Darılma yok, dayanma var
Bazen bir mü’minin yapması gereken mükellefiyetler adına yüklendiğimiz işlerden dolayı öylesine bunalıyoruz ki “Noktalansın şu hayat ölümün kollarında!” diyesimiz geliyor. Fakat birden emanetin, O’nun olduğu inancı ile irkiliyor ve bu düşünceyi büyük bir saygısızlık olarak görüyoruz. Evet, emanet O’nun olunca artık sen O’na karışamazsın. İsterse seni zincire vurmuş olsun. “Of” bile demeden ve darılmanın en küçüğünü bile göstermeden dayanmak zorundasın.
Bu düşüncenin, insanın ruhunda kök salması biraz mârifet i Sâni’ ve muhabbet i Sâni’ ile bütünleşmeye bağlı. Öyleyse bizler, tevhid akidesinin gereği olarak daima O’nu düşünmeli, O’nu duymalı ve O’nu söylemeliyiz.
- tarihinde hazırlandı.