Fethullah Gülen'in Din Müntesipleriyle Yaptığı Görüşmelerle İlgili İddialar ve Mahkeme Kararları
Yine Mahkûmiyet
Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu iddialarla ilgili yapılan Radyo D'deki yayının 'kişiyi eleştiri sınırları ötesinde, küçük düşürücü, aşağılayıcı, iftira niteliği taşıyan ve gerçeğe aykırı' olduğu gerekçesiyle tekzip edilmesine karar vermiştir.
İddialar ve Mahkeme Kararları
İddia: Papa ll John Paul CIA ajanıdır. Fethullah Gülen ABD'nin bölgede ılımlı İslam projesini uygulamak ve Vatikan'ın himayesinde olan bankalarla kara para aklamak için Papa ile görüşmüştür. Fethullah Gülen Papalığın gizli Kardinalidir. [1]
Söz konusu iddialarla ilgili olarak yapılan yasal başvurular sonucunda açılan davalar halen devam ettiğinden biz burada sadece kesinleşmiş olan bir yargı kararını nakledeceğiz.
Mahkeme Kararı: Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu iddialarla ilgili yapılan Radyo D'deki yayının 'kişiyi eleştiri sınırları ötesinde, küçük düşürücü, aşağılayıcı, iftira niteliği taşıyan ve gerçeğe aykırı' olduğu gerekçesiyle tekzip edilmesine karar vermiştir. [2]
Bu karar gereği yayınlanan tekzip metninde özetle şu görüşlere yer verilmiştir:'Türk ve dünya kamuoyunda, farklı inanışların ülkemizin ve insanlığın barış içinde yaşamasına önemli bir engel olduğu iddiasının tartışma konusu olduğu bir ortamda, mütefekkir bir şahsiyet olması sıfatıyla bir milyarlık katolik camiasının ruhani lideriyle görüşen Fethullah Gülen, böylece farklılıkların bir arada yaşayabileceği esasına dayalı hoşgörü ve uzlaşma düşüncesine, dünya çapında müsbet yankı bulan bir katkıda bulunmuştur.
Nitekim gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında değişik dünya görüşlerini temsil eden kişi ve kuruluşlar, söz konusu görüşmeyi dinler arası diyalog ve barış için ciddi ve samimi bir girişim olarak nitelendirmişlerdir.Böylesine halisane gayelere hizmet eden bir görüşmenin bu radyo programında olduğu gibi çarpıtılarak, bazı asılsız suçlamaların vesilesi yapılması ise birtakım kişilerin gerçek amaçlarının habercilik değil Fethullah Gülen'in ilmi ve fikri faaliyetini karalamak olduğunu ortaya koymaktadır.'
Mahkeme Kararı: Şişli Asliye Hukuk Hakimliği Fethullah Gülen hakkında çeşitli iddialarn yanında bu iddianın da yer aldığı 'Strateji' dergisine, aynı tür yazı ve resimlerin yayınlanmaması bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiştir. [3]
İddia: Fethullah Gülen Fener Ortodoks Patriği ile görüşerek, İslâm düşmanlarıyla işbirliği yapmış ve küfre girmiştir. [4]
Mahkeme Kararı: İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu iddianın gerçek dışı ve kişiyi rencide edici olması sebebiyle tekzip edilmesine hükmetmiştir. Bu hüküm gereği yayınlanan tekzip metninde özetle şu görüşlere yer verilmiştir [5] : 'Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren ve özellikle Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u fethinden itibaren varlıklarının devam ettirilmesine izin verilen diğer dinler ve bunlara ait müesseseler, bugün de mevcudiyetlerini andlaşmalar ve kanunlar çerçevesinde devam ettirmektedirler. Nitekim Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi de Osmanlı İmparatorluğu zamanından bugüne değin, devletimizin bütün insanlığa örnek olan ve bütün milletlerin gıpta ettiği hoşgörüsünün bir neticesi olarak ayakta kalmıştır. Ecdadımızın bu müsaadesinin bir neticesi olarak günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşayan Fener Rum Patriği ile müvekkilimizin karşılıklı nezaket ölçüleri içinde yaptıkları görüşmenin 'Hakikat' dergisi tarafından 'İslâm düşmanlığı', 'küfre girmek' gibi ağır isnatlarla nitelendirilmesi ise en azından bilgisizliğe dayalı bir gaflet olarak değerlendirilebilir.'
İddia: Fethullah Gülen'in 'Ortodoks papazlarla' münasebet kurması Müslümanlara zarar veren bir davranış ve düşman odaklarla iş birliğidir. [6]
Mahkeme Kararı: Üsküdar 3. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu yayının 3984 sayılı kanunun 4/ı, 4/j ve 28. Maddelerine göre gerçek dışı, kişiyi küçük düşürücü ve toplumda nefret duyguları oluşturan iddiaları içermesi sebebiyle tekzip edilmesine karar vermiştir. [7]
Tekzip metninde konuya ilişkin açıklama şöyledir:
'Fethullah Gülen'in gerek İslâm'ın gerekse tarih mirasımızın ortaya koyduğu hoşgörü ilkesinin bir gereği olarak, farklı dinlerin ve görüşlerin mensuplarıyla yaptığı görüşmelerin inanan insanlara karşı bir davranışmış gibi gösterilmesi ise, ya bilgisizliğin ya da kötü niyetin bir sonucu olabilir. Çünkü farklılıklarından dolayı kimseyi hor görmeden ve herhangi bir zora başvurmadan, insanlara, dinimizin doğru mesajını iletmeye gayret etmek; kavga ve kargaşayı önlemek için, 'yozlaşmadan uzlaşmak' şiarı çerçevesinde herkesle diyalog içinde olmak, herhalde en çok 'inançlı kesimlerin' yararına bir faaliyettir.'
[2] Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, 1998/19, 26.2.1998 tarihli kararı
[3] Mahkemenin 1998/343 esas No'lu ve 5.5.1998 tarihli kararı
[4] Hakikat isimli derginin Kasım 1996 sayısında yer almıştır
[5] Mahkemenin 14.2.1997 tarih ve 1997/32 nolu kararı
[6] Refah Partisi MKYK üyesi Ali Güneri'nin KON TV'nin 19.4.1997 tarihli Ana haber bültenindeki açıklamaları ve Milli Gazete'nin Elazığ ilavesi olarak yayınlanan Ocak 1998 tarihli nüshasında yer almıştır
[7] Üsküdar 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 1.5.1997 tarih ve 1997/20 nolu kararı
- tarihinde hazırlandı.