Allah ile insan arasındaki ilk sözleşme: Fatiha

Hamd, bütün âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, özünde rahmet, işinde merhamet sahibidir. O, hesap gününün hâkimidir. (Rabb'imiz) Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım isteriz. Bizi yönelt dosdoğru yola. Nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil." mealindeki Fatiha Sûresi'ni her namazda dile getiriyoruz. Nitekim Nebiler Serveri, "Her kim namaz kılar da Fatiha Sûresi'ni okumazsa o kıldığı namaz eksiktir." buyuruyor. Namaza bu sûre ile girildiği gibi Kur'an-ı Kerim de Fatiha ile başlıyor. Nüzûl sıralamasına göre Alak, Müzzemmil ve Müddessir sûrelerinin ilk pasajları inmiş olsa da bütünüyle nâzil olan ilk sûre Fatiha. Tek celsede indirilen Fatiha, Hz. Aişe'nin yaklaşımıyla 'Kur'an'ın ilk sûresi' olma özelliğine sahip. Peygamber Efendimiz de onu 'Fâtihatu'l-Kitab' (Kitab'ın Önsözü) şeklinde adlandırıyor ve Kelam-ı Ezelî'nin başına konulmasını emrediyor.

Fâtihatu'l-Kitab'da ele alınan konular Allah'la olan irtibatımızın biçimine dair ipucu veriyor, Allah'tan istemenin usulünü öğretiyor. 'Kur'an Sûrelerinin Kimliği' adlı bir eser kaleme alan ilahiyatçı yazar Mustafa İslâmoğlu'na göre Fatiha, insanlığın değişmez değerlerini kapsayan İlahî bir manifesto. Nitekim bu sûre Allah-insan ilişkisinin kodlarını barındırıyor. Fatiha'da Allah'tan insana inen rahmet ve vahiy, insandan Allah'a çıkan dua ve ibadet dile geliyor. Kimler gibi olmamız gerektiğinin yanı sıra kimler gibi olmamamız gerektiği de ifade ediliyor. Allah ile insan arasındaki ilk sözleşme olan sûrenin ilk üç ayeti, Rabb'i tanıtan bir senâ (övme). Son üç ayet ,insanı tanıtan bir dua. Ortadaki ayet ise sözleşmenin bizzat kendisi. Allah Resûlü'nün sünnetiyle sabit olan 'Âmin' de bu sözleşmenin altına atılan bir imza.

İslâmoğlu, Fatiha'nın hamd ile başlayan beş sûreden (En'âm, Kehf, Sebe ve Fâtır) biri olduğuna dikkatlerimizi çekiyor: "'El-hamdu lillah' Allah'ın tüm zat ve kemal sıfatlarını kapsarken 'Rabbu'l-Âlemin' tüm fiilî ve kevnî sıfatları içeriyor. 'Er-Rahman, er-Rahim' insan için bütünüyle rahmet olan dinin tamamını, 'maliki yevmi'd-din' tüm son saat, kıyamet, ahiret, cennet ve cehennem ayetlerine işaret ediyor. 'İyyake na'budu' tüm ibadetleri, 've iyyâke nestain' ibadetlerde tevhid ile ihlâsı anlatıyor. 'İhdine's-sırata'l-mustakim' ahlak, inanç, ibadet ve beşerî ilişkilere dair tüm doğruları içeriyor. 'Sıratellezine en'amte aleyhim' geçmiş tüm iyileri, 'ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve leddaâllin' geçmiş tüm yoldan sapmışları kapsıyor." Bütünüyle bakıldığında Fatiha, Kur'an'ın temel esaslarını ihtiva ediyor. Yani itikat, ibadet, muamelat ve hayat nizamına dair tüm hususları açıklıyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi de 'Fatiha Üzerine Mülahazalar' eserinde "Fatiha sûre-i celilesi Kur'an-ı Kerim'i câmi ve hâvîdir." tanımını yapıyor. Ona göre Fatiha çok derin, çok geniş ve ayrı ayrı hakikatleri anlatmasına rağmen adeta tek bir ayet gibi. Değişik sûrelerde ayrıntılarıyla anlatılan pek çok hakikat onda ya özetlenmiş ya bir işaretle gösterilmiş ya da çağrıştırma prensibiyle verilmiş. Dolayısıyla Fatiha, Kur'an'ın çekirdeği niteliğinde.

