Aşkı Tutuşturan Fotoğraflar
Günahlardan arınmak, temizlenmek arzusuyla akın akın gelinen kutsal topraklardaki heyecan ve coşkuyu anlatan 'İslamın iki kutsal şehri: Mekke Medine' isimli albüm çalışması Ömer Faruk Aksoy'un fotoğraflarıyla ve Fethullah Gülen'in kitaplarından derlenen yazılarla hazırlanmış. Albümdeki her kare o topraklara duyulan aşkı daha da perçinliyor.
'Hem bütün insanları hacca davet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler' (Hacc 22/27) Bu ilahi çağrıdan sonra yüz yıllar boyu Müslümanlar için bir cazibe kaynağı oldu Kabe. Tıpkı ayetteki gibi 'Uzun yol'a niyetlenen hacı adayları, atla, deveyle, yeri geldiğinde yayan olarak yola çıktılar Beytullah'a doğru. Peygamberimize ulaşmak, arınmak, temizlenmek arzusuyla gidilen bu kutsal topraklar, bu ruhun ve maddenin huzura kavuştuğu ibadet, Ömer Faruk Aksoy'un objektifinden, gidemeyenler ve gittiği halde içi özlemle dolu olanlar için, Mekke ve Medine isimli bir albüm kitapta anlatıldı.
MAHŞERİN PROVASI
Üç yüz altmış beş gün, yirmi dört saat uyumayan bu yüceltilmiş ilk mabette edilen dualar, yapılan tövbeler 'Lebbeyk' sesleri arasında uzanır sonsuzluğa. İnsanları kul olma çizgisinde eşitleyen, zengini fakiri aynı elbise içinde, ölmeden kefenlerini giymiş adeta mahşerin bir provasını yaparken görürsünüz Hacc da. Şarktan garptan, genç yaşlı, gelenlerin yollarının birleştiği yerdir. Kabe'nin her köşesinde bir peygamberin ayak izi, dokunuşları vardır. Burada duvarlar, sütunlar, rükünler hemen hemen her şey güzelliklerin en derinine açılmış yaşıyor gibidir...
ÖTELERE AÇILAN KAPI
İhrama girerken dünyevi istekleri, maddi manevi tüm kirleri, hırsları geride bırakır hacı adayları, en küçük canlıya dahi zarar vermeyeceğine söz vererek. Kabe'nin etrafında tavaf eden, bu dönme büyüsüne kapılan ruhlar, kimbilir ne mahrem kapılar önünden geçer, hangi perdeleri aralar ötelere. Mimar Sinan'ın inci bir gerdanlık gibi dizdiği kubbelerin çevirdiği Kabe bitmeyen bir ritimle tavaf edilir. Şeytan taşlarken kendi nefsini taşlar her bir hacı. Hira'da Peygamber Efendimiz'le vuslat ararlar. Sa'y yapanlar Hacer Validemizle aynı telaşı, aynı endişeyi hissederler kalplerinde. Arafat'ta dualara durur,. Müzdelife'de mahşer provası yaparlar. Sonra yine uçan kelebekler gibi Kabe'ye dönerler. Burada kalmak arzusu yakar yürekleri, ancak kalabilenler, o bahtiyarlar, namazı Kabe'de kılınanlardır. Diğerleri yüreklerinde tekrar kavuşmak arzusu ile, kalplerinin bir parçasını bırakarak geri döner.
Eğer Kabe'ye, Mekke'ye, Medine'ye hasret duyanlardansanız; Kaynak Yayınları arasında çıkan Ömer Faruk Aksoy'un fotoğrafları ve Fethullah Gülen'in kitaplarından faydalanılarak hazırlanmış metinlerle vücut bulan "İslam'ın iki kutsal şehri Mekke Medine" kitabına başvurabilirsiniz.
Eser Mekke ve Medine'deki hemen bütün mekanları göstermesiyle temayüz ediyor. Önemli bir nokta da fotoğraflarda detaylara yer veriliyor. Kabe'nin Kapısına uzanan elleri görünce, ellerinizi onların arasında hissediyor, elde Kur'ân yalınayak tavaf edenler yüreğinizi ısıtıyor. Kitap, Kutsal Toprakları görenler için hasret giderici, görmeyenler de içinde oralara gitme aşkını tutuşturuyor.
- tarihinde hazırlandı.