Evrenin Bir Entelektüeli

Ukrayna'da Favorit dergisi, "Foreign Policy" dergisinin anketini inceleyerek; "Nedir, Gülen'in sadece Türkiye içinde değil, uluslararası boyutta olan popülaritesinin ve otoritesinin sebebi?" sorusunun cevabını araştırmış.

Fethullah Gülen – Evrenin Önde Gelen Entelektüeli

Modern dünyamızda İslam

Amerikan Dergisi "Foreign Policy" ve İngiliz yayım organı "Prospect"in bu yılın Haziran ayında düzenledikleri, halkın genel görüşünü yansıtan anketin sonucu her yönüyle sansasyonel oldu. Anketin amacı dünya çapında (farklı ülkelerden milyonlarca katılımcının görüşlerine göre) önde gelen 20 entelektüeli belirlemekti. Anket katılımcıları 100 aday arasında oylama yaparak 20 lideri seçti. Sansasyonel olan ise ilk 10 sırayı İslam medeniyetini temsilcilerinin oluşturması idi. Böylelikle, İslam âleminin ilmi, felsefi ve eğitim öğretim alanlarındaki geri kalmışlığı, aşırı tutuculuğu ve İslam kültürünü modernleşmeye kabiliyetinin olmadığı gibi batı kültüründe yaygın olan efsaneler bir kez daha çürütülmüş oldu.

Anketten bu şekilde sonuçların çıkması ve ankete katılan Müslümanların çokluğu ile ne de listeye giren entelektüellerin anket üzerindeki otoriteleriyle bağdaştırılamaz. İnternet üzerinden yapılan bu oylamaya herhangi bir adaya oy vermek isteyen katılımcının iştiraki öncelikle katılımcının bu anketten haberdar olduğunu gösteriyor. İkinci olarak katılmaya istek duyduğunu, üçüncü olarak ise oy verme imkânının olduğunu göstermektedir. Dördüncü olarak katılımcılar bu anketin önemini iyi anladılar, beşinci olarak ise ki sanırım bu en önemlisi, katılımcılar modern bilimler, felsefe ve bu sanatsal düşünce dallarında, oy verebilecek kadar bilgiye sahiptiler. Yani büyük toplumların bu ya da bir başka İslam düşünürüne verdikleri oy o İslam düşünürünün evrenimizdeki entelektüel hayatı olan gerçek etkilerinin bir sonucudur.

Sansasyon içindeki sansasyon ise bu listenin en tepesindeki isim oldu. Bu isim Türk bilim adamı, teolog, İslam'ın liberal-demokratik versiyonunun yaygınlaştırıcısı, velut yazar ve gazeteci, toplum bilimci Fethullah Gülen. Bu ismin dünyanın önde gelen 20 entellektüeli listesinin en başında oluşunu beklenmedik bir olay olduğunu İngiliz "Prospect" dergisi yazarı David Hugard'ın "daha önce Gülen hakkında hiç bilgim yoktu" sözleri de onaylamaktadır. Evet, David Hugard Gülen hakkında çok az şey biliyordu yada net olarak hiçbir şey bilmiyordu. Hâlbuki David Hugard kendi alanında ve kendisinin düzenlediği bu anketin sonucunu yaklaşık olarak olsa da tahmin edebilmeli değil miydi? İşte bu sonuç Globalleşmiş ve gelişmiş haber alma ağına sahip dünyamızda hala bölgesel, milli ve kültürel stereotiplerin olduğunun güçlü bir kanıtıdır.

* * *

Fethullah Gülen, Türkiye'nin doğusunda korucuk köyünde 1938'de (resmi kayda göre 1941) dünyaya geldi. Büyük akrabaları dini eğitim alma imkanı bulamamış. Halka geleneksel İslam ilimlerini öğretme konusunda büyük çabalar sarf etmişlerdir. Örneğin Gülen'in babaannesi köyün bütün kadınlarına Kuran okumayı öğretmiştir. Geleceğin bu ilim adamını babası da halk arasında dini yönden etkili bir insandı. Anne ve dedesinin de onun eğitiminde çok katkıları oldu. Gülen'in dünya görüşüne, en yaygın şekli ile geleneksel İslam'ın yanı sıra batı tarafından, şimdiki moda ifadesiyle hermetik yani iç İslam diye adlandırılan Sofizmin, çok etkisi olmuştur.

