O ânı yakalamak
Her şeyin bittiği, tükendiği, insan iktidar ve iradesinin hiçe dayandığı bir anda kul öyle bir tazarru ve niyazla Cenab‑ı Hakk’a iltica eder ki, bu iltica perdesiz, hicapsız onu icabet ufkuna ulaştırır. İşte o an
لِي مَعَ اللهِ زَمَانٌ
“Benim Allah’la farklı bir zamanım var.”[1]
beyanında anlatılan zaman üstü bir vakittir. Öyle ki artık kul ile Allah arasındaki bütün berzahlar kalkmış.. ve kulun “Yâ Rabbi!” iniltileri “Lebbeyk abdî!” cevabıyla mukabele görmektedir. Bütün mesele o ânı yakalamak ve gerektiği şekilde değerlendirmektir. Bu an, her an olabilir. Öyleyse insan her ânını dikkatli yaşamalıdır.
[1] Bkz.: el-Kelâbâzî, Bahru’l-fevâid s.208, 335; es-Sehâvî, el-Makâsıdü’l-hasene s.565.
- tarihinde hazırlandı.