Muhakemesiz İnsanların Toplumda Yol Açtığı Tahripler
Zaten, bu ölçüde, insanî mantık ve muhakemesini, vicdan ve vicdana bağlı ilahî mevhibelerini yitirmiş bu kalb ve düşünce fakirlerinin, dünyanın yükselip daha bir yaşanır hale gelmesine ve insanoğlunun mutluluğuna herhangi bir katkıda bulunmaları ya da milletleri için yararlı olabilmeleri ve hele onları yeni ufuklara yönlendirmeleri katiyen söz konusu değildir; değildir zira, hiçbir zaman, kendini iç derinlikleriyle duyamamış ve varoluş hedeflerini kavrayamamış; dahası sevmeyi unutmuş, saygıya boş vermiş, fazileti fantezi saymış ve sürekli ne kazanacağını, nasıl kazanacağını, kimi çarpacağını ve hangi yollarla refahın doruğuna ulaşacağını düşlemiş durmuş böyleleri, ihtimal hayır yapmaya niyet etseler bile hep şerlere sebebiyet vereceklerdir. Zira, kirli ruh ve mülevves tabiatlardan temiz şeylerin meydana gelmesi hiç görülmemiştir veya ender vakalardandır.
Gerçi daha önceleri de insanlık defaatle düşünce inhirafları ve ruh kaymaları yaşayagelmiştir ama, konu hiçbir zaman bu ölçüde bir sosyal gâile haline gelmemiştir; gelmemiştir, çünkü günümüzün insanı bütün zeka gücünü, muhakeme kabiliyetlerini nefsi ve hevâsı hesabına kullanmakta ve hakka, hidayete karşı da kararlı bir savaş sürdürmekte. Ayrıca o, bütün bunları zeka ve bilgisinin her şeye yettiği ve yetebileceği kanaatiyle yapmaktadır...
- tarihinde hazırlandı.