Fethullah Gülen daha çocukken Kur'an'ı Arapça olarak (Arapça derslerini babası veriyordu) ezbere öğrenmişti, 20 yaşında başarılı bir şekilde sınavını vererek bir camide imam olmuştu. Askerliğini yaptıktan sonra bütün hayatı boyunca yapmayı planladığı dini-aydınlatıcı (talebelerle dersler ve vaizlik) mesleğine geri döndü. Bugün hala her geçen gün artan popülerliği ve artan başarılarına rağmen bu işine devam etmektedir. Cami vaazları, Kur'an tefsiri ve Kur'an'ın anlatımı, dini dersler, sohbetler ve aynı zamanda edebi yayınları ve halk bilinçlendirmesi ve kendi hayatında uygulaması. İşte bu insanın hayatını adadığı yolun kısa bir şekilde ifadesi.

Geçen yüzyılın daha 70'li yıllarında bile onun vaazlarının dinleyenler arasında devlet büyüklerinin olması Gülen'in ülkesindeki etkisi ve popülerliğinin bir göstergesidir. 90'lı yıllarda Papa ile yaptığı özel görüşmeler, uluslar arası dini kültürel organizasyonlardaki etkinliği, Avrupa ve Amerika'daki birçok röportajı da Gülen'in Türkiye dışındaki etkisini ve otoritesini göstermektedir. Kitapları birçok Avrupa diline ve Rusçaya tercüme ediliyor. Slavlar arasında ise Gülen sadece Bosna Müslümanları arasında değil genel olarak biliniyor. Örneğin 2005 yılında Moskova'da düzenlenen, uluslararası ve dinlerarası "Terörden evrensel barışa" forumunun aktif katılımcılarından biri Gülen'di. (Fethullah Gülen böyle bir foruma katılmadı - fgulen.com)

* * *

Peki, nedir Gülen‘in sadece Türkiye içinde değil, uluslararası boyutta olan, sadece Müslümanlar arasında değil tüm insanlar arasında olan, farklı görüşe sahip insanlar arasında dahi olan, Batı'da ve son zamanlarda Doğu Avrupa ülkelerinde yani bizim aramızda olan popülaritesinin ve otoritesinin sebebi? Sanırım bunun birbiri ile bağlantılı iki nedeni var. Birincisi çok zengin ve terminolojik olarak gelişmiş İslam teolojisini günümüz insanının anlayabileceği dile çevirmesi, üstelik sadece Müslümanların değil tüm insanların hizmetine sunması. İkincisi ise İslam'ın modern global bir dünyadaki tanımını insanlığı sunarak günümüzde yaygın olan liberal-demokratik bakış açısı ile çelişmediğini hatta tam tersine uyum içinde olduğunu göstermesidir. Örneğin İslam'la bağdaştırılan terör problemi ele alalım. Gülen bu konuyu net ve hiç taviz vermeden çözüyor: Dünya'nın farklı farklı yerlerinde oluşan terör olayları insanlığın onur ve değerine büyük bir darbe vurmuş ve farklı inanışlar arasında nefrete neden olmuştur. Bugün insanlar terör olaylarının çıkış noktasını ve sebebini bilmeden İslam'ı suçluyorlar. İnsanın yaşama hakkını kutsal sayan ve katili dinsiz diye adlandıran bir din nasıl terörizm ile suçlanabilir ki! Bir kez daha ifade ediyorum ki terör problemleri çözme yolu olamaz. Gerçek Müslüman terörist olamaz, terörist ise Müslüman olamaz… Ben tekrar, her zaman yaptığım gibi açık bir şekilde, kim tarafından yapılmış olursa olsun, terörü lanetliyorum, ölenleri rahmetle anıyorum, yakınlarına ve tüm İslam alemine baş sağlığı diliyorum'. Gülen buna benzer açıklamaları New York, Londra ve Mısır'daki bilinen olaylardan sonra da yapmıştı.