Hocaefendi'ye göre sûre-i celile, evvelâ; hakiki manasıyla hamd ü senâya lâyık olan Zât'ı nazara verir. O'nu varlığın esası sayılan bir kısım sıfatlarla tanıtır, her şeyin zimamının O'nun elinde olduğu gerçeği üzerinde durur. Sonra da, O'na boyun eğilmesi lâzım geldiğine dikkati çeker. Bu boyun eğme ve diğer sorumluluklarla beraber gelen külfet, sıkıntı ve ihtiyaçlar karşısında yardımın sadece ve sadece O'ndan istenilmesi gerektiğini ihtâr eder. Bilhassa insanoğlu için yardımların en önemlisi sayılan, hidâyete erdirilme talebini hatırlatır ve bu yüce talebi de en imrendirici bir çerçeve ile verir ki; bu çerçeve ilk günden bu yana, Hakk'ın nimetlerine mazhar olmuş ve azıp-sapma gibi talihsizliklere düşmemişlerin çerçevesidir.

Allah ile insan arasındaki ilk sözleşme: Fatiha

Fatiha, bizden ne istiyor?

Mekke'de nazil olan bu sûreye maddî-mânevî, ferdî-içtimâî pek çok dertlere derman olması itibariyle 'Şâfiye', insanlığın bütün problem ve sıkıntılarına yeterli bir reçete olması cihetiyle 'Kâfiye', bütün kitapların fihristi ve Kur'ânî hakikatlerin ezelî bir hülâsası olması yönüyle de 'Ümmü'l-Kitâb', Kur'ân'ın içerdiği esaslar, ana hatları ile Fâtiha'da bulunduğundan 'El-Esâs' gibi isimler veriliyor. Hiç şüphesiz bu çeşitlilik sûrenin faziletlerini de akla getiriyor.

'Namazı Anlayarak Kılmak' kitabında Fatiha bahsini açan Sakarya Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz'e göre bu sûre Allah'ın kendi kitabını okumak isteyenlere öğrettiği bir dua. Okuyucuya adeta "Eğer samimi olarak Kur'ân'dan yararlanmak istiyorsan, Âlemlerin Rabbi'ne bu şekilde dua etmelisin." dersini öğretmek üzere Yüce Beyan'ın başına yerleştirilmiş. Zira Kur'an'ın fihristi olan Fatiha, Allah'tan istemenin usûlünü de öğretiyor.

Cenâb-ı Hakk'tan isteme usûlünün ilk halkasını 'hamd' oluşturuyor. Hamd; şükür, övgü ve senayı kapsıyor. Kul Âlemlerin Rabbi'ne hamd ederek O'nun yüceliğini, kendi acziyetini itiraf ediyor. O'nun (celle celalühü) Rahman ve Rahim olduğunu söyleyerek muhatabının rahmet membaı olduğunu idrak ediyor. Fatiha'da 'yalnızca' Yaradan'a kulluk etmemiz isteniyor. Kula, nefse, eşyaya kulluk yasaklanıyor. Bu açıdan Fatiha bir hürriyet manifestosu sayılıyor. Çünkü sadece Allah'a kulluk etmek kendi benliğimiz de dâhil insanı tüm zincirlerden arındırıyor.

Sûrede kula Allah'tan ilk ne isteyeceği de öğretiliyor. "Bizi dosdoğru yola yönelt." ifadesi, hidayet istenmesi gerektiğini vurguluyor. "İşte, kendisi hakkında hiçbir kuşkuya yer olmayan bu İlahî kelam, takva sahipleri için bir hidayet rehberidir." (Bakara, 2) ayeti de bu konudaki kılavuzumuzu gösteriyor.

Fatiha, sınırlı lafızlarının arkasında tükenmez bir anlam taşıyor. Onun her rekâtta tekrarlanması sayısız hikmetler içeriyor. Her tekrarda bu mana okyanusundan damlalar kalbe nazil oluyor. "İnsan nisyan ile malûldür." ifadesi sırrınca insan her şeyi unutmaya müsait. Dolayısıyla Fâtihatu'l-Kitab'da, unutan insana Rabb'iyle nasıl bağlantı kuracağı defaatle hatırlatılıyor.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Fâtiha ve Bakara Sûresi'nin sonu bana Arş'ın altındaki bir hazineden verildi." buyurarak Fatiha'nın kıymetini hatırlatıyor. Bize düşen de İlahî Kelam'ın en başında yer alan bu sûreyi dağarcığımızın ilk sırasına yerleştirmek. Hocaefendi'nin tabiriyle Kur'an, kendisine samimi âşık olmayanlara kıskanç davranarak, onlara bir şey vermiyor. Yüce Beyan'ın mecnunu olunduğunda ise sırlarını açıp âşık gönüllere nur aksettiriyor. Bu İlahî hazinenin anahtarı olan Fatiha'nın açtığı kapılar ise asrımızın dehlizlerini aydınlatıyor. (Hemra Köse)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.