Toktamış Ateş, Gülen'in Son Kitabına Önsöz Yazdı
Atatürkçü kimliğiyle tanınan Toktamış Ateş, bir yandan da farklı düşüncelere sahip insanların birlikte yaşayabileceğine ve bunun da ancak 'demokrasiye inanmak ve hoşgörülü olmak'la gerçekleşebileceğine inanıyor. Ateş, söz konusu ödülle ilgili olarak ise "Bugün de olsa aynı şeyi yapmaktan geri kalmam. Ancak o günlerde bizi eleştiren kesimler, hoşgörüye biraz daha sıcak yaklaşsalar, "farklı çevrelerle" diyalog arayışı içinde olsaydılar, bugün daha huzurlu bir Türkiye'de yaşardık." diyor.
Gülen'in 'Ufuk Kitapları'ndan çıkan kitabı için alışageldiğimiz takdim yazılarından oldukça farklı bir önsöz kaleme alan Toktamış Ateş, yazısında demokrasi, diyalog, hoşgörü ve uzlaşma gibi kavramları kendi penceresinden açıklıyor. Ateş, kendisine sıkça yöneltilen ve belki yüzlerce defa cevaplamak zorunda kaldığı; 'Hocam, gericilerle nasıl bu kadar yakın olabiliyorsunuz?', 'Bu tür adamlara nasıl dayanıyorsunuz?', ' Yoksa siz de mi değişiyorsunuz?' gibi sorulara bir kez daha cevap veriyor: "Aynı gemide gidiyoruz. Batarsa birlikte batarız. Ve amacımız, bu gemiyi batırmak değil, yüzdürmek olmalı. Hoşgörü, tüm bunlardan ötürü gerekli. Ve öyle sanıyorum ki Sayın Fethullah Gülen'i bu kitapta okuduklarınızı yazmaya iten faktörler de aynı."
Gülen'in kitabına yazdığı önsözle ilgili görüştüğümüz Toktamış Ateş, Fethullah Gülen'in kitabının, uzlaşma ve hoşgörü doğrultusunda dolu geçmiş bir ömrün duygu ve düşüncelerinin damıtılmış hali olduğunu söyledi. Bugün farklı dinlerden ve aynı din içindeki farklı anlayışlardan gelen diyalog çabalarını o günlerdeki gayretlerin olumlu sonuçları olarak gören Ateş, Fethullah Gülen'in hoşgörü ve diyalog eksenli yazılarından oluşan kitabına önsöz yazmasının, Gülen'in görüşlerine bugün de destek verdiği anlamına geldiğini söylüyor: "Hoşgörü, bir insanın farklı düşünceleri, değerler sistemi, yaşam biçimleri olan insanlara karşı sevecen bir tahammül içinde olması demektir. Ve bana sorarsanız bu, o kadar da zor bir şey değildir."
'İnsanın Özündeki Sevgi', ülkemizin son dönemde yaşadığı menfur terör saldırıları dolayısıyla dikkatle okunmayı hak ediyor; ancak Toktamış Ateş, terör olaylarının önünün kesilmesinin zor olduğuna inanıyor. Ateş'e göre; Fethullah Gülen'in başlattığı süreç, daha büyük destek bulsaydı ve medeniyetler çatışması gibi kavramlar daha yoğun işlenseydi de bu türden olayların önü alınamazdı. "İslami kesimin kendi kendini eleştirebilmesi" ise terör olaylarında olmasa bile, toplumsal barışın sağlanması konusunda çok önemli sonuçlara yol açabilirdi. Bu konuda umutsuz olmadığını vurgulayan Ateş'in kitap için söylediği sonsöz, her ne kadar farklı taraflarda duruyor olsalar da Gülen ile aynı karede el ele görünmelerini daha iyi açıklıyor: "Keskin olmak, insanlara kimi zaman psikolojik tatmin duygusu verebilir. Ama bence önemli olan, tatmini böyle ucuz yollardan aramamaktır. Sayın Fethullah Gülen'in bu kitabı, uzlaşma ve hoşgörü doğrultusunda dolu geçmiş bir ömrün duygu ve düşüncelerinin, damıtılmış halini okuyucuya sunuyor."
'İnsanın Özünde Sevgi Var'
Ufuk Kitapları'nca yayımlanan 'İnsanın Özündeki Sevgi', Fethullah Gülen'in çeşitli zamanlarda kaleme aldığı sevgi, merhamet, hoşgörü, diyalog eksenli yazılarını bir araya getiriyor. Sevgi harcıyla yoğrulmuş, huzurlu bir dünya özlemi çekenlere yeni ufuklar açacak olan kitap, günümüzdeki pek çok problemin kaynağına da işaret ediyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Fethullah Gülen'in en can alıcı makaleleri yer alıyor. "Sevmeyen ruhların olgunlaşıp insanî semalara yükselmesine imkan yoktur." diyen Gülen, bu bölümde merhamet ve müsamaha gibi unutulmaya yüz tutan hasletlerimizi yeniden hatırlatıyor. Arzulanan hoşgörü ülkesine giden yolu gösteren ikinci bölümde, toplumdaki çeşitlilik, asgari müşterekler, birlik, uyum ve ittifak, hoşgörüde denge gibi konular üzerinde duruluyor. Üçüncü bölüme etkileyici bir sözle giriliyor: "Dünyayı düzeltmeye kalkanlar, önce kendilerini düzeltmelidirler." Bu bölümde düşmanca tavırlara karşı gösterilmesi gereken üslubu belirleyen Gülen, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın misyonuyla ilgili bir açıklama da yapıyor. 'Zümrüt Tepelerinin İki Gülü: Hoşgörü ve Diyalog' ile 'Global Hoşgörüye Doğru' adlı son iki bölüm ise, İslam'da insan hakları, hoşgörü ve medya, spor ve diyalog süreci, 11 Eylül mesajı gibi güncel konulara değiniyor.
'Toktamış Ateş Her Zaman Uzlaşmacı Oldu ve Tutarlı Davrandı'
Kitabı yayına hazırlayan Ufuk Kitapları editörü Ö. Faruk Tuncer, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın hoşgörünün önemini ifade ettiği dönemlerde, Toktamış Ateş'in de farklı bir yerde aynı çaba içinde olmasının etkileyici olduğunu düşünüyor:
"En önemlisi de Toktamış Ateş'in uzlaşmacı tavrında, hoşgörü ödülünü aldığı 1996 yılından bu yana bir değişme yok. Kendisinden kitaba bir önsöz yazmasını istememizin sebebi de onun bu tutarlı tavrıdır." Ö. Faruk Tuncer, Abdurrahman Dilipak ile birlikte yaptığı televizyon programına bir destek olarak gelen 'hoşgörü' ödülünden sonra farklı kesimlerden yoğun eleştiriler alan Toktamış Ateş'in, o dönemde ödülü iade etmesini isteyenlere 'hayır' dediğini de hatırlatıyor.
- tarihinde hazırlandı.