Tabiat, Kainat ve İnsanda Zafer Duygusu
Evet, şayet insan, kulak kesilip varlığın sinesindeki sessiz mûsîkîyi dinlese, her şeyin nabzının zafer! diye attığını duyacaktır. Zira, umum kâinatlar sırlı bir şevkle; canlılar kendi insiyakları ölçüsünde; insanlar da kendi iradeleriyle hep zafere tırmanmaktadırlar.
Zafer için horozlar birbirlerinin ibiklerini al-kan içinde bırakırlar. Onun için koçlar, boynuz boynuza gelir, vuruşurlar. Onun için mandalar birbirlerini kovalayıp durur; ve onun için kedi, köpek birbirine diş gösterir ve homurdanır...
Bu uğurda hoş olmayan şeyler de cereyan eder; ama, eşyanın tabiatı bu! Her nev'i, kendi zaferi ve kendi hâkimiyeti için kavga verir. Her sınıf, üstün geldiği ve yaygınlaştığı nispette övünür ve mutluluk hisseder.
İnsanoğlu da öyledir. O da zaferlerle coşar, zaferlerle neşelenir; içinden zafer duygusu silinince de, bir ağaç gibi kurur ve ölür.
Ağaç, canlı kaldığı sürece meyve verir; insan ise, zafer meyveleriyle canlılığını sürdürür. Zafer duygu ve düşüncesinden mahrum bırakılınca da, hemen pörsür ve söner. Çiçekler, yapraklar, yüce ağaçların tepelerinde ne ise, zafer takları da insanoğlu için aynı şeydir. Çiçeksiz ağaç metrûk ve garip, zafersiz insan da bahtsızdır.
Tulû, Güneş'in zaferi; ona bağrını açıp mevlevî gibi dönme, yerin; menzilden menzile koşarak, her ay bir kere Bedir olma da Ay'ın...
Petek, arının zaferi; ağ, örümceğin; yukarılara doğru pervaz etme de kuşun. Petek yapma hendesesini bilmeyen arı; ağ örme esrarından habersiz örümcek ve uçmasını beceremeyen kuş talihsizdir. Ya, hayatında bir kere olsun, zafer gülbankı dinlememiş insan...
- tarihinde hazırlandı.