Tahrip Edilen Milli Bünyenin Yeniden Toparlanması
Elbette bunca yıldır değerleri alt-üst edilmiş ve tersliklere alıştırılmış bir toplumda, her şeyi kerametvâri bir hamlede değiştirip, ilhadın yerine îmanı, keyfiliğin yerine disiplini, kargaşanın yerine nizamı, lâahlâkîliğin yerine ahlâki, şehvetin yerine ilâhî aşkı ve millet sevgisini ikame etmek kolay olmayacaktır.. evet, yıllardan beri gelip inancın otağına taht kurmuş ateizmi, ahlâkî değerleri alt-üst etmiş lâubâliliği, disiplinli yaşamaya karşı sürekli prim verilerek azgınlaştırılmış faydasızlığı birden söküp atmak ve onların yerine Allah'ın istediği, Peygamber'in öğütlediği değerleri yerleştirmek kolay olmasa gerek. Zira, yıllar var ki, bütün dünya ile beraber bizde de, bir kısım çarpık ideolojiler, nihilistçe telâkkiler ve baş kaldırma hezeyanlarıyla cemiyeti cemiyet yapan, daha doğrusu yığınları cemiyet haline getiren bütün kıstaslar târumâr oldu.. yüreklerden sorumluluk duygusu sökülüp atıldı ve zinde güçlere âdetâ bohemlik duygusu içirildi. Her gün yeni bir fantezinin, kitleleri alıp arkasından sürüklediği bu talihsiz dönemde, kimi serâzad ruhlar: "Meğer bunca yıl ellerim boynumda bağlı yaşamışım..", kimi çakırkeyf fıtratlar: "Ah meğer ne olmayacak şeylerden hayâ edip durmuşum; keşke bu anlamsız şeylere (!) hiç takılmasaydım" ve kimi muhakemesizler de: "Baş kaldırdım esaretten kurtuldum" veya "Haram-helâl sınırlarını aştım hürriyete kavuştum" diyor ve kendilerini akıbeti belirsiz bir cereyana salıyordu.
- tarihinde hazırlandı.