vehimler ve hiç olmayacak mevhum şeylere kullanmasının hata olacağına değinen Fethullah Gülen, istihbarat, valiler ve Emniyet teşkilatının iyi çalışması halinde vaktinde bu işi yapmak isteyen insanların derdest edilebileceğini söyledi. Gülen, "Hele birkaç tanesi konuşturulunca işin arkasındaki güçler de anlaşılır, derin devlete ait şeyler de anlaşılır." diye konuştu. Gülen, ayrıca Fransa'daki olayları Müslümanlara yapılan zulme ya da başörtüsü yasağına bağlamanın yanlış olacağını belirtti.
Yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle altı yılı aşkın süredir ABD'de ikamet eden Fethullah Gülen, Fransa'daki olaylar gibi benzer meselelere çok dikkatli ve temkinli yaklaşılması gerektiğini belirtti. Gülen, "Belli bir konumda bulunan insanlar çok dikkatli konuşmalıdır. Bence Paris'te cereyan eden olayların Müslümanlıkla bir alakası yoktur." şeklinde konuştu. Gülen, Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde yaşananlara da şöyle dikkat çekiyor: "Türkiye'de bir Güneydoğu meselesi var. Bugün Güneydoğulu pek çok insan büyük şehirlerin varoşlarında yer tutmuşlar; fakat ben gelip o varoşlara yerleşen insanların bütününün o duyguda olduğu kanaatinde değilim. Değişik zamanlarda oralarda yapılan anketlere göre halkın yüzde doksan beşi Türk milletinin genelinin 'hayır' dediği şeye aynı şekilde 'hayır' diyor. Şubat Soğuğu'nda (STV'de yayınlanan dizi) da ifade edildiği gibi 'Bu millet bizim milletimiz, bu ülke bizim ülkemiz.' diyorlar. Fakat, Türkiye'de böyle az buçuk ayrı gibi görülen, ya ırk olarak ayrı gibi görülen veya mezhep olarak ayrı gibi görülen, anlayış olarak ayrı gibi görülen, inanan inanmayan, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Çerkez-Abaza filan gibi, aslında karşı karşıya gelmeyi gerektirecek durumları olmayan bir kısım çok küçük unsurları aleyhte kullanmak isteyen ve bunun için toplumun içine gizlenenler var. Devletin dışında, böyle hazırlanmış kuvvet var. Devletin resmi birimlerinin dışında bunlar. Terörü çıkaran, bir yerde kargaşayı çıkaran, baş kaldırmayı tetikleyen bunlar."
Nefretler Doruğa Ulaşmamalı
Türkiye'nin Fransa'dan ibret alması, istihbarat örgütlerinin daha bir hassasiyetle çalışması ve fitnenin daha yuvasından çıkmadan bastırılması gerektiği üzerinde duran Gülen, "İstihbarat iyi çalışsa, emniyet, jandarma, JİTEM, askeri istihbarat iyi çalışsa mutlaka kendilerine düşen şeyi yaparlar bunlar." dedi. Gülen'e göre, Fransa'da olduğu gibi Türkiye'de kinler, nefretler doruğa ulaşmamıştır. Türkiye'de hiçbir vatandaş üçüncü, dördüncü sınıf vatandaş sayılmamıştır. Dolayısıyla öyle bir şeye sebebiyet verecek faktörlerin hiçbiri yoktur. Herkes demokrasinin nimetlerinden, Cumhuriyet'in nimetlerinden istifade ediyor. Ondan istifade etmeyen bazı kimseler, bazı kimseler için mani olsalar da bu umumi değildir. Bir insanı, bir vatandaş gibi yaşama haklarından mahrum ederler. Bunu ta'mim edip de o ülkede kini, nefreti körüklemenin alemi yoktur. Bazı kimseler gerekirse kendi öz haklarından da fedakarlıkta bulunarak Türkiye'de huzurun yanında olmalıdırlar. Kitle psikolojisine vurgu yapan Gülen, "İnsanların bir de sürü tarafı vardır. Üç-beş tanesi sokağa dökülünce, öbürleri de hemen ne varmış diye arkasından gider. Buna meydan vermemek için bütün istihbarat örgütlerinin tetikte olması gerekir. Bana öyle geliyor ki, Emniyet, JİTEM ve Milli İstihbarat Teşkilatı istese Türkiye'de kuş uçurtmaz. Ben şahsen bir vatandaş olarak gönül koyuyorum vicdanımda. Eğer onlara sormadan bir kuş uçuyorsa vazifede kusur etmişlerdir. Onların durumlarını bir gözden geçirmek lazımdır. Çünkü başka noktalarda fevkalade hassasiyetlerini biliyorum ben. Falan öğle yemeğinde ne yedi, akşama ne yemeği hazırlanıyor, sabah kahvaltısında ne kullanacak ona kadar araştırma yapan insanlar Türkiye'de hercümerce sebebiyet verecek hadiseleri bilmiyorlarsa, ben ona bilemiyorlar demeyeceğim; teâmî yapıyorlar, görüyor, görmezlikten geliyorlar, diyeceğim. İçimden öyle geçiyor ki dişlerini sıksalar fitneyi, fesadı yuvasında boğarlar, Allah'ın izni ve inayetiyle." dedi.
- tarihinde hazırlandı.