İnsandaki Boşlukların Müspet Tesiri
İnsandaki boşluklar, umumiyet itibarıyla kişinin kendi iradesini suiistimalle meydana gelirler. Bu açıdan onların birer tezkâr, yani bir günahı ya da bir gafleti hatırlatması ve insanın da onlardan teberri etmesi açısından insan üzerinde müspet tesiri vardır denilebilir.
Bunu biraz daha açmak gerekirse; insanın, -büyük günahların dışında ve kasıtsız olduğu sürece- Kur'ân'ın ifadesiyle "lemem" denen şeyleri işlemesi ve o bataklığa az girip çıkması, eğer onda olduğundan fazla bir heyecan, bir rahatsızlık meydana getiriyorsa, Allah (celle celâluhu) onu affeder. Sadece affetmek mi? Aynı zamanda o kimseyi müttakînden kılar. Çünkü o, işlemiş olduğu en küçük bir günahtan bile rahatsızlık duymaktadır ki bu durum, onun bu hususta duyarlılığını ortaya koyması bakımından fevkalâde önemlidir.
Yine bu boşluklar, kulun tabiatının sadece fenalıklar tarafından çekilmesi ânında değil de, olduğu gibi bırakılması hâlinde bile kendi aleyhine işlediğini, bu yüzden onu sürekli mârifetle yenilemesi, ihtimamla ele alması gerektiğini hatırlatması açısından da ayrı bir ehemmiyet arz eder. Buna karşı kul, Yunus Emre düşüncesiyle, "Allah'ım, ben Seni istiyorum, benim tabiatım Senin elinde, elimden tut ki, hayatımda hiç kopukluk olmasın, sürekli duyayım, doyayım ve hep bir itminan insanı olarak yaşayayım; yaşayayım da ağyâra ait bir damla bile bende yer bulamasın." demek suretiyle o boşlukları kapatabilir.
- tarihinde hazırlandı.