Diyalog Dünya Barışı İçin Lüks Değil, Gereklilik
Kanada'nın saygın eğitim kurumlarından Carleton Üniversitesi ve Kültürler Arası Diyalog Enstitüsü, Gülen Hareketi'ni masaya yatırdı. Başkent Ottawa'da, 'Daha İyi Bir Dünya Rüyası İçin: Gülen Hareketi'nin Katkısı' başlıklı sempozyumda çarpıcı tespitler dile getirildi.
Waterloo Üniversitesi'nden Prof. Dr. Darrol Bryant, ihtilaflar sebebiyle I. Dünya Savaşı'nda 15, II. Dünya Savaşı'nda ise 50 milyon insanın soykırım ve katliama maruz kaldığını ifade etti. Bryant, ortak insani değerler merkezli diyalog girişimlerinin Gülen Haraketi'ni global hale getirdiğini vurguladı. Saint Paul Üniversitesi Öğretim Üyesi Peter Barnes da Gülen'in 'çeşitlilik hayatın motorudur' sözünün hayata bakışını değiştirdiğini ve diyalogdan artık korkmadığını anlattı. Fransız İhtilali sonrası okullar kuran Papaz Basil Moreau ile Gülen'in eğitim faaliyetlerinin benzerlik taşıdığını kaydeden St. Edward's Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. James Puglisi ise Gülen'in, ifrat ve tefrite sapmadan, evrensel kurallar çervevesinde sosyal bir harekete öncülük ettiğini söyledi. Gülen'in devlete yaslanmadığını ve politikadan uzak durarak faaliyetlerini yürüttüğünü anlatan Puglisi, "Gülen'in öncülük ettiği diyalog lüks değil, gerekliliktir." dedi.
Sempozyuma konuşmacı olarak Kanada'dan Carleton, Toronto, Waterloo, Wilfrid Laurier, Saint Paul, Renison, Ottawa ve McGill üniversitelerinden, ABD'den ise Teksas ve St. Edward's üniversitelerinden akademisyenler katıldı. Dört bölümden oluşan oturumlarda, Gülen Hareketi'nin eğitim, diyalog ve barış alanına yaptığı katkılar üzerinde duruldu. Teksas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yetkin Yıldırım, hareketi diğerlerinden farklı kılan en önemli özelliğin aksiyoner yönü olduğunu ifade etti. Teksas Üniversitesi İlahiyat Profesörü Whitney Bodman, Gülen'in Kur'an'ın sunduğu aydınlık iklime herkesi davet ettiğini kaydetti. Bodman, "Kur'an tüm insanlığa hitap ediyor. Birçok kutsal kitap ve metin var ama hiçbiri Kur'an'daki vizyona ve sunuma sahip değil. Kur'an, Hz. İbrahim'in berrak ışığı ile konuşuyor. Herkesin Allah'a bağlı olmaya hakkı vardır. Aramızda hiç fark yok, hepimiz Allah'ın boyası ile boyanan kullarız." diye konuştu.
Avukat Marla Bryant da bireylere 'dünyada reform yapacağınıza kendinizi değiştirin' öğüdünde bulunan Gülen'in tıpkı Mevlânâ gibi aşk, barış ve tolerans merkezli görüşlerinin birlikte yaşama kültürüne hizmet ettiğine dikkati çekti.
Oturumların en fazla ilgi çeken tebliği, 'Fethullah Gülen, Batı feminizmine dost olabilir mi?' sorusuna cevap arayan Teksas Üniversitesi'nden Crystal McCormick'ten geldi. McCormick, aşk, saygı ve ahlak değerlerini adaleti sağlamaya yönelik kullandığı için Gülen'in 'kendine özgü ama kabul edilebilir bir feminist dostu' olarak görülebileceğini savundu.
Toronto Üniversitesi İlahiyat Profesörü Prof. Dr. Tom Reynolds, Gülen'in globalleşmeye katkısından bahsederken, Waterloo Üniversitesi'nden Prof. Dr. Brice Balmer, laikliğin dine soğuk ve baskıcı yaklaşımının sakıncalarını çözmek için Gülen'in politik olmayan, tarafları birbirine yaklaştıran tavrının bir şans olduğunu vurguladı.
- tarihinde hazırlandı.