Zât-ı zü’l-Celâl ve zü’l-Kemâl
Cenâb-ı Hakk’ın Zât-ı Ulûhiyetinde hem Celâliyet, hem Cemâliyet vardır. Onun için ona Zât-ı zü’l-Celâl de, Zât-ı zü’l-Cemâl de diyebilirsiniz. Lâfz-ı Celâle her ikisini de muhtevidir. Bediüzzaman Hazretlerinin yaklaşımına göre, Rahman ismi Cenâb-ı Hakk’ın Celâlî yanına bakar ve vahidî tecellî söz konusudur. Ama ehl-i tahkik Celâl’in arkasında ehadî, Cemâl’in arkasında da vâhidî tecellîyi görürler. Bu farklılığı bilmemizde yarar var. Çünkü Üstad’ın herhangi bir mevzuda bir fikir beyan etmeye hakkı varsa, Muhyiddin İbn Arabî’nin, İmam-ı Rabbânî’nin fikirlerini yemeye hakkımız yok. Bediüzzaman haricinde genelde mutasavvifûn ehadî tecellîyi öne almışlardır.
- tarihinde hazırlandı.