Hayrettin Kahraman...

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, bilgisi ve ilmiyle amel etmesiyle gerçek bir alim. Türkiye'de geniş bir dindar kitle, kafasının karıştırıldığı dönemlerde onun duruşuna bakıyor.

Çünkü o aynı zamanda gerçek bir entelektüel. Duruşunu konjonktüre göre değiştirmiyor. Bazı ilahiyatçıların yaptığı gibi siyasetin peşine düşmüyor, bir beklenti içine asla girmiyor.

Birileri epeydir diyalog çalışmalarının karşısına dikiliyor. Kamuoyunun kafası önce "misyonerlik" iddiaları ile karıştırılmak istendi. Hatta bu çalışmalara öncülük ettiği; Fener Patriği, Ermeni Patriği, Hahambaşı ve bundan önceki Papa ile görüştüğü için Fethullah Gülen'in, Vatikan'da gizlice yetiştirilmiş biri olduğu iddialarını bile CD'ler hazırlayarak el altından yayanlar çıktı. Fakat bu çabalardan istedikleri sonucu alamadılar.

Bu defa milliyetçi-muhafazakar camianın içine bir diyalog fitnesi sokma atağına geçtiler. Milliyetçi camianın manevi bir otoriteden mahrum bırakılmasından istifade ile ayrı ayrı kapılar çalındı. Kimileri "Ulusalcı" bir cephenin içine yamanmaya çalışıldı. Yıllardır din, devlet, asker ve vatan düşmanlığı yapanlarla ortak cephe içinde gösterilmek istendiler.

Perinçek, Bahçeli'ye saldırmasaydı kimileri gözü kapalı figüranlık yapmaya devam edecekti. Yetmedi, milliyetçi camia içindeki bazı ilahiyat profesörlerine kitap siparişi verdiler, malzeme temin ettiler, onların damarlarına basarak diyaloğun ihanet olduğunu bile yazdırdılar. İşte böylesine bir hengamede, kafa karışıklığı ortamında yine meselenin özüne sahip çıkarak dik durma vazifesini muhterem Hayrettin Karaman Hocamız üstlendi. Samanyolu televizyonunda iki hafta önceki Pazar Sohbeti programımda milliyetçi camiaya seslenerek çok önemli bir ikazda bulundu. (Gazetemiz dünkü yorum sayfalarında çok güzel bir özet verdi.) Hatta reklam arasında, "Hüseyin Bey, bu ikazı mutlaka yapmalıyım diye kendime sürekli tembihatta bulundum, çünkü bu konuyu çok önemsiyorum." dedi. Söyledikleri şöyleydi:

"Vehimlerimizin ve komplo teorilerinin esiri olmayalım. Ulusalcılar, eski komünistlerin bir kısmı ve solcular.. Bu memlekette dinin yaşanmak istenmesiyle yıllarca mücadele etmiş bu insanlar.. Şimdi kalkmış, 'uyumayın, halkımızı Hıristiyanlaştırıyorlar' diyorlar. Bu ülkede resmî ideolojinin egemen kılmaya çalıştığı din politikası dini, dindarlığı zayıflatmayı hedeflemektedir. Bunun için iktidarlar devriliyor. 'Halkın dediğini yaparsak, dindarlaşma ilerler, öyle bir noktaya gelir ki, bunlar bu sefer laik, demokratik rejimi yıkmaya kalkarlar. Onun için ateşi biz baştan söndürelim. Onun için din özgürlüğünü, din hürriyetini kısıtlayalım. İnsan haklarına aykırı da olsa gerekirse Anayasa'yı tevil ederek, laikliği öyle yorumlayarak bu işi engelleyelim' diyorlar. Bu benim tespitim. Bu tespitin uygulaması olarak Türkiye'de dindarlaşmanın çok önemli enstrümanlarından biri olan imam hatipleri 'falan partinin arka bahçesidir' diye ilan ettiler ve altını üstünü budadılar. Dikkatinizi çekiyorum. Şimdi dindarlaşmanın başka bir aracı daha var. Türkiye'de herkes neyi kastettiğimi anlar, bu araç da yine okullar.. yine okulla yürüyor Türkiye'de ve Türkiye dışında.. Şimdi bu okulları da 'Hıristiyanlaştırmanın arka bahçesi' diyerek yok etmek istiyorlar." Sayın Karaman daha ne söylesin?

Bu ülkede yüz elli yıldır yapılan hata, dindarlığımızı ve milliyetçiliğimizi hislerimize kurban etmemizdir. Bu ülkenin aydınları yaşadıkları çağı doğru okuyamadılar. Onun yerine birbirimizle uğraştık. Siyaset dahil üniversitelere varıncaya kadar kamplara ayrıldık. Doğru, müspet bizim kampımızdan gelmiyorsa ona hasım kesildik. Bu açıdan Sayın Karaman'ın ikazı tarihî bir sesleniştir. Bazı ilahiyatçıların tam siper olduğu bir dönemde yaptığı tam anlamıyla bir kahramanlıktır. Bir Ahıska Türk'ü olarak o hem Hayrettin Karaman'dır, hem de Hayrettin Kahraman...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.