Anadolu’da Mabet Anlayışı
Bizler, nerede olursak olalım, hemen her zaman mâbedlerin gönüllerimize boşalttığı ruh ve mânâyı tabiî bir ihtiyaç çerçevesinde, su gibi, hava gibi yudumlar, teneffüs eder ve bu iklimden yükselen her ses ve sözü, büyülü bir şiir gibi dinleriz. Anadolu -belli bir dönemde onun bu husustaki ihtişamı muvakkat bir küsûfla kararmış olsa da- ondaki mâbedler ve bu mâbedlerin müştemilâtı, kendi aralarındaki mânevî bir râbıta ve değişik sırlı alâkalar ile tek bir mâbed gibidir. Bu büyük mâbedin, teessüs gayesine bağlı kendine göre hizmetlileri, ihtiyar heyetleri ve müdavim cemaatleriyle Allah rızası çizgisinde ve hedef birliği yörüngesinde öyle sağlam bir duruşları ve öylesine inandırıcı bir mahiyetleri vardır ki, bu sihirli kompleksle ilk defa karşılaşan hemen herkes, onu dayandığı uhrevî esasları ve her yanında tüllenen lâhûtî çizgileriyle olabildiğine mucizevî bulur ve âdeta ona büyülenir.
- tarihinde hazırlandı.