Tahkik İnsanının Özellikleri

Evet, farzları vaktinde hakkıyla yerine getiren, getiremediklerini de ciddî bir nedâmet ve telâfi duygusuyla kazâ eden, sonra da tabiatının gereklerini yerine getirme ölçüsünde nafilelere düşkünlük gösteren bir hakikat aşığı, her zaman hakkı duyar, hakkı görür, hakkı tutar kaldırır ve hakka doğru yürür ki, böyle birinin gönlüne ağyârın gölge etmesi ve gözlerine başka hayalin girmesi asla söz konusu değildir. Ara-sıra ufkunu buğu ölçüsünde bir sis bürüse de, bahar bulutları gibi gelip geçicidir ve yeni bir açılımın şafak emâresidir.. evet onlar sıkıntı hâlinde de, sevinç-neş'e zamanında da sürekli yol alır ve hep kazanırlar.

İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri bu tahkik kahramanlarını şöyle resmeder:

"Ehl-i Hak cânında bulmuştur ayân,
Nur-u Hakkı âleme bîçûn [1] karîn
Hak (Fe biye yesmeu ve biye yubsiru) dedi,
Bulduğu için nurunu bu mâ u tîn.[2]

Nur-u pâk bulmasaydı âb u hâk, [3]
Olmaz idi suret-i mânâ mübîn.
Nur-u (Lâ şarkî ve lâ garbî [4] bulan,
Ehl-i dil mişkât-ı nur olmuş yakîn.

Vahdeti kesrette bulmuş ehl-i hak,
Âminûn u sâlimûn u gânimîn [5].
Hakka tefviz ile Hakkı sen seni,
Fâil-i Muhtâr'ı bul "Ni'me'l-Muîn."

[1] Eşsiz, benzersiz.
[2] Arapça su ve toprak.
[3] Farsça su ve toprak.
[4] Ne doğulu ne de batılı.
[5] Emniyet; selamet ve kazanç içindedir.