Zekât ve cömertlik
Cömertlik, Allah’ın “Cevâd” ismiyle rezonansa geçmenin adıdır. İnsan, yaptığı işlerde ne ölçüde esmâ‑i ilâhî ile münasebet hâlinde ise, neticesinde elde ettiği faydalar aynı nispette olacaktır. Bir hadislerinde Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Allah ‘Cevâd’dır; cömertliği sever ve güzel ahlâkı sevmesine mukabil çirkin huyları kerih görür.”[1]
Vermek, Allah ahlâkıdır. Allah ahlâkıyla ahlâklanmak ise, her zaman ve her yerde, ayağın sağlam bir zemine basması demektir.
Demek ki zekât, fakiri zenginin yanına yaklaştırdığı gibi, zengini de Ganiyy‑i Mutlak olan Allah’a yaklaştırmakta ve kul ile Rab arasında ciddi münasebet temin etmektedir.
[1] İbn Ebî Şeybe, el-Musannef 5/332; et-Taberânî, Müsnedü’ş-Şâmiyyîn s.80; el-Beyhakî, Şuabü’l-îmân 7/426.
- tarihinde hazırlandı.