Ecevit: "İrtica Bunun Neresinde?"

İrtica gerekçesi ile Türkiye'de yapılmak istenen yargısız infaza Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit karşı çıktı. Kendisinin laikliği savunduğu konusunda hiç kimsenin kuskusu bulunmaması gereğine işaret eden Ecevit, bazı kişilerin dindarlığın her turlusunu "irtica" olarak algılamasını anlayamadığını söyledi. Fethullah Gülen ile bugüne kadar üç kez görüştüklerini söyleyen Ecevit, net konuştu: "Dışardaki okulları ziyaret eden herkes, burada dini eğitim verilmediğini, laikliğe aykırı bir öğrenim sistemi bulunmadığını, Atatürk'ün resimlerinin bulunduğunu, İstiklal Marşı'nın söylendiğini kabul ediyor. Simdi, irtica bunun neresinde?"

NTV Televizyonu'na konuşan Ecevit, Gülen'le yaptığı görüşmelerde tasavvuf ile din ve felsefe konularını ele aldıklarını anlatarak, Gülen'in bu konuları iyi özümsediğini ve çok açık düşünceli olduğunu gördüğünü kaydetti. Gülen'e bağlı çevrenin tutumunu da izlediğini ifade eden Ecevit, Gülen'in, bazı devlet belgelerinde de kabul edildiği gibi, İran'daki ve Suudi Arabistan'daki sisteme karşı olduğunu, RP'yi desteklemediğini de belli ettiğini söyledi.

Bazı tarikatların Gülen'e "partileşmesini" önerdiklerini; ancak bunu Gülen'in reddettiğini kaydeden Ecevit, Gülen'in ayrıca, "giyim-kuşam meselesinde gösterilen tepkileri aşırı bulduğu" açıklamasını yaptığını da hatırlattı.

Fethullah Gülen'in, bir yandan da eğitime çok önem verdiğini, hem Türkiye'de hem de Türkiye dışında 250 kadar eğitim kurumu kurduğunu kaydeden Bülent Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bunlara kuşkuyla bakılıyor. Oysa, bu dışardaki okulları ziyaret eden herkes, burada dini eğitim verilmediğini, laikliğe aykırı bir öğrenim sistemi bulunmadığını, Atatürk'ün resimlerinin bulunduğunu, İstiklal Marsı'nın söylendiğini kabul ediyor. Simdi, irtica bunun neresinde anlamıyorum. Doğu Sibirya'da, Moğolistan'da kolejler açıyor. Simdi bununla o ülkelere irtica mi taşımak istiyor? Yine herkes sunu kabul ediyor ki, bu topluluğun eğitimle ilgili gayretleri olmasaydı, Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri kolaylıkla Iran koktendinciliğinin ve Suudi Arabistan'ın etkisine girebilirdi. Bunları önlemiş bulunuyor. Turban konusundaki tartışmalarda çok ilimli bir tavır sergiliyor. Kala kala Gülen'in kravat takmaması kalıyor. Ama, çevresindekilerin hepsi kravatlı... Demek ki onlara engel olmamış. Onun için, bu konudaki kuşkuları da aşırı buluyorum." "Okulların kaynağı karanlık yollardan veya başka ülkelerden alınmıştır" diyemediğine dikkati çeken Başbakan Yardımcısı, "Her şeye rağmen kuşku duyulmasını anlıyorum. Ama, kuşkuculuk önyargılara dönüştü mu, o artık sakıncalı olur. Kaldı ki, Türkiye'deki okullar konusunda Fethullah Gülen grubu, 'Devlet bizi denetlesin.'diyorlar." diye konuştu.

Değişme Hakkı Tanınmalı

Ecevit, "Laik Cumhuriyet'e yatkın bir cemaat mi?" sorusuna da, "Benim edindiğim izlenimim o." cevabını verdi. Ecevit, "Belki geçmişte öyle değildi. (70'te şöyle olmuştu, İzmir'deyken böyle demişti) deniyor, olabilir. Ama, o günlerden beri çok şey değişti. İnsanlara değisme hakkini tanımamız lazım." dedi. Takiyye eleştirilerine de cevap veren Ecevit, devletin mahkemeleri olduğunu belirterek şöyle dedi: "Bugünkü duruma bakıyorum. Göstergelere bakıyorum ve kaygı duyulacak bir neden olmadığı sonucuna varıyorum."