Düşünür, hümanizm ile dinini ayrıştırmıyor. Gülen'in versiyonuna göre hümanizm ilgilerin uyum sanatı, öncelikle insanlar arasında ve ikinci olarak insanla dua arasında. Bir röportajında şöyle diyor: "Gerçekten bizim en önemli varoluş nedenimiz sevgidir. Her insan dünya korusunun bir üyesi olarak yaratıcıdan ayrı aldığı sihirli melodisini O'nun sevgi şarkısında seslendiriyor. Ve sevgi inanalar arasında dünya barışını tesir edebileceği gibi, ilahi iradeye sığınan insan iradesi tam özgürlüğe de kavuşacaktır. Bu şekilde sevgi senfonisine katılmış insan kâinatı ve etrafındaki olayları bu gözle bakıp kendine mutlu yolu barış yolunu çizecektir. Neticesinde de hem etrafındaki insanlara hem de tabiata yardımlaşma gözü ile bakacaktır. Senfonideki bu ahengin korunması için herkes sevgi gücünü güzel şekilde kullanacaktır."

Gülen demokrasi yanlısı olarak ve demokrasiyi günümüz dünyasına uygun bularak, dini hümanizmi demokrasi değerleri ile birlikte yorumluyor. Despotluğu ve zorlamayı problemlerin çözümü olarak değil şahsi, milli ve sosyal egoizm olarak görüyor. Örneğin zorbalığa ve despotluğa hoşgörüyü uygun bulmuyor, en azından bu hallerinden vazgeçene kadar, özgürlüğü ise başka insanların özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde kabul ediyor. Bu görüş açıları günümüzün demokrasi konseptleri ile tamamen uyuşuyor. Aynı şekilde dünyanın farklı bölgelerindeki açlık ve fakirliğe hiçbir mazereti kabul etmiyor ve dünya topluluğunun en azından bu gibi yerlerdeki minimum ihtiyacı üzerine alması gerektiğini vurguluyor. Bununla birlikte düşünür günümüzdeki hiçbir sistemi ideal bulmuyor ve demokrasideki yetersizliklerin düzelmesinin onun geliştirilmesi ile mümkün olabileceğini savunuyor. Gülen'in kadın hakları ve kadınların dini ve sosyal yaşantıları, dinsel fundamentalizm ve dogmatizm ve buna benzer birçok aktüel konu hakkındaki görüşleri de günümüzde genel olarak kabul edilen görüşlere çok yakın, bunu yazdığı kitaplarda ve verdiği röportajlarda daha iyi anlayabiliyoruz. Gülen dini yaşam konularında da demokrat ve kozmopolit: İslam dünyası terimini doğru bulmuyor. Bunun tarihten gelen ilkel bir terim olduğunu söylerken şahsi Müslümanlığı kabul ediyor ve bunu insanın bir seçimi olarak değerlendiriyor.

Fethullah Gülen'in sadece sosyal yönünü ele almak hata olur. Onun popülaritesinin iki ana sebebinden birincisini hatırlatarak belirtmek isterim ki İslam metafiziği, dini konulardaki en önemli soruların açıklamaları ile alakalı birçok eseri bulunmaktadır. İslam'ın metafiziği ile alakalı derin bilgilere sahip olmasına rağmen yazılarını bunlarla doldurmayarak ancak çok gerekli olduğunda okuyucunun konuyu daha iyi kavrayabilmesi için kullanıyor. Okuyucularına vermek istediği en önemli mesaj ateizmin ve felsefi materyalizmin günümüz insanın ruhunu bozduğu. Sadece İslam metafiziği değil aynı zamanda teoloji ve modern ilimler dalında derin bilgilere sahip düşünceler gibi düşünceleri çürütüyor. Bu açıdan Gülen oldukça geleneksel bakış ile açısı din âlimlerinin bin yıl önce söyledikleri ile örtüşüyor. İnsan-tanrı tarafından yaratılmış özel bir varlık, onun doğasında rastgele oluşmuş hiçbir şey yok, bizim ateist eğitim sistemimizdeki bilgilere göre ise batıl inanç nesnesi. Hem dünyanın yaratılışı, hem insanın yaratılışı, yaratıcının isteği olmadan oluşamayacak mucizeler, hiçbiri insan ilmi ile açıklanabilmiş değil, açıklama girişimlerinde bulunulmuştur. İşte bu açıklamalarda iyi yorumlayamayanları yanılgıya itilmiştir.

Konstantin Zinovyev - Favorit, Odessa, Ağustos 2008 sayısı.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.