Mekke’den Enteresan Bilgiler
Tabii bunları unutmam mümkün değil. Bu arada İzmir'de Koca Yusuf (Öztanzan) ağabeyi de... Sorduklarıma dair geniş bilgi aldım. Kemeraltı Camii kütüphanesinin Mesnevihanı Saim Atlıhan ağabeyimiz vefat edeli epeyce zaman oldu. Mesnev–i Nuriye'yi çok okurdu. İstediği yeri bir, en fazla iki açışta bulurdu. Çok derin ve tatlı izahlar yapardı. Allah rahmet eylesin.
Şeytan taşlamada her sene izdihamlar yaşanıyor. Bazı mezheplerde o günlerde Mina'da bulunma mecburiyeti var. Böyle olunca meydanlarda bekleyen, yatıp uyuyan, bütün ihtiyaçlarını orada giderme mecburiyetinde kalan insanlar var. Aralardan geçmek büyük problem. Yığılmalar olunca problem daha da büyüyor. Diyanet görevlisi bir arkadaşımız, "Bugün taşlama sırasında çok kötü bir şey oldu. Türk hacılarından birisi sıkıntıya tahammül edemeyip, 'Ben taşlamadan gidiyorum. Daha sonra da bir daha buraya gelmeyeceğim.' diyerek itikata ters sözler söyledi." dedi.
Aslında, Mekke içindeki ve Kâbe–i Muazzama civarındaki sıkışıklıklar için de en azından raylı sistemle rahat bir çözüm bulunabilir. Arabalara binmek için beklemek bir dert, binebilmek ayrı bir dert. Günümüzde kalabalık sebebiyle çok hızlı sirkülasyona ihtiyaç duyan pek çok büyük şehirde bu çeşit problemler raylı sistemle kökten halledilmiştir.
Mekke'de değerli bir ilim adamı ile görüşmemiz oldu. Sohbetten bazılarını kısa notlar halinde aktarmak istiyorum. Yıkılan Osmanlı kalesi mevzuunda; "Kralın kardeşi bu dağı istiyordu. Bunun üzerine kral dağın hepsini Harem'e bağışlayıp vakfediyor. Şimdi burada dokuz adet büyük otel yapılacak. Bunların gelirleri de Harem'in olacak." dedi.
Revaklar meselesinde dedi ki: "Kâbe'nin etrafındaki Osmanlı revakları Padişah Sarı Selim zamanında Mimar Sinan tarafından yapılmış ve günümüze kadar da korunmuştur. Ayrıca iki tane de Osmanlı hamamı yaptırılmıştır." "Harun Reşit'in hanımı Zübeyde Hatun, Bağdat'tan Mekke'ye kadar hac yolu yaptırmıştır. Her 500 metrede bir su kuyusu kazdırmıştır. Yağmur sularının birikmesi için meyilli taş döşetmiştir. Vadi–i Numan'da yapılan kuyular 34 metre derinliğindedir. Mekke'de 70 adet kuyu var. Jeologlar Arafat'ın altının tamamen su ile dolu olduğunu söylüyorlar. Zemzem'in Hacerü'l–esved tarafından, Ebul Kubeys tarafından ve Safa tarafından gelen üç ayrı kanalı vardır. Bu hususta dalgıçlar tarafından çekim yapılmış bir video kaseti var."
"Bir zamanlar İngilizler kasten 'Zemzem çok zehirli ve mikroplu' diye bir rapor yayınlıyorlar. Abdülhamit kimyacılar gönderip ilmî bir araştırma ile yeni bir rapor hazırlayıp gerçeği ortaya koyduruyor. Alman kimyacılar Zemzem'in normal bir su ile karıştırıldığında baskın gelip bütününü Zemzem özelliğine çevirdiğini söylüyorlar. Zemzem kuyusunda normalde üç motor çalışır ve su eksilmez. Beş motor çalışınca biraz eksilme olur. Eksilmeden sonra üç kanaldan da ırmak gibi Zemzem gelmeye başlar. Kuyu 30,5 metre derinliğinde, alt tarafı geniş granit taştır." "Osmanlı, Kâbe'yi tamir ederken Hindistan'dan 'Biz de yardım edelim.' diye haber gelir. Osmanlı'nın cevabı 'Siz hacılarınıza yardım edin de, hacca gelir gelmez dilencilik etmeye başlamasınlar.' şeklinde olur."
Bu güzel sohbetten bir kısmını aktarmaya çalıştım. İnşaallah STV'den Hüseyin Yağmur Bey gibi arkadaşlarımız özel olarak gelip mühim makam ve mekanların çekimi hususunda Mekke'de bulunan bu çeşit değerli zatlardan yardım alarak güzel bir belgesel hazırlarlar. Son zamanlarda hanedanın ilki Melik Abdülaziz ile ilgili Mekke ve Aksa'da uğradığı yerlerin müzeye çevrildiğini öğrendim. Geçmişle ilgili güzel bir haber ve tarihe saygı açısından iyi bir alamet olarak değerlendiriyorum. İnşaalah bütün geçmişle ilgili her şey öylece koruma altına alınır.
- tarihinde hazırlandı.